Depremin büyüklüğünü bilmem ama iktidarın öngörüsüzlüğü, beceriksizliği ve yetersizliği çok ama çok büyük.

Beceriksiz, yetersiz, liyakatsiz kadrolar böyle bir kriz ile karşılaşınca doğal olarak krizi yönetemezler, elleri ayaklarına dolaşır ve saçmalarlar!

Bu sefer de büyük saçmaladılar ve hatta saçmalamanın dibine vurdular!

Üniversite yurtlarını depremzedelere tahsis edeceğiz gerekçesi ile üniversiteleri kapattılar! Deprem oldu diye ülke genelinde üniversiteleri kapatan bir evvel akıllı daha olmuş mudur bilmem...

Uzaktan eğitim yapacağız martavalı ile yurtları depremzedelere tahsis edeceklermiş...

Şunu biliyoruz; bu iktidar okumuş insanlardan çok korkuyor, istiyor ki kitleler cahil kalsın, ben de onları anlattığım masallar, attığım martavallar ile kolayca güdeyim, kolayca yöneteyim, iktidarımı sonsuza kadar sürdüreyim...

Açıkçası üniversiteleri kapatmalarının böyle bir zihnî arka planı olması, üniversite eğitimini önemsememeleri ve hatta üniversite eğitiminden nefret etmeleri bu iktidarın kafa yapısının gereğidir!

Bakın daha önce de yazdım çözüm belli; şu anda kış sezonundayız oteller, moteller, pansiyonlar bomboş yatıyor.

Yaz sezonu açılıp oteller dolmaya başlayana kadar da epey bir zaman var. Otellerin açılma sezonu geldiğinde ise bu sefer üniversiteler yaz tatiline girecek ve yurtlar boşalacak, kapanacak. Aslında çok kullanışlı bir dönem farkı var elimizde, tabii bunu kullanabilmek için akıl, planlama ve iyi niyet gerekli, kafanın arka planında başka başka niyetler olmamalı...

Eninde sonunda bir cumhurbaşkanı kararnamesine bakar, Recep Bey yazdırıp imzalayacak ve bütün oteller ve konaklama tesisleri kanun emri ile açılacak, depremzedelere tahsis edilecek!

Oteller zaten kapalı, bir gelir beklentileri yok, açılırsa yeme içme, personel, elektrik, su, ısıtma ve benzeri işletme giderleri olacak. Bu giderleri devlet zaten yurtlarda da yapacak, yurtlarda da karşılayacak değil mi?

Dolayısı ile devlete ek bir masraf olmayacaktır, otellerin sadece işletme giderlerini ödersin olur biter.

Tek sorun tadilata girmiş olanlar olacaktır, lakin bunlar da yüzde kaçtır? En nihayetinde tadilatları keser ve sonraya ertelerler...

Oteller için kişi başına düşecek en büyük masraf yeme içme olacaktır fakat bu masrafı da lüks otel menüsü, sınırsız yeme içme, açık büfeler falan gibi de hesaplamamak lazım. Üç öğün çıkacak normal bir tabldot menü çok daha masrafsız olacaktır. Bu tip bir menüyü devlet zaten yurtlarda da vermek zorunda değil mi?

Dahası belediyeler elini taşın altına koysun, bu dönemde su ve atık su parası almasın, al sana maliyet düşürücü bir tasarruf önlemi daha.

Elektrik ve doğal gaz dağıtan enerji şirketleri de bu tasarruf önlemlerine katılsın otellere elektrik ve doğal gazı en düşük konut fiyatından versin bu dönemde olmaz mı?

Dahası konaklama sektöründe deneyimli otel motel, yeme içme sektöründe çalışmış depremzedeler buralarda öncelikle istihdam edilsin, devlet bu dönemde otellerden SGK primi, stopaj ve vergi kesintisi yapmasın.

Sonuçta hem bu ülkenin geleceği için çok önemli olan, yaşamsal önem taşıyan üniversite eğitimine devam edilmiş ve hem de depremzedelerin barınma sorunu çözülmüş olur.

Barınma sorununun birkaç ayda çözülemeyeceği de kesindir, bu noktada da yaz tatili gelip üniversiteler kapanınca yurtlar devreye girer ve üniversitelerin tekrar açılacağı ekim ayına kadar zaman kazanılmış olur.

Sonbaharda da eğer sorun çözülmemişse oteller tatil sezonunu kapatmış kış sezonuna girmiş olur ve oteller tekrar devreye alınarak 2024''e kadar zaman kazanılır.

Son derecede akılcı ve pratik çözümler varken olabilecek en saçma çözümü dayatmak asla kabul edilemeyecek bir basiretsizlik ve hatta kötü niyettir.