Pandemi dolayısı ile ilan edilen kapanma tedbirlerinin arasına içişleri bakanlığı tarafından alkol satış yasağı da sıkıştırılınca, itiraz edenlere, "ramazan günü içki içmeyi savunuyor bu zındıklar" diye saldırılmış, bunun temel bir insan hakkı ve saçma sapan bir yasak olduğunu söyleyenler linç edilmişti.
Yasakçı kafalar durdurulmazsa, yasaklamanın da yasakların da sonu gelmez diyenler gene haklı çıktı ve akıl almaz bir şekilde tarak, ampul, musluk ve oyuncak satışına da yasak geldi.
Şaka maka değil, vallahi de billahi de içişleri bakanlığı tarafından resmen yayınlanan bir genelge ile:
· Marketlerde (zincir ve süper marketler dahil) vatandaşlarımızın zorunlu temel ihtiyaçları kapsamındaki ürünlerin dışında herhangi bir ürün satışına izin verilmeyecek.
· 7 Mayıs 2021 Cuma gününden itibaren marketlerde (zincir ve süper marketler dahil) temel gıda ve temizlik ürünlerinin yanı sıra sadece hayvan yemi, mamaları ile kozmetik ürünleri (parfümeri ve makyaj malzemeleri hariç) satılabilecek.
· Daha önce getirilen alkollü ürün satışı kısıtlamasının yanı sıra marketlerde (zincir ve süper marketler dahil) elektronik eşya, oyuncak, kırtasiye, giyim ve aksesuar, ev tekstili, oto aksesuar, bahçe malzemeleri, hırdavat, züccaciye vb. ürünlerin satışına izin verilmeyecek.
İçişleri Bakanlığı, neyin zorunlu temel ihtiyaç olduğunu neyin olmadığını takdir yetkisi ve hakkını kendisinde nereden bulmuş elbette bilmiyoruz.
Bu takdirin saçmalığı şuradan belli bakanlığa göre sigara temel ihtiyaç, lakin alkol değil...
Birkaç örnek ile bu yasakların saçmalığını anlatayım; misal evinizin salonunda ampul patlasa, karanlıkta oturmak zorunda kalsan bu zorunlu ihtiyaç kapsamına girmiyor ve ampul alıp değiştiremiyorsun, karanlıkta oturmak zorunda kalıyorsun.
Veyahut musluk patladı şorul şorul su akıyor, hırdavat reyonundan bir musluk alıp değiştiremiyorsun zorunlu ihtiyaç olan su boşa akıp gidiyor.
Sokağa çıkma yasakları kapsamında eve tıkılıp kalmış, can sıkıntısından patlayan çocuğun resim yapıp az biraz oyalandığı defteri, boya kalemi bittiyse bu zorunlu ihtiyaç kapsamına girmiyor diye alamayacaksın.
Evde küçük çocuk var doğum günü geldiyse kutlayabilir, pasta alabilirsin ama bir oyuncak alıp sevindiremezsin.
Düşürdün gözlüğünü kırdın, göz doktorları açık, lakin gözlükçüler kapalı önünü görmeden 17 gün evde oturacaksın. Haaa, haklarını da yemeyeyim bu konuda bir geri adım attılar nöbetçi eczane gibi nöbetçi gözlükçü olsun dediler ve kaosu büsbütün tırmandırdılar; kimin nerede, ne zaman nöbetçi gözlükçü olacağı elbette belirsiz.
Bu genelgeyi yayınlayanların tarağı, zorunlu ihtiyaç maddesi olarak görmemesini anlamak elbette mümkün, lakin deodorantı, parfümü ya da makyaj malzemesini yasaklamak da ne oluyor, evdeyiz diye deodorant kullanmayıp leş gibi kokacak mıyız? Tabi bu arada çalışmak zorunda olup evde oturamayan; dolmuşa, otobüse binmek zorunda kalan insanlar deodorantları, parfümleri bittiyse ne yapacak?
Zorunlu kapanmada evlere tıkılan ahalinin evinin balkonuna dikilecek çiçeği, saksıya eklenecek toprağı zorunlu ihtiyaç olarak görmemesini ise hiç anlamak mümkün değil.
Bunlar semt pazarlarını, açık havada sebze meyve satışını da yasakladılar, sonra millet feryat edince haftada bir günlüğüne izin vermek zorunda kaldılar.
Bu masa başı kararını alanlar pazarcı esnafını tanımıyor, pazarcılık nedir nasıl yapılır hiç bilmiyor anlaşılan. Bilmedikleri bir tarafa böyle bir karar almadan evvel pazarcıları ve pazarcı esnafının meslek kuruluşlarını da çağırıp bir ortak akıl yürütmemiş ve keyfim istedi oldu kararı vermişler.
Pazarcı esnafı satacağı ürünü; sebzeyi, meyveyi alır gün be gün semt pazarlarını dolaşır, tezgah açar. Malum sebze, meyve dayanıksız ürünlerdir tezgaha en çok bir iki gün koyabilirsin, bu bir iki günde satamazsan çürür, bozulur çöpü boylar. Pazarcı halden aldığı malı bir pazarda satar, sonra eksiklerini tamamlar başka bir pazara gider kalanı orada satar böyle dolaşır. Şimdi sen haftada bir gün satış yapacaksın deyince hangi pazarcı, hangi pazarda satış yapacak bu sorunun ilk ayağı ikinci ayağı ise satamadığı mal bir hafta beklemeyeceğine göre ne olacak?
Dikkat ederseniz bu salgın boyunca en çok kaos yaratan ve tepki çeken kararlar içişleri bakanlığı tarafından alınanlar, içişleri bakanlığının acilen kendine bir çeki düzen vermesi gerekmektedir.
