Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

EKONOMİ VE GERÇEKLER

Rusya'nın kuşatılmışlık iddiası bir paranoya mı?

Çocukluğumdan beri haritalara bakmayı hep çok sevmişimdir, uzak diyarlar, okyanuslar, dağlar, ormanlar ve çöller hayal dünyamı harekete geçirmiş, başka başka yörelerde yaşayan insanlar merakımı cezbetmiştir. Hele hele bir yer küre gördüm mü gözlerimi ayıramam, büyülenmiş gibi o uzak coğrafyaları daha gerçekçi boyut ve konumları ile gözden geçirmeyi pek severim.

Rusya''nın Ukrayna''ya başlattığı saldırının temel gerekçesi olarak kuşatılmışlık ve tehdit algısını ileri sürmesi üzerine önüme bir yerküre aldım, Rusya''nın kuşatılmışlık algısı gerçek olabilir mi diye baktım.

Sonuç:

Rusya''nın yüzölçümü 17.098.246 km2 kadar, Avrasya yerkürenin en büyük kıtasıdır, Dünya karalarının %3 6,2''sini oluşturur ve adaları ile birlikte toplam 54.759.000 km²dir. Rusya ise Avrasya kıtasının % 31,2''sini ve tüm kıtanın kuzeyini kaplamaktadır. Bu elbette ki çok ama çok büyük bir coğrafya zaten Rusya''da toprak büyüklüğü bakımından dünyanın açık ara en büyük ülkesi.

Rusya doğuda bir Pasifik ülkesi bu coğrafyada ABD, Japonya, Çin ve Kuzey Kore ile komşu. Rusya''nın güneyde komşu olduğu ülkeler ise Moğolistan, Kazakistan, Gürcistan ve Azerbaycan. Ayrıca Rusya güneyde Hazar denizi kıyıdaşı olan İran ve Türkmenistan ile de komşu.

Rusya''nın güneyinde Karadeniz kıyıları var ve bu denize kıyıdaş olan ülkeler Türkiye, Romanya ve Bulgaristan ile de komşu.

Mustafa Kemal Atatürk döneminde imzalanan Montrö anlaşması Rusya''ya barış dönemlerinde Türk boğazlarını kullanarak Akdeniz''e serbest çıkış hakkı tanımaktadır, Akdenize çıkan Rus gemilerinin Süveyş kanalı ve Cebelitarık boğazı üzerinden Hint ve Atlas okyanuslarına ulaşma olanağı da vardır.

Rusya''nın kuzeyi ise baştanbaşa Kuzey okyanusu ile kaplıdır buradaki en önemli sorun yılın büyük bir kısmında bu denizin donmasıdır. Rusya Kuzey okyanusunda ABD, Kanada, Danimarka (Grönland), Norveç ile kıyıdaştır.

Gelelim Rusya''nın batı sınırlarına Rusya''nın batı sınırlarında kara sınırı olan komşuları Finlandiya, Letonya, Estonta, Belarus ve Ukrayna''dır. Batıda Rusya''nın Baltık denizine kıyısı bulunmaktadır ve bu denize kıyıdaş olan İsveç, Polonya, Almanya, Danimarka, Litvanya ve hatta Norveç ile de komşudur. Baltık denizinden doğrudan Atlantik okyanusuna çıkışı vardır. Ayrıca Rusya''nın Rusya ile kara bağlantısı olmayan, Litvanya ile Polonya arasında Baltık Denizi kıyısında yer alan Kaliningrad adlı bir toprağı daha vardır.

Bu kadar geniş bir coğrafyaya yayılmış bu kadar çok ülke ile komşu ve açık deniz ile kıyısı bulunan bir ülkenin kuşatılmışlık iddiasının resmen bir paranoya ya da algı operasyonu girişimi olduğu son derecede açıktır. Bana inanmayan açsın haritayı önüne koysun baksın bu dediklerimin aynen geçerli olduğunu göreceklerdir.

Gelelim Rusya''nın tehdit algısına.

Önce şunu söyleyeyim her diktatörlük ve her diktatör devamlı bir tehdit algısı içindedir. Bunun sebebi elbette diktatörlerin iktidar zeminlerinin kaygan meşruiyetlerinin tartışmalı olması ve devamlı olarak devrilme korkusudur. Demokratik rejimlerde iktidara gelenler sınırlı bir süre zarfında bu iktidara sahip olacaklarını bu süre sonucunda seçimler ile iktidarlarını devredip gideceklerini kabul etmişlerdir. Diktatörlüklerde ise iktidarı ele geçiren kişi ölümüne kadar iktidarda kalmak hatta ölümünden sonra bile iktidarı kendi seçtiği halefine bırakmak derdindedir. Kuzey Kore ve Suriye''de iktidarın nasıl babadan oğula devredildiğini gördük.

SSCB devrinin en büyük diktatörü Stalin bile devamlı olarak devrileceği, iktidardan düşürüleceği, hatta öldürüleceği korkusu ile yaşamış bunu engellemek için muhalif ve yahut da tehdit olarak gördüğü herkesi yok etmişti. Kısacası eğer diktatörsen kendini tehdit altında hissetmen doğaldır, ama bunun sebebi başkaları değil seçtiğin rejimin doğasıdır.

Diğer yandan demokrasiler birer hak ve özgürlük rejimidir halkların büyük bir çoğunluğu demokratik rejimlerde yaşamak ister. Demokrasi insan onuruna yakışan tek yönetim biçimidir. Diktatörlükler kendi egemenlik alanlarında demokratik taleplerin uyanması ve yayılmasından korkar bunu kendi iktidarları için çok büyük bir tehdit olarak görürler. Diktatörlükler en ufak bir demokratik uyanışı bile şiddetle büyümeden bastırmayı yaşamsal kabul eder. SSCB döneminde Macaristan ve Çekoslovakya''daki halkın demokratik taleplerini Rusların tank ile ezmesi bu yüzdendir.

Rusya''nın Ukrayna''ya bu şiddette saldırması da Ukrayna''daki demokratik taleplerin Rusya halkı üzerinde etkili olacağı Rus halkının da Putin''in diktatörlüğüne karşı demokratik talepler getireceği korkusundandır.

Kısacası Rusya batının silahlarından değil demokratik düzeninden korkmakta ve bu düzenin kendi diktatörlük rejimini tehdit ettiğini düşünmektedir.

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları