Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Aydın Tomakin

Aydın Tomakin

AYDIN'CA

Rakamlarla oynamak!

1975 yılında memuriyete ilk başladığım kurum Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) idi. Şimdiki adı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) oldu. TÜİK çok çeşitli konularda istatistik toplar ve bu topladığı bilgileri veri toplama merkezinde çeşitli ünitelerde çok farklı boyutlarda dizayn eder ve kamuoyunun bilgisine sunar.

TÜİK'in yaptığı anketlerden bazıları şunlar, tüketici fiat endeksi, üretici fiat endeksi, sanayi anketi, aile anketi, turizm anketi, otel ve motel anketleri, vs. vs. Kısaca TÜİK hayatın her noktasında bilgi toplamaktadır. Bunların içinde en önemlisi ve kamuoyunu çok yakından ilgilendiren anket ise Tüketici fiyat anketleridir. Çünkü herkesin cebini ilgilendiren bir araştırma türüdür. Maaş ve ücretlerin artışı, toplu sözleşme görüşmeleri, kalkınma planları ve daha birçok konuda TÜİK'in rakamlarından faydalanılmaktadır.

Ancak burada bir konuya açıklık getirmem gerekiyor. TÜİK'in bu topladığı ham bilgiler işlenirken rakamlar üzerinde her türlü oynama yapılabilir. Rakamlarla istediğiniz gibi oynayabiliyorsunuz. Eğer dürüst bir çalışma içinde değilseniz, rakamlarla istediğiniz gibi oynayabilirsiniz. Herhangi bir müeyyidesi de yoktur. Bu konuda tek otorite TÜİK olduğu için yok efendim o rakamlar öyle değildir diyebilme şansımız yoktur. Ancak bu konuda bazı STK'lar veya sendikalar birtakım bilgiler toplasalar da TÜİK kadar kapsamlı bilgi toplama şansına ve yetkisine sahip değillerdir. Bu nedenle TÜİK rakamları ile oynasalar da, ki şahsen oynandığını düşünüyorum. Çünkü sonuçta bizler de insanların içindeyiz. Çarşı ve pazar yerlerini geziyor ve alış veriş ediyoruz. Edindiğimiz bilgilerle TÜİK'in açıkladığı rakamları karşılaştırınca; sanki insanlarla alay edercesine rakamlar açıklanmaktadır. Bazen de vatandaşın aklıyla alay edildiğini düşünmeden edemiyorum.

Mesela; TÜİK, ağustos ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. Buna göre enflasyon ağustosta yüzde 0,86 artarken, yıllık bazda yüzde 15,01 oldu (TÜİK'in açıkladığı bu resmî rakamlara hiç kimse inanmadı ve kimseyi de inandıramadı. Çünkü; hissedilen enflasyon en az yüzde 25 dolayındadır.)

TÜFE de (2003=100) 2019 yılı ağustos ayında bir önceki aya göre yüzde 0,86, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 7,35, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 15,01 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 19,62 artış gerçekleşti.

TÜİK'in bu açıkladığı rakamlar kafa karıştırmaktan başka bir işe yaramamaktadır. Vatandaşlardan bu rakamlara inanan kimselerin olduğunu düşünmüyorum. Belki iktidar yandaşı bazıları ne olursa olsun iktidarı destekleme adına rakamlara inandığını söyleyebilir. Açıklanan rakamlarla piyasa fiyatları hiçbir zaman uyuşmamaktadır.

TÜİK, işsizlik rakamlarını da çarpıtmaktadır.

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, haziran ayında işsizlik oranı 2,8 puanlık artışla yüzde 13 olarak gerçekleşti. Bir önceki yılın aynı ayına göre 938 bin kişi artan işsiz sayısı toplamda 4 milyon 253 bin kişiye ulaştı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), haziran 2019'a ilişkin iş gücü istatistiklerini açıkladı.

Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2019 yılı haziran döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 938 bin kişi artarak 4 milyon 253 bin kişi oldu. İşsizlik oranı 2,8 puanlık artış ile yüzde 13,0 seviyesinde gerçekleşti. Aynı dönemde; tarım dışı işsizlik oranı 3,2 puanlık artış ile yüzde 15,3 olarak tahmin edildi.

Eğri oturup doğru konuşalım diye bir deyim var. Şimdi Allah aşkına bu rakamlara kimler inandı bilemiyorum ama konuyu bilenler veya ilgi duyan hiç kimsenin bu rakamlara inandığını düşünmüyorum. Küçücük bir kasabada bile 5-10 kişilik bir iş ilanı için binlerce işsiz kuyruklarda kayıt yaptırmak için birbirleriyle kıyasıya yarışmaktadırlar. En büyük işsizlik ise yüksekokul mezunları arasında görülmektedir. Aileler bin bir güçlüklere göğüs gererek çocuklarını okutuyorlar. Okul bitiyor ama iş yok. Bu defa gençler partilerin kapılarında referans alma peşinde koşmaktadırlar.

İşsizlik rakamlarını düşük göstererek işsizlik azaltılmış olmuyor. Sadece vatandaşın aklıyla alay ediliyor.

Netice olarak TÜİK rakamları eskiden beri tartışmalı olmuştur. Çünkü açıklanan rakamlar doğru mu yanlış mı diye bunu teyit edecek başka bir kurum yoktur. Kaldı ki TÜİK'in açıkladığı rakamlar yanlış olsa bile bunun bir müeyyidesi olmadığı için ben hangi rakamı verirsem buna inanmak zorundasınız gibi bir durum söz konusudur.

Ne mutlu Türk'üm ve Müslüman'ım diyene, ve diyebilene

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları