Gündemin en önemli konusu elektrik, doğalgaz ve akaryakıt faturaları ve son yapılan zamlar. Elektriğe yapılan son zamlar vatandaşı çileden çıkarmış durumda. Öyle ki geçmişteki hiçbir iktidar dönemlerinde böyle bir zam yapıldığı görülmemiştir. 81 ilimizde zamları ve yüksek gelen faturaları protesto eylemleri yayılarak devam ediyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun; zamlar geriye alınana kadar faturaları ödemeyeceğim diye açıklama yapması iktidarı telaşlandırdı. Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kademeli elektrik tarifesinde yeni düzenleme yapılacak diye açıklama yapmasına rağmen kamuoyu pek tatmin olmamış görünüyor. Cumhurbaşkanının açıklamasında net bir indirim sözü olmadığı için şimdilik vatandaş yapılacak düzenlemenin sonucunu beklemektedir.
Pandemi sürecini ülke olarak iyi yönetemediğimiz gün gibi ortada. Başlangıçta COVİD-19 salgını gizlendi, ülkemizde yok denildi. Halbuki o günlerde ülkemizde covid-19 hastalığına yakalananların olduğu Türk Tabipler Birliği tarafından açıklanmıştı. Süreç iyi yönetilemedi. Tam kapanma uygulaması komşumuz Yunanistan'da bile daha düzenli uygulandığı halde biz ülke olarak başaramadık. Şöyle ki; Yunanistan tam kapanmada vatandaşına maddi kaybını karşılamak üzere her vatandaşına 900 Euro karşılıksız yardımda bulundu. Biz ne yaptık? Bazı yerleri tam kapatmaya tabi tuttuğumuz halde bazılarına faaliyete devam kararı verildi. Halbuki tam kapamada tümden kapamaya gidilmeli ve o esnafımızın zararı da kapatma süresi içinde devlet tarafından karşılanmalıydı. Vesselam bu karmaşa içinde günümüze kadar yanlışlar silsilesi devam etti. Geldiğimiz noktada pandemi nedeniyle günlük ölüm sayısı ortalama 320 dolaylarındadır. Sağlık bakanı daha iki hafta önce kötü günler geride kaldı diyordu. Dün yaptığı açıklamada ise; kötü günler geride kaldı diyebileceğimiz bir noktada değiliz diye açıklama ihtiyacı duymuştur.
20 yıldır yönetimde bulunan Ak Parti iktidarı artık birazda yanlış yönetim anlayışı yüzünden ekonomik olarak dar boğazda olduğumuz son dönemde 6 ayda bir TÜİK ve Merkez Bankası Başkanları değiştirilmekle dar boğazı aşacağımızı düşünüyor olmalı. Yine kısa aralıklarla değiştirilen Hazine ve Maliye Bakanları.
Devlet ciddiyetinden uzak, basına mesajlar veriyor. 18 TL'ye çıkan doların 14 TL'ye inmesini bir başarı gibi vatandaşlarımıza anlatmaya çalışıyor. Halbuki normalde 7,5 TL olması gereken dolar 14 TL'ye çıkmasını bir başarı gibi sunması tam bir komedi. Dahası hazine tam takır, Maliye Bakanı gidiyor Londra'nın bankerlerinden ve faizcilerinden sıcak para bulma gezisine çıktığını biliyorsunuz. Eli boş dönse de görüşmelerinin çok olumlu geçtiğini söylemesi de ayrı bir garabetti.
İktidar enflasyon konusunda da insanımıza umut aşılamaktan ileriye gidemiyor. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ağustos Ay'ında enflasyonun düştüğünü göreceğiz diyor. Doğal olarak yaz aylasında sebze ve meyvelerin bollaşması nedeniyle enflasyon bir miktar düşecektir. Bunu bilmek için kahin olmaya gerek yoktur. Önemli olan bugün ne yaşıyoruz. Aylık enflasyon ne durumda. Damat Maliye Bakanı da vatandaşa umut aşılaya aşılaya, MB'nın içini boşaltıp atta gitti. 2021 yılının son aylarında Sayın Cumhurbaşkanı'nın ısrarlı inatları sonucunda Merkez Bankası politika faizleri düşürüldü ama tüketici faizleri ise hızla yükseldi. Hani faizler düşürülecekti. Politika faizinin düşürülmesi sadece bankaların Merkez Bankasından alacağı borç faizlerine yararı var. Ancak vatandaşın alacağı tüketici kredilerinin faizleri aksine yükselişe devam ediyor. Hani vatandaşı faiz sarmalından kurtaracaktınız? Vatandaşın boş vaadlere, umut aşılarına ve hamasi konuşmalara karnı doymuş durumda. Vatandaşın tek umudu eğer seçimlerden bir şekilde kaçmazlarsa sessiz sedasız önüne gelecek sandığı beklemektedir. Görünen köy kılavuz istemiyor.
