Putin’den DEAŞ açıklaması
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Soçi’de düzenlenen Valday Uluslararası Tartışma Kulübü toplantısında Suriye’deki son gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Suriye’de ABD tarafından kontrol edilen bölgelerde yaşanan sorunlara işaret eden Putin, “Fırat'ın doğusunda ne olduğunu kimse bilmiyor, orada hala DEAŞ güçleri var. DEAŞ, ABD’nin Fırat boyunca kontrol ettiği bölgelerde varlığını artırdı.” dedi.
DEAŞ’lı teröristlerin bölgede esir aldığı insanları idam etmeye başladığını belirten Putin, “Teröristler Fırat'ın güneyinde ABD ve Avrupa vatandaşlarını esir aldı. Toplam 700 kişiyi esir aldılar ve 10 kişiyi idam ettiler. Herkes sessiz, sanki hiçbir şey olmamış gibi bir sessizlik var.” diye konuştu.
Putin, ABD’nin bölgeye ilişkin hedeflerini yerine getiremediğine dikkati çekti.
Rusya Devlet Başkanı Putin, ABD'nin Suriye’de terör örgütü PYD/PKK'ya dayanarak kontrol ettiği bölgeye işaret ederek burada çok sayıda sorunun devam ettiğini vurguladı.
Türkiye’nin İdlib’de başarılı çalışmalar yürüttüğünün altını çizen Putin, şunları kaydetti:
“Soçi mutabakatı çerçevesinde İdlib’deki süreç henüz tamamlanmadı. Ancak Türk ortaklarımızın sorumluluklarını yerine getirdiğini görüyoruz. Hatta bölgeye askeri bir hastane bile kurdular. Türkiye terörizmle sert ve etkin bir şekilde mücadele ediyor.”
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yaptığı açıklamada, "(Cemal Kaşıkçı) Soruşturma uluslararası hukuk ve sözleşme hükümlerine riayet edilerek tüm boyutlarıyla yürütülmektedir." denildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın kaybolmasıyla ilgili soruşturmanın, uluslararası hukuk/teamül, anlaşma ve sözleşme hükümlerine riayet edilerek titizlikle ve tüm boyutlarıyla yürütüldüğünü bildirdi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan tarafından yapılan yazılı açıklamada, Suudi Arabistan vatandaşı Cemal Kaşıkçı'nın 2 Ekim saat 13.14'te gittiği aynı ülkenin İstanbul Başkonsolosluğu'nda alıkonulduğuna dair iddiayla ilgili 6 Ekim'de savcılıkça açıklama yapıldığı hatırlatıldı.
Olayın Levent Polis Merkezi'ne 2 Ekim'de saat 16.40'ta Hatice Cengiz tarafından bildirilmesi üzerine Başsavcılıkça derhal soruşturma başlatıldığına vurgu yapılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Olay mahallinin diplomatik misyon temsilciliği olması sebebiyle Adalet ve Dışişleri bakanlıklarının aracılığıyla Suudi Arabistan Krallığı yetkili temsilcilikleriyle gereken yazışmalar yapılmış ve olay mahallinde yapılacak arama ve kriminal incelemeler için izin verilmesi talebinde bulunulmuştur. Bu talebimizin 15 Ekim'de Suudi Arabistan yetkili makamlarınca kabul edildiğinin bildirilmesi üzerine aynı gün İstanbul Sulh Ceza Hakimliğinden arama el koyma ve inceleme kararları alınmış, Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından görevlendirilen bir cumhuriyet başsavcıvekili ve bir cumhuriyet savcısı başkanlığındaki olay yeri inceleme ekibiyle birlikte konsolosluk binası konutu ve konsolosluk araçlarında gerekli adli işlemlere başlanmıştır.
İnceleme ve soruşturmaya ilişkin diğer adli işlemler ayrıca devam etmekte olup, soruşturma, uluslararası hukuk/teamül, anlaşma ve sözleşme hükümlerine riayet edilerek titizlikle ve tüm boyutlarıyla yürütülmektedir. Soruşturma sürecinde, ilerleyen aşamalarda gerektiği takdirde kamuoyuna bilgilendirici açıklamalar Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından yapılacaktır."
