Pasaport skandalında Recai Kutan araya girdi!

Pasaport skandalında Recai Kutan araya girdi!
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun, pasaport değiştirmek için gittiği nüfus müdürlüğünde sistemde isminin karşısına ‘terör’ ifadesinin yazıldığını öğrenmesinin ardından Recai Kutan'ın araya girdiği belirtildi.

Temel Karamollaoğlu “terörist” gösterilmesi yanında araç muafiyeti kaldırılmış, polis korumaları geri çekilmişti.

Skandalın yankıları sürerken Saadet Partisi Kurucu Genel Başkanı ve ESAM Başkanı Recai Kutan’dan “skandal”la ilgili bir açıklama geldi.

Millî Gazete’nin haberine göre; Recai Kutan, Karamollaoğlu’nun başına gelenleri doğruladı.

Skandaldan haberdar olunca süreci yakından takip eden ve İçişleri Bakanlığı’ndan bir yetkiliyle telefonla görüşen Saadet Partisi Kurucu Genel Başkanı ve Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (ESAM) Genel Başkanı Recai Kutan olaya müdahale ettiğini açıkladı:

“Genel Başkanımız Temel Bey pasaportunu yenilemek maksadıyla nüfus müdürlüğüne gidince kendisini karşılıyorlar, ilgi gösteriyorlar. Daha sonra pasaportunuzu değiştirme imkânımız yok, çünkü isminizin yanında terörle iltisaklı notu var diyorlar. Bunun üzerine Temel Karamollaoğlu beni aradı ve nasıl bir yol izleyeceğimizi istişare ettik. Üzücü bir hadiseydi, ben de İçişleri Bakanlığı’ndan bir yetkiliyi aradım, ve bu ayıbın düzeltilmesini istedim. Yetkili beni dinledikten sonra durumu araştırdı ve 1 saat sonra beni aradı. Bir yanlışlık olduğunu ve Temel Bey’in pasaportunu değiştirebileceğini söyledi.”

SOYLU'YA SORULAR

Temel Karamollaoğlu'nun pasaportuna İçişleri Bakanlığı tarafından vurulan 'terör damgası' tartışmaları devam ederken konuya ilişkin tartışmalar Meclis Genel Kurulu'na taşındı.

Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman, TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya cevaplamasını istediği üç soru yöneltti:

"-Eğer bu mesele ile alakalı herhangi bir problemin yaşanmadığını söylüyorsa pasaporta terör şerhi kim tarafından konulmuştur? Bunun açıklamasını istiyoruz.

-Makam aracının muafiyeti geçiş üstünlüğünün kaldırılması kimin talimatıyla gerçekleşmiştir?

-Ve koruma polisleri kim talimatıyla geri çektirilmiştir? Bunun cevabını bekliyoruz.

Eğer İçişleri Bakanı'nın işi yalan söylemek insanlara haksız yere iftira atmak değil de İçişleri Bakanlığı yapmak ise bu sorulara cevap vermeli ve açıkça özür dilemelidir."

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Öne Çıkanlar