Ekonomi bilmeyen ama Hazine ve Maliye Bakanlığı yapmaya çalışan Nureddin Nebati, "2020 yılının Nisan ayına göre Türkiye yeni 5 milyon istihdam sağladı. Bu bir rekordur. Neye göre rekordur, şom ağızlılara göre. ''Öleceğiz, biteceğiz, öldük, bittik yandık'' diyenlere aslında bir kapaktır bu. 2020 Nisan ayından bu yılın Nisan ayı sonu itibariyle gerçekleştirdiği rakamdır 5 milyon." Demiş...
Doğrusu ekonominin içinde bulunduğu kötü durumu anlatan ve işlerin daha da kötüye gideceğini öngören ekonomistlerden biri olarak ben bu "şom ağızlılar" ibaresini üstüme alındım. Bu durumda Nureddin Bey aklınca bana da laf sokuyor ve kapak yaptığını ima ediyor demektir.
Kendisi ağzında gümüş kaşıkla doğmuş bir ağa çocuğu ve patron olduğu, saraylarda dolandığı için sade vatandaşın ne halde olduğunu elbette idrak edemiyor.
Açlık sınırının altında bir asgari ücret ile geçinmeye, borç harç içinde yaşamaya mahkûm edilmiş insanların derdini anlamasını da beklemek mümkün değil.
Keşke korkmasa, sokağa çıkıp insan içine karışabilse de insanların nasıl öldük bittik diye yanıp yakıldığını bir duysa. O zaman vatandaşların derdini dile getiren biz yazarçizer takımına şom ağızlılar diyemezdi...
Neyse onun sokağa çıkmasını bekleyecek halimiz yok, ben onun verdiği istihdam verisi üzerinden nasıl milleti kandırmaya çalıştığını ortaya koyayım.
Bir kere 2020 yılı Nisan ayı pandeminin patladığı, bir sürü yasağın başladığı ve ekonominin adeta durduğu bir dönem yani emsal almak mantıklı değil.
TÜİK verilerine göre 2018 yılı Ocak ayında 28.029.000 kişi istihdam ediliyormuş, 2022 yılı Nisan ayında ise istihdam edilenlerin sayısı 30.371.000 kişiye çıkmış, yani 4 yılda hepi topu 2 milyon 371 bin kişilik bir artış var ve bu yıllık nüfus artışından bile az.
2020 yılı Ocak ayında ise istihdam edilen kişi sayısı 27.266.000 kişiymiş. Yani ekonomi bilen ve nüfus artışını falan da hesaba katan birinin 5 milyonluk bir artıştan bahsetmesi mümkün değil.
Fakat ben bir artıştan bahsedeyim Nisan 2022 itibariyle TÜİK anketlerine göre 3 milyon 853 bin kişi, oysa meşhur 2001 krizinde bile işsiz sayısı 2 milyon 335 bin, işsizlik oranı da yüzde 10,6 seviyesindeydi. Bu arada enflasyona ezdirilip, açlık sınırının altında bir ücrete mahkûm edilen çalışanlar konusu beyefendilerin elbette hiç gündeminde değil onların tek derdi patronların kârı.
Gelelim enflasyon konusuna; enflasyon son 25 yılın rekorunu kırmış ama Nureddin Nebati "Enflasyonu kontrol altına aldık" da diyor.
Bence Nureddin Bey bir kapak arıyorsa ENAG hesaplamaları ile yüzde 160 ve TÜİK hesaplamaları ile yüzde 73,5''e zıplayan enflasyonun yaptığı kapağa bakmalıdır.
Sanki ekonomi ve ekonometri biliyormuş gibi enflasyonu kontrol altına aldıklarını savunarak, "Bundan sonrası aralık ayında baz etkisiyle düşmeye başlayacak. Size ve Sayın Cumhurbaşkanı''mıza da söz verdim, veriyorum. Aralık ayından itibaren enflasyonun düşüşünü hissede hissede göreceğiz ve sizi seçime o noktada götüreceğiz" diyor...
Biri de çıkıp Nureddin Bey''e kardeşim siz enflasyonu düşürecek bir şey yapmıyor, sıkı para ve maliye politikaları izlemiyor ve hâlâ enflasyonist politikalar uyguluyorsunuz enflasyon neden, nasıl düşecekmiş diye sormuyor.
Bu arkadaşların dillerine doladıkları tek argüman aralık ayındaki baz etkisi. Peki bu sonbaharda yeni bir döviz krizi yaşanmayacağının, 2022 Aralık enflasyonunun 2021 Aralık enflasyonunu aratmayacağının herhangi bir garantisi var mı?
Elbette yok.
İktidar mensupları halkı kandırmak ekonomideki kötü gidişatı gözlerden gizleyebilmek amacı ile hep olumlu görünecek bir şeyler bulup onu ön plana çıkarıyorlar. Bu şekilde olup bitenin ve kötü yönetimlerinin halk tarafından fark edilmeyeceğini düşünüyorlar.
Oysa emin olun halk her şeyin farkında ve barut fıçısı gibi ve görünen o ki, asıl kapağı halk sandıkta AKP-MHP ikilisine yapacak...
