Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

EKONOMİ VE GERÇEKLER

Nitelikli ama işsiz bir gençlik

Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi'nde gençler ile bir araya gelen Erdoğan, ''Şu anda bir çok arkadaşımız üniversitelerden mezun oluyor. Fakat istihdam sorunu yaşıyor. Acaba burada bir planlama sorunu mu var?'' sorusuna; ''Öncelikle işsizlikte iyi bir noktaya geldik diyebilirim, o da şu; yani bu ekonomik sıkıntıların yaşandığı bir dönemde özellikle de 13 civarında bir konumdayız işsizlikte... Bu son açıklanan rakam da aslında bu ciddi bir artış sayılamaz. En çok istihdamı yapan bizim iktidarımızdır. İş nereye geliyor garanti noktasında? Kalifikasyona geliyor. Ve kalifikasyon noktasında kendisini ispatlıyorsa bir genç iş bulur.'' şeklinde bir yanıt vermiş...

Sayın Erdoğan'a ilk tavsiyem derhal "evet efendim, sepet efendim" modundaki tüm danışmanlarını kovması, yerlerine aklı başında, gerçeklerin idrakinde ve doğruları söylemekten korkmayan yenilerini bulması yönünde olacaktır...

Bugün Türkiye'deki işsizliğin en yakıcı etkisi gençler, hem de nitelikli gençler üzerinde görünmektedir.

Genç işsizliği çok ama çok yüksektir, TÜİK verilerine göre bile: Şubat 2021 döneminde genç nüfusta işsizlik oranı %26,9, istihdam oranı %28,1 oldu. Bu yaş grubunda iş gücüne katılma oranı ise %38,5 seviyesinde gerçekleşti. Aklı başı yerinde, konuyu bilen her ekonomist bu oranların yüksekliğini görünce dehşete kapılır, insan kaynaklarımızı nasıl da rezil rüsva ediyoruz diye üzülür.

Dahası özellikle Sayın Erdoğan'ın tanımı ile işsizlik en çok da kalifikasyona sahip nitelikli gençleri vurmaktadır. Düşük vasıflı, niteliksiz gençlerin iş bulma şansı daha yüksekken eğitim görmüş, yüksek nitelikli gençler hem daha zor iş buluyorlar hem de iş bulabildikleri durumlarda bile ya kendi alanlarında istihdam edilemiyorlar veyahut da son derecede düşük ücretler ile, son derece kötü koşullarda çalıştırılıyorlar.

Sayın Erdoğan sokağa çıkıp, gerçek hayata katılabilse; ancak işe yeni başlamış, niteliksiz elemanlara verilmesi gereken asgari ücret karşılığında pazar tezgahında limon satmak, kafelerde garsonluk yapmak zorunda kalan mühendisleri de görebilecektir.

Daha da kötüsü eğitim sistemimizin üretici güçlerin talep ettiğini nitelikte ve kalifikasyonda eleman yetiştirmesini sağlamanın bir iktidarın en temel görevi olduğunu Sayın Erdoğan görmezden geliyor, suçu gençlere atıyor ve faturayı onlara kesmeye kalkıyor...

Bu ülkede zaten iktidar maşallah teflon tava gibi, hiçbir suç ve başarısızlık bunların üstüne yapışmıyor, hep başkalarına atılıyor. Kimse de kalkıp yahu 20 yıla yakındır iktidarsınız, gençlere nitelik kazandırmak, eğitimi bu yönde planlamak sizin sorumluluğunuzda, sizin işiniz değil mi? Bu noktada bir başarısızlık varsa buda sizin suçunuz değil mi? diye soramıyor...

Ayrıca hepimiz biliyoruz, es kaza sistemin dişlileri arasında kaybolup gitmeden dünyada aranan niteliklere kavuşabilen gençler de bu ülkede yaşamak istemiyor, huzurun, hukukun, demokrasinin ve işin olduğu ülkelere göç edip gitmek istiyorlar. Bu durumu yaratan, iktidarın maceraperest ve gerilim stratejisi üzerine bina edilmiş, herkesle kavgalı, hukuk tanımaz politikaları değil mi?

Cumhuriyet tarihimizde nitelikli genç iş gücü yetiştirmek üzere eşsiz bir deneyim bulunmaktadır "Köy Enstitüleri". Bu ülkede biz hakikaten de doğruyu bulup, eğriyi yapma konusunda eşsiz bir yeteneğe sahibiz. Feodal güçlerin baskısı ile köy enstitülerini kapatıp yerine "kindar ve dindar nesil" üretme projelerini ikame edenler kim?

Rasyonel akla, bilimsel yönteme karşı çıkarak bilim, sanat ve spor eğitimini sabote edenler kimler? Eğitim sistemi böyle sabote edilirse bir ülkede küresel ölçekte rekabet edebilecek teknoloji ve tasarıma dayalı üretim yapacak kalifiye, yüksek nitelikli, genç iş gücü yaratılabilir mi?

Hepsinden geçtim; yüksek nitelikli, kalifiye gençleri istihdam edecek yatırımlar, demokrasi, hukuk, siyasi ve ekonomik istikrarın olmadığı topraklara gelir mi?

Erdoğan'ın evvel emir bu soruların cevabını ciddi ciddi düşünmesi, sorumluluğunu sorgulaması ve övünmeyi bırakıp çözüm aramaya odaklanması gerekmektedir...

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları