Siyasi hayatımızda birçok lider zaman zaman aldatılmışlardır. Ama Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kadar aldatılan bir lider de olmamıştı.
Sayın Cumhurbakanı'nı ilk aldatan PKK olmuştu. Halbuki terör örgütü ile müzakere değil mücadele edilmesi gerektiğini herkes bilir. Ama buna rağmen siyasi popülizm adına birkaç kez adı değiştirildi ve en sonunda adına "Çözüm Süreci" dediler. Halbuki bu bir çözüm süreci değil resmen "Yıkım Süreci" idi. Nitekim öyle oldu. İktidar topyekün yılanlarla aynı çuvala girmeyi tercih etti. Sonuç yüzlerce şehit binlerce yaralı, hendek ve barikatlarla kurtarılmış bölgeler ilan etmeye kadar işin ucu vardırıldı. Sayın Cumhurbaşkanı son Diyarbakır konuşmasında hâlâ "Çözüm Süreci'ni biz yıkmadık, bizi kandırdılar" diyor. Olacak iş değil. Zaten PKK ile masaya oturmanız başlı başına bir rezaletti. Sonunda PKK bizi kandırdı demeye varan açıklamalar yapıldı.
Sayın Erdoğan, 2015 yılında Harp Akademileri Komutanlığı'nda yapılan bir törende Ergenekon ve Balyoz soruşturmalarını işaret ederek "Bu operasyonlarla şahsım başta olmak üzere, tüm ülke yanlış yönlendirildi, aldatıldı" demişti. Operasyonlar ilk başladığı zaman Sayın Erdoğan, operasyonların "Savcısıyım" demişti. Daha sonra ise "Ne savcısıyız ne de hakimiyiz" diyerek geri adım atmıştı. Konu ile ilgili "Aldatıldık" açıklaması da gündeme bomba gibi düşmüştü. Halbuki Sayın Cumhurbaşkanı ve avanesi haricinde kimse aldatılmamış ve bu operasyonlara inanmamış ve prim verilmemişti.
Sayın Cumhurbaşkanı zaman zaman "Ne aldatan olduk, ne de aldanan olduk" diye açıklamalarda bulunmuştu.
Halbuki herkesin hafızalarına kazınan "FETÖ" tarafından aldatılma olayı ortada. 1999 yılında Türkiye'den ABD'ye iltica eden o zamanki taraftarlarının hitabıyla Fetullah Gülen Hocaefendi için Ak Partili siyasetçilerin büyük bir kısmı methiyeler ve güzellemelerde bulunmuşlardı. Araları 17/25 Aralık operasyonları ile bozulunca Hocaefendi bir anda "FETÖ" olup çıkıverdi. Daha önce Sayın Erdoğan, Fetullah Gülen'e hitaben "Dön artık Türkiye'ye, bu ayrılık bitsin artık" demişti. Araları bozulma noktasına gelince "Ne istediniz de vermedik" diyebilmişti. Son olarak da 15 Temmuz melun "Darbe Girişimi"nden sonra Fetullah Gülen Hocaefendi adı "FETÖ"ye devşirilmiş oldu. Sonuçta "FETÖ tarafından kandırıldık" demek zorunda kaldı.
Ne diyelim inşallah Sayın Cumhurbaşkanı "FETÖ" tarafından kandırıldığı gibi iştahı kabaran ve her türlü kılığa giren diğer cemaat ve tarikatlar tarafından da kandırılmaz."
Tüm iyi niyetimizle temennimiz budur.
Ne mutlu Türk'üm ve Müslümanım diyene, ve diyebilene
