MHP seçim sloganını açıkladı

MHP seçim sloganını açıkladı
MHP, 31 Mart yerel seçimlerinin kampanya sloganını "Beka için milli karar, Cumhur için istikrar" olarak belirledi.

MHP seçim sloganını açıkladı

MHP Genel Başkan Yardımcısı Edip Semih Yalçın, yaptığı yazılı açıklamada, 15 Temmuz ihanet teşebbüsü sonrasında bazı tarihi adımlar atmaya başlayan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, ihanete karşı halkın verdiği tepkinin haklılık ve meşruiyet tuğlalarını döşediğini, siyaset kurumunun uzlaşma zemininde buluşmasını sağladığını belirtti.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin 24 Haziran 2018 seçimleriyle hayata geçmesinde belirleyici unsurun Cumhur İttifakı olduğunu ifade eden Yalçın, Cumhur İttifakı'nın temel mantık ve prensibini, milli öncelikler ve devletin bekasının teşkil ettiğinin altını çizdi.

Yalçın, "Milli öncelikler ve beka tercihinin içinde sadece bu kavramların kelime anlamını aşan zengin kıymet hükümleri ve hassasiyetler yer almaktadır. Bunların içinde aidiyet duygusu, mensubiyet şuuru, maşeri vicdan, istikrar, milli şeref ve haysiyetin korunması, milli değerlerimizin muhafazası, din ve vicdan hürriyeti, inançlara saygı gibi daha nice etkenler sayılabilir." ifadesini kullandı.

KAMPANYA KONSEPTİ

Yalçın, MHP'nin, 31 Mart 2019 Yerel Seçimlerinin kampanya stratejisini bu doğrultuda hazırladığını vurgulayarak, "Kampanya konsepti olarak da 'Beka için milli karar, cumhur için istikrar' temel sloganını belirlemiştir. Bu ana temanın yanı sıra 'Sağduyunun birlikteliği, Cumhur İttifakı ' ve 'Türkiye ehline emanet' gibi tali sloganlar da seçim sathı mahallinde kullanılacaktır." açıklamasını yaptı.

Yalçın, MHP seçmeninin adaydan çok partisinin politikalarına, tutarlılığına, duruşuna, kurumsal kimliğine oy verdiğine işaret ederek, Cumhur İttifakı'nın başarısındaki etkin MHP rolünün, mensuplarının hafızasına kazındığını, Cumhur İttifakı'nın 24 Haziran'da yakaladığı başarı, elde ettiği imkan ve kuvvetin, klasik seçmen temayülünün değişimi açısından da tayin edici olduğunu belirtti.

"Birlikten kuvvet doğar" prensibinin bu sayede politikada da tecelli ettiğini ve böylece ittifakla seçime gitmekten büyük fayda ve yarar elde edileceği kanaatinin hasıl olduğunu aktaran Yalçın, bunun devamı açısından iki parti arasındaki mutabakatın korunmasına yönelik seçmen eğiliminin yerel seçimlerde sandığa yansımasının sürpriz olmayacağına dikkati çekti.

Buna sadece iki siyasi parti arasındaki siyasi anlaşma, uzlaşma yolu gözüyle bakmanın Cumhur İttifakı'nın fonksiyon ve çerçevesini sınırlamak olacağını vurgulayan Yalçın, açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Bu sadece bir siyasi kombinezon değildir. Cumhur İttifakı'nın Türkiye'de istikrar ve güveni sağlamada, yeni hükümet modeli olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin kalıcı olmasında anahtar rol oynayan bir siyasi denklem olduğu görülmüştür. Türk seçmeni, gerek Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde gerekse Milletvekili Genel Seçimlerinde ittifakın başarısının yerel seçimlerde de tekrarını görmek isteyecektir.

Alınacak sonuçlar aynen 24 Haziran'da olduğu gibi, sadece AK Parti veya MHP'nin başarısı olarak değil, aynı zamanda Cumhur İttifakı'nın performansı olarak kabul edilecektir. O bakımdan, 31 Mart 2019 Mahalli Seçimlerinde de ekseriyetle adaydan önce parti ve ittifak tercihinin öne çıkacağını öngörmekteyiz. Sandığa giden seçmenin çoğunlukla 'hangi partiyi destekliyorsam, hangi partiye kendimi ait hissediyorsam, hangi ittifakta ülkem, bölgem ve halkım adına yarar görüyorsam onun adayına oyumu veririm.' düşüncesiyle hareket edeceğini söylemek abartılı olmayacaktır. Seçmenlerin tercihinin, 'bizim partimizin adayı' olgusundan çok 'bizim ittifakın adayı' şeklinde şekillenmesine katkıda bulunulmalıdır."

"MİLLİ MUTABAKAT RUHUNU SANDIĞA YANSITAN BİR SEÇİM"

Yalçın, mahalli seçimlerde belirleyici olan yerel unsurlar ve dinamiklere, bütünü kapsayan milli öncelikler ve beka kavramları içine giren değerler manzumesinin de eklendiğini belirterek, "Cumhur İttifakı'nın resmen ortak aday belirlemediği il ve ilçelerde bile adayın sadece yerel açıdan bir değer taşımasına, parti tabanında karşılığının bulunmasına değil, milli mutabakatın ürünü olan Cumhur İttifakı'nın ruhuna, gereklerine ve hepsinden önemlisi milli önceliklere uygun bir aday olup olmamasına da bakılacaktır. Denilebilir ki 31 Mart Yerel Seçimleri klasik bir mahalli seçim olmasının ötesinde milli mutabakat ruhunu sandığa yansıtan bir seçim olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Yerel seçimlerde belediye meclisi ve il genel meclis üyelerinin de belirleneceğini anımsatan Yalçın, bu üyeliklerin, yeni yönetim modelinin yerleşip olgunlaşmasında yapıcı işlev icra edeceğini kaydetti.

Yalçın, şu değerlendirmede bulundu:

"Bu açıdan oyların kararlı ve bilinçli bir şekilde kullanılması yerelde denge ve denetim mekanizmalarının sağlıklı biçimde işleyişi açısından önem arz etmektedir. Yeni yönetim modelinde parlamento ile cumhurbaşkanlığı arasındaki denge ve denetim ilişkisi neyse il ve ilçe meclisleri ile belediye başkanı arasındaki münasebet de öyledir.

Yerel seçimlerde başta İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere önemli illerde ve genel olarak da yurt çapında 30 Mart 2014'te oluşan tablonun korunması hem yerelde istikrarın hem de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin devamı açısından önem arz etmektedir. O tarihte milli öncelikleri ve istikrarı esas alan seçmen tercihinin, 31 Mart 2019'da da sürdürülebilmesi, demokratik bir değer taşımaktadır."

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Öne Çıkanlar