Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

EKONOMİ VE GERÇEKLER

Memura sıfır zam

Sarı sendikacılık boyun eğdi, iktidar memura ve memur emeklisine sıfır zam verdi!

Yahu sakın kalkıp da nasıl olur, televizyonlara çıktılar, anlaştık memura memur emeklisine tarihi zam verildi diyorlar, sen ne saçmalıyorsun falan demeyin…

Bakın düşünün bu gün 100 lira maaş alıyorsunuz fakat maaşınızı aldığınız para birimi yıl içinde yüzde 10 değer kaybetmiş yıl sonunda yeni maaşınız belirlenirken patron size sana yüzde 10 zam veriyorum dediğinde satın alma gücünüzde bir değişiklik olup geliriniz artmış olur mu?

Enflasyon gerçekten de yüzde 10 artmış olsa bile ancak ve ancak bir yıl önceki satın alma gücünüze kavuşmuş olmaz mısınız?

Durun bir dakika, peki bir yıl içinde kaybettiğiniz gelir ne oldu? O elbette deve oldu! Çünkü yılbaşında sabitlenen maaşınız her ay enflasyon oranı kadar erimiş ve en nihayetinde yılın son günü yılbaşına göre yüzde on kadar satın alma gücünüz azalmış oldu. İşte enflasyon gelirinizi böyle rendeler, satın alma gücünüzü gün be gün santim santim budar, şansın varsa yıl sonunda ilk başladığın noktaya dönersin! Yıl içindeki kaybın ise kayıp olarak kalır.

Bitti mi elbette bitmedi birde enflasyon oranını yani paranın değer kaybını kim ölçüyor nasıl ölçüyor meselesi var. Eğer enflasyon oranı bağımsız ve tarafsız bir kurum tarafından bilimsel yöntemler kullanılarak gerçek enflasyonu ölçmek için hesaplanmıyor da iktidarın işine geldiği gibi hesaplanıyor, algı operasyonlarında kullanılıyorsa yandı gülüm keten helva. Böyle bir durumda enflasyon kadar zam aldığınızda bırakın bir yıl önceki satın alma gücüne kavuşmayı çok daha azına razı olmak durumunda kalırsınız.

İşte bu yüzden özellikle de kâğıt para kullanılan ekonomilerde enflasyonu ölçen kurumun iktidardan bağımsız, tarafsız ve objektif olması, bilimsel yöntemleri kullanarak hesap kitap yapması, gerçek enflasyonu belirlemesi çok önemlidir. Bu yapılmazsa memurun emeklinin işçinin yani tüm ücret ile geçinenlerin hakkı yenmiş olur.

Bu noktada hatırlatmak isterim ki; enflasyon iktidarların bilinçli olarak uyguladığı enflasyonist politikalar sonucunda ortaya çıkan, iktidarı borç ve yükümlülüklerinden kurtaran ekonomik bir olgu ve hatta bir tür vergidir. Enflasyonist politikalar uygulanmaz ise enflasyon olgusu hiçbir şekilde kendiliğinden ortaya çıkmaz.

Peki, enflasyonist politikaları bilinçli olarak uygulayarak enflasyon yaratan iktidarlar enflasyonu doğru ölçerek gerçek enflasyonu açıklarlar mı? Elbette hayır neden böyle saçma bir şey yapıp elde etmeye çalıştığı avantajı kaybetsin ki?

O halde vatandaş ne yapsın, gerçek enflasyonu nasıl anlasın?

Neyse ki bu amaçla kullanılabilecek bir kutup yıldızımız var; altın…

Zaman içinde ücreti ile kaç altın alabildiğini insanlar kolayca hesaplayabilir ve bu hesap sonucunda altta mı üstte mi, enflasyona yenildi mi yenilmedi mi kolaylıkla anlayabilir.

Elbette bunu kişisel olarak yapmanın bir zorluğu var o da zaman içinde kıdem ve nitelik kazanma sayesinde elde edilen gelirin artması aslında bunu hesaptan düşmek lazım ama bu halde bile geliriniz altın olarak artmamış ve hatta aynı kalmışsa kayıptasınız demektir.

Ortalama ücret seviyeleri ya da asgari ücreti bu şekilde kıyaslamak ise ülkedeki gerçek durumu çok daha net bir şekilde anlamamızı sağlayacaktır.

Bu hesaba göre: 2002 yılında ortalama bir memur maaşı ile 22,1 ve en düşük memur maaşı ile 14,9 adet çeyrek altın alınabiliyordu. 2021 yılı Temmuz zamları sonrasında ise en düşük memur maaşı ile sadece ve sadece 6 çeyrek altın alınabiliyor. 2003 yılında 318 TL olan asgari ücret ile 22 TL olan çeyrek altından 14,4 adet alınabiliyordu. Bu gün ise asgari ücret ile ancak 3,5 çeyrek altın alınabilmektedir.

Şimdi siz söyleyin işçi, memur ve emekli enflasyon karşısında ezdirilmiş mi ezdirilmemiş mi?

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları