1990'lı yıllardan itibaren dünyamızın dijitalleşmesi yönünde yapılan tüm altyapı çalışmaları ve hızlı teknolojik gelişmeler özellikle de internet ve sosyal medya denen teknolojilerin hayatımıza girmesi ile birlikte, toplumlar bilgi teknolojileri sayesinde bilmedikleri birçok bilgiye kolaylıkla ulaşmaya başladı.

Yaklaşık bir on yıl kadar sistemin kullanıcı ağının tüm dünyada yaygınlaşması için ellerinden gelen tüm reklam ve ücretsiz program kullanım imkânlarını insanların kullanımına sunan teknoloji devleri ve onların bu yayılmada arkalarında duran devletler, emperyalist ve küreselci hedeflerine ulaşmada dünyayı kendi dükkânları ve onun üzerinde yaşayanları da birer bağımlı tüketici haline getirme yolunda bu teknolojiler sayesinde büyük bir yol kat ettiler.

Virüs salgını

Son virüs olayında yaklaşık iki aydır yaşananlar dünyanın manipüle edilmesinde, zamanında ücretsiz olarak insanların kullanımına sunulan ve kullandığımız cep telefonları ile hayatımıza sokulan sosyal medya programlarının ne kadar etkili olduğunu gösterdi.

Sosyal bir varlık olduğu dönemde arkadaşları ile istişare eden, diğerlerinin görüşlerini dinleyen, geçmiş olayları karıştırıp mevcutlar arasında kıyaslama yapan, mantık ve felsefe kurallarına göre düşünme yeteneğine sahip bir toplum yaratma hedefinden uzaklaştığımızda bugünün temel taşlarının hayatımızda döşenmesine izin vermiş olduk.

Kimseye güvenmeyen, bireyci, kendinden başkasını düşünmeyen, izole edilmiş, egosu yüksek, bilgisi olmadan fikir sahibi olan, internet ortamındaki her bilgiyi doğru kabul eden, kitap okumayan, araştırmayan, kolaycı, millî değerlerden uzaklaşmış, dini değerleri zaten şimdiden sorgular halde bir bireyler toplumu yaratılmış durumda.

Yukarıdaki özelliklere sahip bireylerden oluşan toplumların dünya genelindeki oranları yükseldiğinde de, bunca yıldır ücretsiz kullandırılan bilişim programlarının toplumları yönlendirmedeki etkisinin denenmesinde; Kurgulanmış virüs salgınının gerçek etkisinden belki milyon kez daha büyük bir etki yaratmasında sosyal medyanın ve bunun teknoloji altyapısını elinde bulunduran ülkelerin nasıl da dünyayı istedikleri gibi manipüle edebildikleri gerçeği ile karşı karşıyayız.

Yüksek dalga frekans saldırısı

İnternet teknolojisinin en üst aşaması olarak 5G teknolojisinin dünyadaki kullanım oranın yükselmesi sayesinde, bu teknolojiye hâkim olan güçlerin belki de artık biyolojik virüs veya salgınlara ihtiyaçları olmadan, günün hemen her saati insanların ve özellikle gençlerin ellerinden bırakmadıkları telefonları kullanarak küresel bir yüksek dalga frekans saldırısı yapabilecekleri endişesini yaşamaya başladım. 

Telefonlardaki ücretsiz programların kullanım koşullarının içeriğini okuduğunuzda hemen hepsi, telefonlarınızdaki dosyalara veya konum bilgilerinize "erişim izni" şartı koymakta ve bu izni verdiğinizde ancak o programı kullanabilmektesiniz. Bunun anlamı, yabancı ülke şirketlerine devrettiğiniz bir iletişim altyapısı vatandaşlarınızın tüm verilerine kolaylıkla ulaşabilmekte, telefonu kullanan şahsın tüm yakın akraba ve arkadaş telefonlarını kolaylıkla ele geçirebilmektedir.

İleride 5G kullanımı ile telefonlardaki elektrik ve radyasyon kullanım oranları ciddi şekilde yükselecek, elektrik ve radyasyon oranlarının dışarıdan telefon programları aracılığı ile müdahale edilebilir olmaları durumunda, her telefon kullanıcı bir "yükseltilebilir frekans veya radyasyon saldırısına" maruz bırakılabilecektir. Belki biraz fazlaca ütopik bulabilirsiniz ama, beynimize telefon aracılığı ile gönderilecek bir frekans saldırısı ile "zombilere dönmüş" bir toplumla karşılaşabiliriz...