Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

EKONOMİ VE GERÇEKLER

Küresel enflasyon ve Türkiye

Avrupa Merkez Bankası (AMB) Yönetim Kurulu Üyesi Isabel Schnabel iklim değişikliği ile mücadele etmeye yönelik politikaların enerji fiyatlarını uzun süre yüksek tutmasının olası olduğunu ve Avrupa Merkez Bankası'nın teşviklerinin planlanandan daha erken sürede bitirmesine yol açabileceğini söyledi.

Amerikan Finans Birlikleri'nin yıllık toplantısında konuşan Schnabel, fosil yakıtlardan daha çevre dostu düşük karbonlu ekonomiye planlanan geçişin orta vadede baz enflasyon tahminleri için yukarı yönlü ciddi riskler barındırdığını ve yeşil enerji sürecindeki enflasyonun merkez bankalarının pozisyonunu gözden geçirmesine neden olabileceğini de söyledi.

Bu çok önemli bir uyarı, küresel iklim değişikliği baskısı ile enerji üretim ve tüketim biçimimizdeki zorunlu değişimin ekonomiler üzerinde enflasyonist baskı yaratacağını birçok yazı ve söyleşimde bende dile getirmişimdir.

Bunun en önemli sebebi belirli bir dönem sonunda tüketimin düşeceği belli iken kimsenin yeni petrol, gaz, kömür arama faaliyetlerine yatırım yapmayacağı, bunun da kısa ve orta vadede arz sorunları çıkarabileceği gerçeğidir. Ayrıca gelirini petrol, gaz ve kömür gibi fosil yakıt kaynakları üretim ve satışı ile elde eden ülke ve firmalar bir dönemin sonuna gelinirken, doğal olarak son fırsatları değerlendirerek mümkün olan en fazla karı cebe atmak isteyeceklerdir. Bu davranış biçimi üretim maliyetleri ile satış fiyatları arasındaki bağı kopararak, tekel konumundaki üreticilerin fahiş fiyat artışlarına yol açabilir

Diğer yandan petrol, gaz ve kömür arama son derecede masraflı işler ve ciddi maliyet yükü gerektiriyor. Sonrası üretim kuyuları ve rafineriler birde elbette boru hattı ve gemiler ile ham petrol ve gaz nakliyesi meselesi var. Bütün bunlar çok ciddi yatırım gerektirmektedir. Kim bu yatırımları yapacak ve hangi finans kuruluşları bu yatırımları finanse edecek?

Elbette yeşil enerji kullanımına geçmek yaşamsal bir önem taşıyor, bir manada insanlığın geleceği bu dönüşümün sağlıklı bir şekilde yapılabilmesine bağlı ama bir geçiş süreci yaşanacağı da kesin, ne yazık ki hiçbir şey aniden olmuyor.

Bu geçiş sürecinde arz talep dengesinin sağlıklı bir noktada oluşması ve enflasyonist baskı yaratmaması ve daha da önemlisi üretim faaliyetlerini sekteye uğratmaması çok önemlidir.

Bu noktada Türkiye gibi enerjide ithalata aşırı bağımlı ülkelerin önünde bir fırsat penceresi açılmaktadır. Bu ülkeler yeşil dönüşümü diğer ülkelere nazaran daha hızlı ve sağlıklı tamamlayabilirlerse enerjide dışa bağımlılıkları büyük ölçüde sona erebilir.

Buhar makinesinin icat edilip yaygınlaşması ile birlikte başlayan yaklaşık 250 yıllık fosil yakıtlar çağı sona ererken, yeni başlayan yeşil enerji çağı üretim ve tüketim biçimimizi kökten değiştirecek. Bu çağın temel enerji kullanım biçimi elektrik enerjisi olacak, elektrikli arabalar, elektrikle ısınan soğuyan evler, elektrikle pişen yemekler yanan fırınlar ve elektrik ile çalışan fabrikalar yaşamımıza girecek.

Bu noktada elbette elektriğin nasıl üretildiği çok önemli kömür, petrol ve doğalgaz gibi fosil yakıtların yakılması ile çalışan termik santraller yerini güneş, rüzgâr, hidroelektrik ve jeotermal kaynakların kullanılması ile elektrik enerjisi elde edilen santrallere bırakacak. Geçiş aşamasında belki bir miktarda nükleer güç santrallerine ağırlık verilebilir fakat bu santrallerin çevre ve insan için ne kadar büyük tehditler barındırdığını Çernobil ve Fukuşima kazalarını da dikkate alarak hiç unutmamak gerekiyor. Neticede temel amacımız enerji üretirken çevreyi korumak ve iklim değişikliğini engellemek değil mi?

Türkiye'nin özellikle güneş, rüzgâr ve hidroelektrik kaynakları akıllıca kullanarak enerjide kendi kendine yetebilen ülkeler arasına girebilme potansiyeli mevcuttur.

Tüm yapılması gereken rasyonel akla ve bilimsel yönteme uygun akıllıca enerji politikaları geliştirmek ve uygulamaktır.

Bu politikalar hızla geliştirilip uygulanmazsa Türkiye enerji fiyatları yüzünden oluşacak enflasyonist baskıdan en çok etkilenecek ülkeler arasına girecektir. Zaten yüksek olan enflasyonun bu yüzden çığırından çıkması büyük olasılıktır.

 

 

 

 

 

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları