Ne yaparsanız yapın.
Üzerini neyle kapatırsanız kapatın.
Eğer bir yerde bir yangın varsa, illa ki dumanı çıkar.
Ve eğer bir yerde bir pislik varsa, kokusu mutlaka etrafa yayılır.
Konumuz yine Katar...
Duymuşsunuzdur:
Katar Maliye Bakanı Ali Şerif el-İmadi, yolsuzluk suçlamasıyla bir anda tutuklandı.
Bu tutuklama; Katar tarihinde, yolsuzluk nedeniyle şimdiye kadar yapılan en üst düzey tutuklama.
Yöneltilen suçlamalar ise, öyle böyle değil!
Pis koku etrafa yayılıyor...
Peki, kim bu İmadi?
Katar'da 2013'ten bu yana Maliye Bakanı.
Yani, tam 7 yıldır bakan...
Ve hatırlayın, tam 7 yıldır AKP'nin Katar'la arası çok iyi.
"Çok iyi" az gelir.
İçli dışlı desek çok gelmez.
Peki, bu İmadi, Katar'ın sadece maliye bakanı mıydı?
Hayır.
Aynı zamanda Katar Ulusal Bankası Yönetim Kurulu Başkanıydı...
Para musluğunun tam da başındaydı.
Aynı zamanda, 300 milyar dolar tutarındaki varlık fonunu yöneten, Katar Yatırım Kurumu'nun yönetim kurulu üyesiydi...
Adam, tabiri caizse parayla oynuyordu.
Aynı zamanda, Orta Doğu ve Afrika ülkelerine en fazla borç veren kurum olan Katar Ulusal Bankası'nın İcra Kurulu Başkanıydı...
Para dağıtımının kralıydı.
Aynı zamanda, 2016'da Finansbak'ı satın alan QNB'nin yönetim kurulu başkanıydı...
Ve aynı zamanda, Katar Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanıydı...
Uçan, kaçan, hediye edilen her şey ondan soruluyordu.
Nasıl oluyorsa, adam tepeden tırnağa başkandı...
Aynı bizdeki gibi, kısa bir süre öncesine kadar, bütün akçeli işler nasıl ki damat ve kayınpederde toplandıysa ve halen de herşeyin tek yetkilisi nasıl ki kayınpeder ise, onlarda da her şey İmadi denilen bu kişide toplanmıştı.
Ne ayak?
Katar ayağı...
Ayak bu, kokar yani.
Hani, her nedense insanın aklına geliveriyor:
Ülkeye sanki karşılıksızmış gibi giren Katar kaynaklı sıcak paralar!
Gizli kapaklı Katarlılara peşkeş çekilen kupon araziler!
Kanal İstanbul ve çevresi!
Beş paraya satılan (veya yok pahasına devredilen) tank ve palet...
Ve hani, hediye uçan saraylar diyorum...
Siz hala kokuyu almadınız mı?
İyi günler diliyorum.
