Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

EKONOMİ VE GERÇEKLER

Kemal Bey'in seçim stratejisi

Haziran 2023 seçimlerine şunun şurasında az bir şey kaldı, görünen o ki iki blok bu seçimlerde iddialı. Bu bloklardan en azından şimdilik favori görüneni ise parlamenter demokrasiyi savunan Altılı Masa. Tek adam rejimini savunan Putin destekli AKP, MHP, BBP ve Vatan bloku ise sürprize oynuyor…

Kılıçdaroğlu''nun stratejisini anlayabilmek için önce Recep Bey''in stratejisini anlamamız gerekmektedir çünkü Kılıçdaroğlu stratejisini onun olası stratejisine karşı geliştirmektedir.

Şu an itibariyle her iki blokun da kimi Cumhurbaşkanlığına aday göstereceği belirsiz. Tek adam rejimini savunanların Recep Bey''i aday göstermek istediği açık, Bahçeli bunu açık ve net olarak söyledi de zaten.

Recep Bey''in aday olmayı isteyip istemeyeceği ise belirsiz, 20 yıldır her seçimde kazanan bir politikacı eğer kaybedeceği anketlerde kesinleşirse siyasi kariyerine ağır bir seçim yenilgisi eklemek ister mi? Futbol deyimi ile jübilesini bir seçim kaybı ile yapmayı göze alır mı? Açıkçası bundan emin değilim…

Fakat Recep Bey aday olmak istese bile anayasanın son derecede açık bir hükmü var! Bu hüküm bir kişi ömrü boyunca en fazla iki defa seçilip, Cumhurbaşkanlığı yapabilir diyor. Anayasa değişmedikçe bu kısıtlamadan kurtulmanın tek yolu Meclis''in erken seçim kararı alması ama bunun için gerekli nitelikli çoğunluğa da Recep Bey sahip değil. Yani bu durumda mevcut tek adam rejimini savunan blokun ya da geçen seçimde kurulmuş bulunan Cumhur İttifakı''nın adayı belirsizliğini koruyor.

Recep Bey''in Kılıçdaroğlu''na "çık karşıma" resti çekmesi de son derecede mantıksız çünkü Kılıçdaroğlu''nun aday olmasının önünde herhangi bir engel yok ama bugünkü durumda Recep Bey''in aday olması ve Kılıçdaroğlu''nun karşısına çıkması anayasamızın açık hükmü uyarınca mümkün değildir…

Bu noktada Recep Bey kaybedeceğini anlarsa şu stratejiyi uygulayabilir: Aday olur ama Yüksek Seçim Kurulu anayasa hükmünü göstererek adaylığını reddeder. Bunun üzerine bir taraftan geçmişteki 367 krizinde yaşananlara gönderme yapıp "beni sandıkta yenemeyenler masa başında yenmeye çalışıyor" diye feryat figan bağırıp bir başkasını aday olarak çıkarıp ona destek ister.

Bu noktada aday olarak çıkaracağı kişinin Selçuk Bayraktar olması çok büyük bir olasılıktır. SİHA-İHA üretimi ve düzenlenen Teknofestler üzerinden yapılan imaj parlatma çalışmaları Selçuk Bayraktar''ı ailede siyasi bir yarışı kazanabilecek tek kişi haline getirmiştir.

Böyle bir adaylık, parti içinde Recep Bey sonrası adaylık hevesi taşıyan kişi ve çevreleri nasıl etkiler elbette ben bilemem ama Soylu, Akar ve Kurtulmuş gibi isimlerin pek de hoşuna gitmeyeceğini tahmin edebiliyorum.

Seçimleri Selçuk Bayraktar kazanırsa mesele yok, düzen aynen devam eder, lakin muhalefet bloku kazanırsa düzen değişecek, 6''lı masanın söz verdiği gibi parlamenter rejime geçilecek ve işte dananın kuyruğu o zaman kopacak.

Recep Bey bu noktada seçimlere kadar kazanmak için kesenin ağzını açacak, her türlü harcamayı yapacak, bütçe açıklarını falan önemsemeyecek zaten krizde olan ekonominin benden sonra tufan diyerek bir enkaza dönüşmesine yol açacaktır.

Seçimleri kazanırsa nasılsa 4-5 yılda sorunu çözeriz diye düşünmesi makuldür. Seçimleri kaybettiğinde ise muhalefete geçip yeni iktidarın bu enkaz ile boğuşmasını keyifle seyredecek "bakın ekonomiyi ne hale getirdiler, yönetemediler, nasıl batırdılar" diye eleştirecek.

Recep Bey kısa bir süre içinde parlamenter rejime geçilip %50+1 kuralı kalkınca ise hâlihazırda Türkiye''nin en büyük partisi olarak ortaklı ya da ortaksız bir şekilde seçimleri kazanıp Cumhurbaşkanı olamasa bile Başbakan olarak ülkeyi yönetmeyi planlıyor…

İşte Kılıçdaroğlu bu stratejiyi okudu ve karşı bir strateji ile cevap veriyor. Enkaz devralacağını biliyor ve bu enkazı Türk halkına en az acı çektirecek bir şekilde nasıl kaldırırız, Türk ekonomisini krizden nasıl çıkarır ve kalkınmayı yeniden nasıl başlatırız diye plan yapıyor.

Demedi demeyin, Kılıçdaroğlu''nun bu strateji için üç önemli desteğe ihtiyaç var; ciddi bir finansman sağlayacak doğrudan yatırım desteği, uzun vadeli düşük faizli krediler ve tersine nitelikli iş gücü göçü.

Kılıçdaroğlu''nun Amerika ve İngiltere ziyaretlerini, yatırımcı ve akademik çevrelerle görüşmelerini işte bu karşı strateji bağlamında değerlendirmek lazım.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları