İYİ Parti lideri Meral Akşener geçtiğimiz günlerde Gezi Davası ile ilgili yapmış olduğu bir konuşmada "Parola vatan, işareti namus. Kahrolsun istibdat, kahrolsun zulüm. Yaşasın hürriyet, adalet, müsavat ve meşveret." demişti.
Bu slogan İttihatçıların, ilhamını Fransız Devrimi''nden alan, "eşitlik, özgürlük, kardeşlik" ilkelerinin yanına "adalet" şiarını da ekleyen, 2. Abdülhamit''in baskıcı rejimini devirip, yerle bir eden, 1923''teki cumhuriyetin ilanına zemin hazırlayan 1908 Devrimi''nin sloganıydı.
1908 Devrimi''nin sloganları 1789''daki Fransız Devrimi sloganlarından etkilenmiş ve Fransız halkının özgürlük arayışından ilham almıştır. Fransızca orijinaliyle "Liberte, Egalite, Fraternite" ya da dönemin Osmanlıcasıyla "Hürriyet, Müsavat, Uhuvvet" ve günümüz Türkçesiyle "Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik" Fransız Devrimi''nin bu üç talebine Türkiye''deki devrimciler bir de "Adalet" talebini eklemişlerdi. Eklemişlerdi çünkü Abdülhamit''in istibdat rejiminde adaletin esamisi bile okunmuyordu.
Özellikle muhafazakâr sağ kesim 2. Abdülhamit''in baskıcı rejimini yerle bir eden ve 1923''teki cumhuriyetin ilanına giden yolun ilk taşlarını döşeyen 1908 Devrimini yeni kuşaklara öğretmek istemediler, unutturmaya çalıştılar. Onlara göre Abdülhamit''in istibdadına son vermek ve onu tahttan indirmek olumlu bir hareket değildi.
Özellikle 50 sonrası son derecede baskıcı ve beceriksiz bir yönetici olan Abdülhamit''i göklere çıkarmak, Mustafa Kemal Atatürk''e alternatif bir lider portresi çizmek sağ muhafazakâr kesimin ana stratejisiydi.
Oysa tarihî gerçekler çok farklıdır. Abdülhamit askerî açıdan bakılırsa son derecede başarısız bir padişahtı. Osmanlı İmparatorluğu, 2. Abdülhamit''in hüküm sürdüğü 1876-1909 yılları arasındaki 33 yıllık istibdat idaresi süresince Tunus, Girit, Mısır, Kıbrıs, Sırbistan, Karadağ, Romanya, Bulgaristan, Bosna Hersek, Niş, Teselya, Kars, Batum, Ardahan''ı kaybetmiştir. Ruslar ile yapılan Ayastefanos anlaşması ise herhalde Osmanlı tarihindeki en utanç verici anlaşmadır.
Abdülhamit sadece askerî açıdan başarısız bir padişah olup, muazzam miktarda toprak kaybetmekle de kalmadı, ekonomi yönetimi de son derecede başarısızdı. 1881 yılında imzaladığı Muharrem Kararnamesi ile Osmanlı İmparatorluğu''nun iflasını ilan etti, ekonomi yönetimini götürdü Düyun-u Umumiye idaresine teslim etti. Bu tarih itibariyle Osmanlı İmparatorluğu ekonomik bağımsızlığını tamamıyla yitirmiş oldu.
O dönemde yaşananları ve özellikle de ekonomide yaşananları birçok yazı ve söyleşimde anlattım, bu yüzden tekrar etmeye gerek yok bugün için bizi asıl ilgilendiren muhafazakâr sağ gelenekten gelen İYİ Parti Lideri Meral Akşener''in, İttihatçıların Abdülhamit''e karşı kullandığı temel sloganı kullanmasıdır.
Meral Akşener''in bu sloganı kullanması şirazesinden kayıp milliyetçiliği, millî egemenlik savunuculuğunu bırakıp Osmanlıcılığa soyunan sağ kesimin özüne dönmesini gösteriyorsa son derecede olumlu bir gelişmedir.
Milliyetçilik en temelinde bir milletin egemenlik haklarını kazanmasını ve korumasını savunmak demektir. Hâl böyle iken milliyetçi sağ kesimin milletin egemenlik haklarını hiçe sayan, tanımayan, egemenlik hakkının bir ailede olduğunu savunan Osmanlı düzenine öykünmesini, o arkaik düzene güzelleme yapmasını anlamak hiçbir şekilde mümkün değildir.
Gerçekte Türk milliyetçileri Kuvayı Milliye bayrağı altında ve Mustafa Kemal önderliğinde bir taraftan işgalci güçler ve diğer taraftan da Osmanlı''nın Hilafet ordusu ile savaşmış, zafer kazanmış ve Türk Milletinin egemenlik haklarını söke söke koparıp almıştır. Bunu bu kutlu savaşı görmemek mümkün müdür?
Türkiye''de özellikle de Cumhuriyet rejimi ve Türk devrimleri ile hesaplaşmak isteyen bir kesim var. Bu kesimin parlatmaya çalıştığı kişi de Abdülhamit ve ne yazık Türk milliyetçilerinin bir kısmı da bu kesimin dümen suyuna girmiş bulunuyorlar. Meral Akşener''in bu çıkışı Türk milliyetçilerinin bu dümen suyundan çıkmaya başladığının bir işareti ise emin olun bu son derecede sevindirici ve sonuna kadar desteklenmesi gereken bir olgudur.
Ben de Meral Akşener''in bu çıkışını sonuna kadar destekliyorum "Kahrolsun istibdat, kahrolsun zulüm. Yaşasın özgürlük, eşitlik, kardeşlik ve adalet" diyorum.
