Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Kamuran ÖZGEN

Kamuran ÖZGEN

TURİZM EKONOMİSİ VE POLİTİKASI

Kabul edilmeyen TÜRSAB yasası ile kaybettiklerimiz

İki dönemdir Firuz Bağlıkaya başkanlığında TÜRSAB (Türkiye Seyahat Acentaları Birliği) yönetiminde bulunan ekibin, Aralık 2018'de Birliğe bağlı üyelerin görüşlerine açılan ve kırk beş gün üyelerin görüşlerini kolaylıkla iletebildikleri "katılımlı yeni TÜRSAB yasa taslağı çalışmaları" oldukça verimli geçmiş ve 1972'de çıkarılan ve bugünkü turizm ve seyahat acentacılığının taleplerine karşılık veremeyen 1618 sayılı yasadan daha kapsamlı bir yasa taslağı oluşturulmuştu.

Yeni yasa taslağına katkıda bulunan üç yüz seyahat acentacıdan birinin de şahsım olmam nedeni ile bu yazıyı kaleme alma gereği hissettim. Benim üç konuda yeni yasada olmasının ülkemiz menfaatine olacağına inandığım konu;

"Haftalık bazda yüksek ücretlerle kiraya verilen villaların rezervasyon ve sözleşmelerinin seyahat acentaları aracılığı ile yapılması, bu villalara gelen müşterilerin transfer ve tur gibi hizmetlerinin de yine seyahat acentaları tarafından verilmesi" yönünde idi.

Yabancılara gayrimenkul satışlarının önündeki engellerin 2004 yılında kaldırılması ve yine aynı yıl yürürlükten kaldırılan 442 sayılı Köy Kanunu sayesinde artık yabancı ülke vatandaşlarının gayrimenkul edinmelerinde bir sınırlama kalmamış oldu. Köylerden bile rahatlıkla emlak almanın yolu açılmış oldu. Bu değişiklik ile ülkeye giren "yabancı yatırımcı" sayısında yaklaşık bir on yıl hızlı bir artış oldu, çünkü paranın tadını alan sahil bölgesi insanlarımız rahat ve lüks içerisinde yaşamaya da alışınca, tarla ve arsalarını sattıklarında ellerinde daha önce binbir zorluklarla pamuk ekip yetiştirerek kazanamadıkları paranın yüzlerce katını bir anda ellerinde buldular.

Tabii ki paranın hızlı döndüğü yerlerde sektöre balıklama dalıp bir anda köşeyi dönmeyi uman binlerce insanımız olduğu için, daha önce inşaat işinden anlamayan ama tek özelliği yabancı bir kadın arkadaşı ve bildiği biraz yabancı dil olan bu tipler, turizm bölgelerindeki emlak ve inşaat sektörünün hâkimi konumuna geldiler. Avrupa ülkelerindeki muadilleri ile kıyaslandığında ülkemizde arsalar neredeyse peynir ekmek fiyatına yabancılara satılmaya başlandı. Bu o kadar çabuk gelişen bir akım oldu ki; paranın tadını alan köylüler tarlalarını da imar kapsamına sokturup parsel yaptırıp satmanın yollarını arar hale geldiler.

Sahil bölgelerini gezdiğimizde, yaklaşık on beş yıldır devlet edenlerimizin "göz yumdukları" emlak ve inşaat firmalarının kanunsuzlukları kanıksanmış durumda. Oysa ki yukarıdaki "yeni yasada olması için yaptığım öneri" ile devletimizin her yıl yüz milyonlarca Türk Lirası vergi kaybının önüne geçilecekti. Kanunen günübirlik veya haftalık konaklama hizmeti verme yetkileri olmayan "emlak ve inşaat şirketlerine" durun bakayım siz ne yapıyorsunuz denilecek ve herkes kanunlar çerçevesinde hareket etmek zorunda kalacaktı.

Maalesef şimdiki Kültür ve Turizm Bakanımız bu öneriyi yapılan yasa değişikliğine koydurmadı. Bugün bir haftalığına kiraya verilen villaların fiyatları ortalama 5 bin ila 25 bin Türk Lirası arasında değişmekte. Ama villa sahiplerinin maliyeye yaptıkları bildirimler yıllık kira gelir beyan miktarları 5 bin ila 30 bin Türk Lirası arasında ancak gözükmektedir. Yani (çoğunluğu yabancı ülke vatandaşı) villa sahipleri göz göre göre devletimizi dolandırmakta, bunun da asıl nedeni "kanunsuz olarak turizm ve seyahat acentacılığı hizmeti veren emlak ve inşaat şirketlerinin faaliyetlerine devam etmelerine" göz yumulmasından kaynaklanmakta.

Normal bir yaz sezonunda bir villa yaklaşık 12 ila 16 hafta kiraya veriliyor. En alt haftalık kira bedelinden hesapladığımızda bir villanın sezondaki kira geliri 60 bin ila 85 bin Türk Lirası tutuyor. Villa sahibi, devlete beyan ettiği yıllık sadece 5 bin Türk Lirası kira geliri beyanına göre vergi ödüyor. Buradaki rakamlara göre vergi kaybı hesaplamasını, devletteki görevi "kayıt dışı ekonomiyi denetim altına alması gereken görevlilere" bırakıyorum.

Yeni TÜRSAB yasasına bu madde eklenmiş olsa idi, on beş yıldan bu yana yapılmaya devam edilen "vergi kaçakçılığının" önüne geçilmiş olacaktı. Umarım kısa sürede yanlıştan dönülür ve "villa turizmi kapsamında kiraya verilen villaların kiraya verilme yetkisi A grubu seyahat acentalarına verilir".

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları