İsviçre merkezli bankacılık devlerinden UBS'in Türk lirası ile ilgili rapor yayımlamayı sonlandırmasının ardından Türk lirası ile ilgili bir karar da JP Morgan'dan geldi. Uluslararası yatırım bankası JP Morgan, son dönemdeki aşırı oynaklık nedeniyle Türk Lirası cinsi müşterilerine Türk lirası algo işlemleri için aracılık hizmeti vermeyi sonlandırdı.
Bankadan müşterilerine gönderilen notta, TL bazlı yeni algoritmik işlemlerin kabul edilmeyeceği belirtilirken, varolan TL algo işlemlerinin de kısa süre içinde sonlandırılması yönünde çağrıda bulunuldu.
Kısaca Algo olarak adlandırılan Algoritmik işlemler, belirli bir kural setine göre çalışan algoritmalar vasıtası ile insan müdahalesi olmadan borsalara emir ileten ve tamamen otomatik çalışan sistemlerdir. Algo sistemi sermaye piyasalarındaki trendler üzerinden otomatik alım-satım emirleri üreterek işlem yapmanızı sağlar. Bu duygulardan arınmış tamamen otomatik yapı yatırımcılara sıkı bir yatırım disiplini sağlar. Bir insana göre çok daha hızlı karar verip uygulayabilen Algo Trading robotları, bu yönüyle geleneksel yatırım yöntemlerinden çok daha verimlidir.
Fakat siz ekonomide kuralsız ve öngörülemeyen işler yaparsanız sonuçta öngörüye dayalı algoritmalar çalışmaz yahut da yatırımcıya zarar verecek şekilde kararlar üretebilir.
Görünen o ki Recep beyin yeni ekonomi modeli ve cin fikirli kurmaylarının aldığı hızlı kararlara süper bilgisayarlar akıl erdirememiş, döngüye girip devreleri yanmasın diye kapatılmışlar.
Şaka bir yana bu hafta bu ve benzeri tepkilerin borsa ve Türk Lirası üzerindeki yıkıcı etkilerini görmemiz çok büyük bir olasılıktır.
Ekonomi bir bilim dalıdır ve ekonominin kitabını yazmadan önce kesinlikle yazılmış bulunan tüm ekonomi kitaplarını okumak gerekir.
Ekonomi biliminin kurallarına göre değil de nas üzerinden teoriler uydurup, ekonomik kararlar almaya kalkarsanız sonucun nasıl olacağını açık ve net olarak görürsünüz!
Ekonomiyi bize öğreten hocalarımız ekonomi biliminde fenomenleri anlayabilmek için deney yönteminin değil gözlem yönteminin kullanılmaya çok daha uygun olduğunu çünkü yapılacak deneysel hareketlerin insanların günlük yaşamını derinden etkileyip onlara yıkıcı zararlar verebileceğini anlatmıştı.
Bugün Recep Bey ve şürekâsı tarafından ülkemizde Türk Milletinin kobay olarak kullanıldığı akla ziyan bir deney yapılmakta, faiz neden enflasyon sonuçtur iddiası test edilmeye kalkılmaktadır.
Bu deneyin sonucu bellidir kurlar ve enflasyon tavan yapacak ülke sabit gelirliler için bir cehenneme dönüşecektir.
Birçok yazımda ve söyleşimde anlattığım gibi enflasyon iktidarların bilinçli tercihleri ile taammüden yaratılan bir ekonomik olgudur! Bir iktidar enflasyonist politikalar uygulamazsa ortaya enflasyon çıkmaz!
Enflasyonist politikaların en önde gelenide para arzını arttırmak ve dolaşıma bol miktarda para sokmaktır. Pandemi döneminde bütün dünyada ekonominin durmasını, işsizliğin artmasını ve insanların parasız kalmasını engelleyebilmek için bu yapıldı. Dolaşımdaki parayı aşırı miktarda arttıran bu politikaların sonucunda küresel ölçekte bir enflasyon dalgası yaratıldı. Bu sonuç elbette biliniyordu fakat başka bir çare de yoktu. Neticede pandeminin sönümlenmesi sonrasında şimdi yıkıcı etkiler yaratmaksızın enflasyonun nasıl kontrol altına alınabileceği düşünülüyor. Devletler bu yönde son derecede temkinli ve şeffaf adımlar atmaya başladı. Hemen hemen bütün büyük merkez bankaları para arzının azaltılacağı faizlerin artırılacağı döneme yönelik öngörülerini piyasalar ile paylaşıyor.
Herkes gider mersine biz gideri tersine misali Türkiye'de saray yönetimi enflasyonun altında negatif faiz vererek enflasyonu indirebileceğini iddia ediyor. Bu yöntemin Türkiye'de kurları nasıl kontrolden çıkaracağını ve küresel ölçekte yaşanan enflasyon dalgasını bir büyüteç etkisi ile nasıl hiperenflasyona çevireceğini hep beraber göreceğiz…
