Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Kamuran ÖZGEN

Kamuran ÖZGEN

TURİZM EKONOMİSİ VE POLİTİKASI

İstanbul Havalimanı'nda ne yapılmak isteniyor?

Atatürk Havalimanı'nın kapatılacağı ve yerine daha büyük İstanbul Havalimanı'nın yapılacağı ile ilgili söylentiler çıktığından bu yana; İstanbul Havalimanı ile ilgili her gün bir olumsuz haber duyuyoruz. Burada hepsine yer verecek değilim ama, özellikle havalimanı ile ilgili haberlerin başında, "hava şartlarının olumsuz" olduğu durumlarda uçakların iniş yapamadıkları ile ilgili olanlar en sık duyduklarımızın başında geliyor.

26 yıldır haftalık bazlı Anadolu turlarında profesyonel tur rehberliği yapan birisi olarak, benim konulara bakış açım özellikle "turizm operasyonu" yapan firmaların havalimanlarındaki sıkıntılarının neler olduğu ile ilgili noktaları kapsıyor. Sonuçta ülke ekonomimizin nerede ise yüzde onluk bir kısmını doğrudan ve dolaylı olarak etkileyen ve ekonomimizdeki "cari açığın kapatılmasında" en etkin sektör olarak "turizm sektörü" geliyor.

Yıllarca dış ülkelerden gelen yabancı turist gruplarını karşıladığımız Atatürk Havalimanı, özellikle "tur otobüslerine" tahsis edilmiş bir otopark alanı olmadığı için grupları karşılamamızda ve onları tur otobüslerine bindirmemiz sırasında çok büyük sıkıntılar yaşadığımız bir havalimanı idi. Yeni yapılan ve dünyanın "en büyükleri" arasında olacağını duyduğumuz İstanbul Havalimanı'nda ülke turizmini daha ileri seviyelere çıkarmak adına, özellikle yabancı turist gruplarına hizmet veren turizm firmalarının işlerinin daha da kolaylaştırılacağı umudunu taşıyordum. Sonuçta ülkemizi gezmeye ve görmeye gelen yabancı ülke vatandaşlarının, geldikleri ülke ile ilgili ilk intibaları "havalimanında aldıkları hizmetler" ile oluşuyor.

Dünyanın "en büyükleri" arasındaki İstanbul Havalimanı'nda da maalesef Atatürk Havalimanı'ndaki gibi, tur otobüsleri için tahsis edilmiş bir otopark alanı bulunmuyor. Yine yabancı turist gruplarını karşılamaya gittiğimizde, öncelikle bir hafta boyunca ülkemizi gezdireceğimiz insanları havalimanı içerisinde gruplar haline getiriyoruz, tam dışarıya çıkarken kullanacağımız aracın şoförünü telefonla arayıp çıkışa yanaşmasını söylüyoruz. Tam çıktığımızda eğer biraz araç yoğunluğu var ise bu kez o kadar insanla otobüsün yanaşmasını beklemek zorunda kalıyoruz. Araç yanaştıktan sonra da eğer valizleri yüklerken biraz zaman geçirirseniz bu kez oradaki trafik polisinden "çabuk çekin arabayı, bekleme yapmayın" diye azar işitmemiz de işin cabası oluyor.

İstanbul Havalimanı'ndaki bu eksiklikler bir şekilde, yıllarını rehberlik mesleğine vermiş meslektaşlarımızın gayretleri sayesinde büyük bir soruna dönüşmeden çözülüyordu. Ama bu sorunların büyümemesinden sanıyorum İstanbul Havalimanı'ndaki bazı işletmeler rahatsız olmuş olacaklar ki; resmî web sitelerindeki Hakkımızda kısmında kendilerini "İGA, İstanbul Havalimanı'nı inşa etmek ve 25 yıl boyunca işletmek amacıyla 7 Ekim 2013 tarihinde kuruldu. İstanbul Havalimanı, şehir merkezinden 35 kilometre mesafededir. İnşaat, dört fazda tamamlanacak şekilde planlanmıştır. Birinci faz kapsamında, 2 pist ve 90 milyon yolcu kapasiteli terminal binası hizmet vermektedir. Tüm fazları tamamlandığında İstanbul Havalimanı, yıllık 200 milyon yolcu kapasitesiyle 300'den fazla destinasyona uçuş imkânı sunacak" şeklinde tanımlayan işletme, Devletimizin yüzde altmışbir garantisi ile yapılan İstanbul Havalimanı'nın kendi malı imiş gibi davranma eğilimleri göstermeye başladı bile.

Yurt dışından milyonlarca yabancı turisti ülkemize getirmek için çaba sarf eden, yüz milyonlarca Türk Lirası para yatıran, istihdam sağlayan ve risk alan "turizm firmalarına" geçenlerde yayınladıkları ve TÜRSAB'a (Türkiye Seyahat Acentaları Birliği) gönderdikleri sirkülerde;

İstanbul Havalimanı IGA Meeting Lounge Kullanımı Hakkında Duyuru

İGA tarafından Birliğimize ulaştırılan, İstanbul Havalimanı karşılama noktasında 31.12.2019 tarihi itibariyle başlatılacak olan uygulamaya ilişkin bilgilendirmeyi arz ederiz. 19.12.2019 tarih ve 2019/16 sayılı İstanbul Havalimanı güvenlik komisyonu toplantısında alınan "Terminal Gelen Yolcu Katı gümrüklü salon çıkış kapısı önünde karşılama alanına, yolcu yakınları dışında, karşılama amacıyla gelerek elinde karşılayacağı kişilerin ismi, firma adı, numarası vb. pankart, döviz vb. bulunduran veya asan kişilerin bahse konu alana alınmayarak terminal dışına alınması ya da İGA Meeting Lounge alanına yönlendirilmesi uygun görülmüştür" denilmekteydi.

İşin garip tarafı, yeni uygulamanın nasıl olacağı ile ilgili net bir bilginin de turizm firmaları ile paylaşılmıyor olması. Yani Devletimizin ülke turizmini geliştirmek için yaptığı onca girişimin ardından, birileri sırf "İstanbul Havalimanı'nın 25 yıl boyunca işletmeciliği bizde, gelen yolcuları karşılamak istiyorsanız bize ayrıca kişi başı para ödeyeceksiniz" deme hakkını hangi kanundan aldıklarını öğrenmemiz gerekiyor. Eğer bu konu ile ilgili bir düzenleme yapılmaz ise olay "Deli Dumrul Hikayesine" dönüşmek üzere.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları