Geçen hafta Perşembe günü İstanbul 5.8 büyüklüğünde depremle sarsıldı. İlk tartışma konusu İstanbul büyük depreme hazır mı? Büyük depremi bu deprem tetikledi mi?
***
Bu konular tartışıldı ve peşi sıra deprem toplanma alanlarına yapılan AVM, rezidanslar gündemi sarstı. Bunların yandaş iş adamlarına ait olması tesadüf mü?
***
Neyse bu konular çok tartışıldı. Benim bu yazımda esas analiz yapmak istediğim konu İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile İstanbul Valiliğinin davet tartışması. Millet canının derdine düşmüşken iki devlet kurumu birisi davet ettik diğer ben davet edilmedim diyor. Peki hangisi haklı? Veya millet can derdinde iken bu konuyu tartışmak ne derece doğru?
***
Lakin bilinmesi gereken konu: İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, bu tartışmayı başlatmadı. İstanbul Valiliği başlattı İBB cevap verdi.
***
Son gelişmede, İBB yazılı açıklama yaptı. "Bizi İstanbul Valiliği hedef aldı" şeklinde bir cevap metni gördüm. Şimdi bu cevap metnini buraya yazıp da sizi sıkmak istemem. Zaten detaylıca internette var.
***
Hedef alan kurum, Türk devletinin atanmış bir organı. Hedef alınan kurum ise; Türk devletinin yüzde 53 oyu ile seçimle gelmiş bir diğer kurumu. Atanmışlar seçilmişlere posta mı koyuyor yani İBB'nin açıklamasına göre?
***
Millet canının derdine düşmüşken, İstanbul Valiliği ise seçilmiş İmamoğlu'nun tanımama veya yok sayma peşinde. Yazık!..
***
Veya bu tartışma ile AKP, deprem toplanma alanlarına yapılan yandaş rezidansları ve AVM'ler meselesini mi kapatmaya çalışıyor? Bu soru akıllara geliyor.
***
Eğer durum böyle ise; iş daha vahim noktadadır.
***
AKP'nin sözde kentsel dönüşümün nasıl rantsal dönüşüme döndüğünü herkes biliyor. Fakir mahallelere uğramayan kentsel dönüşüm, zengin yerlerine rantsal dönüşüm olarak İstanbul'da uğradı.
***
AKP'nin yıllardır faydalandığı İstanbul rantını bırakmamak için 31 Mart'ı yeniletip, 24 Haziran seçimlerini bu rantsal dönüşüm ve deprem toplanma alanlarına yapılan yandaş AVM'leri ve rezidansları için yaptığı artık kesinleşiyor.
***
MEDYA İĞNESİ
Bir sözde gazeteci
Nagehan Alçı'nın Habertürk canlı yayınında Türk kamuoyunun sevdiği ve tanıdığı Prof. Dr. Ersan Şen hocaya nasıl saydırıp saygısızlık yaptığını gördük. Bu sözde gazeteci hanımın kocası olan Rasim Ozan Kütahyalı'nın Beyaz TV'de nasıl rezil olup kendi ekmeğiyle oynayıp TV'lerden gazetelerden silindiğini de biliyoruz. Şimdi de Nagehan Hanım, Ersan hoca olayından sonra 'Türk devleti katil' sözleri ile Türk Milleti'nde adeta infiale neden olmuştur. Bu hanımefendi de kocası gibi Türk medyasından silinip gidecektir. Silinip, gitmelidirler de.
