Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Aydın Tomakin

Aydın Tomakin

AYDIN'CA

Hukuk adına işlenen hukuk cinayetleri!

Sevgili okuyucular, 8.5 yıl sonra tekrar Günboyu Gazetesi'nde yazı yazmaktan ve sizlerle olmaktan mutluyum.

Tekrar Merhaba.

Türkiye kanunlarında kitapta okutulan hukukla uygulamada olan hukuk apayrı bir konum arz etmektedir. Öyle ki kanunlarımız çok muazzam. Aslında hukuk kitaplarında yazıldığı gibi uygulansa her şey çok daha güzel olabilirdi. Ne yazık ki; yasalar hiçbir zaman yazıldığı gibi uygulanmadı ve uygulanmıyor.

Aynı suçu işleyen iki kişiden birisi gözaltına dahi alınmadan karakollarda serbest kalırken, diğeri kodese tıkılıyor. Aylarca suçsuzluğunu ispat etmek için çaba sarf ediyor. Sonuçta suçsuzluğu ispatlanınca da pardon yanlış yapmışız denilip serbest bırakılıyor. Hukuk veya yargılama bu olmamalı. Hukuk veya kanunlar herkese eşit şekilde uygulanmalıdır.

Daha yakın bir zamanda Ak Parti Gaziantep eski Milletvekili Şamil Tayyar FETÖ sanıkları için isyan bayrağı çekmiş ve şöyle demişti; "Arkadaşlar Türkiye'de bir FETÖ borsası kuruldu. Parası olan yasalardan veya mahkemelerden paçasını kurtarıyor, serbest kalıyor. Parası olmayanlar da cezaevlerinde çile çekmeye devam ediyor."

Bu ülkede hukuk adına hukuk cinayetleri işleniyor. Geçmişte bunun çok örneklerini gördük veya okuduk. Bu hukuk cinayetleri sadece ülkemizde olmuyor. Bugün en medeni olarak lanse edilen ülkelerin de geçmişinde hukuk cinayetlerini görmek veya okumak mümkündür. Örneğin birçoğunuzun da bildiği 'Dreyfus Davası ve Sonuçları'nı bir daha okumanızı tavsiye ederim.

Ülkemize dönersek daha yakın sayılabilecek bir tarihte 12 Eylül ihtilalinden sonra kurulan mahkemelerde MHP'ye karşı peşin hükümlü mahkemeler 1000'e yakın MHP'liyi tutuklamış ve 7-8 hatta 10 yıl yatırdıkları olmuştu. Sonunda ne oldu; pardon denilerek birkaç kişinin haricinde o insanlar cezaevlerinden çıkarıldılar.

Ben demek biraz enaniyet taşıdığı için affınıza sığınırım. Arşivlerimi karıştırırken 12.09.2011 tarihinde yine 'Günboyu Gazetesi'nde çıkan bir yazımdan bir paragraf almayı uygun buluyorum.

"12 Eylül darbesi ile Milliyetçi Hareket Partisi kapatılmış, başta Başbuğ Alparslan Türkeş dahil 1000'e yakın MHP'li cezaevlerine tıkılmıştır.

MHP'lilere özel muamele uygulanmış ve özel işkence teknikleri geliştirilmiştir.

Her bir kişi hakkında yüzyıllarla ifade edilen cezalarla cezalandırmaları istenmiştir.

Sonuçta ne oldu biliyor musunuz sevgili okuyucular.

7-8 yıl içeride yatan MHP'lilere pardon sizleri yanlışlıkla içeride tutmuşuz denildi.

Birkaç kişinin aldığı cezalar dışında %90 beraat ettiler.

Rahmetli Başbuğ Türkeş ve Muhsin Yazıcıoğlu  içeride yattıkları ile kaldılar,

Kendilerine pardon denildi.

(Burada bir parantez açarak bir düşüncemi de ifade etmek istiyorum.  "Ergenekon davası da aynen MHP büyük davası gibi yıllarca sürecek ve sonuçta birkaç kişi dışında hepsi serbest bırakılacaktır. AKP iktidarına karşı duruş sergileyen gözünün üstünde kaşın var diyen herkes içeriye alınmıştır. Hatta bir teoriye göre bu Ergenekon'du, KCK davası idi, Balyoz'du, Şike davası idi. Tüm bunlar Öcalan'ın ve Kürtlerin serbest bırakılması için genel affın altyapısının oluşturulduğu söylenilmektedir. )"

 Sevgili okuyucular, kâhin olmaya gerek yok. 8 yıl önce ne demişiz. Bu Ergenekon davası da MHP büyük davası gibi pardon denilerek 3-5 kişinin haricinde hepsi serbest kalacaklar demişiz. Yine iddia ediyorum. Bu FETÖ davalarında da aynen bu sonuç çıkacaktır. Yani o melun 15 Temmuz kalkışmasına fiilen katılanlar hariç kalanların tamamına pardon denilecek ve serbest bırakılacaklardır.

Ben öyle düşünüyorum.

Sebebine gelince; Bank Asya'nın açılış töreninde o meşhur resimde kimler vardı. Başta Fetullah Gülen vardı. Zamanın Başbakanı Tansu Çiller vardı. Yine o dönemde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan vardı. 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Vardı. Sizin anlayacağınız herkes oradaydı.

************

RESİM KODU: AÇILIŞ

***********

Ama sonuçta ne oldu biliyor musunuz? Bank Asya'ya para yatıranlar da, bankanın önünden geçenler de yargılandı ve halen yargılanıyor. Bank Asya'nın son Genel Müdürü çok yakın bir tarihte devletin çok önemli bir yerinde görev aldı. Ancak bu resimde görülenlerin hiç birisine tek kelime dahi sorulmadı.

Soruyorum şimdi adalet bu mu? Hukuk bu mu olmalıydı?

Netice de bu ülkede hukuk adına hukuk cinayetleri işlenmeye devam ediyor.

NE MUTLU TÜRK'ÜM VE MÜSLÜMANIM DİYENE, VE DİYEBİLENE..

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları