AKP kafasının eğitim politikalarında rasyonel akla ve bilimsel yönteme önem veren çağdaş eğitim kurumları ve içerikleri yerine dini ve ideolojik dogmaların ezberletildiği arkaik medrese eğitiminin tercih edildiği bir sır değil. Yavaş yavaş güçlerinin yettiği her noktada ve her yerde bu yöndeki eğitim politikalarını dayatmaya, ön plana çıkarmaya çalışıyorlar.
En son AKP Genel Başkanı Erdoğan, Ayasofya Fatih Medresesi açılışında yaptığı konuşmada, "Bu açılışla sadece emanete sahip çıkmıyoruz, tek parti zihniyetinin bir utanç lekesini daha ortadan kaldırıyoruz" dedi. Erdoğan konuşmasının devamında "Ayasofya''yı asli kimliğinden kopararak müzeye çevrilen zihniyet bu medreseye de tahammül edememiş, sessiz sedasız ortadan kaldırmıştır. Özellikle tek parti zihniyetinin bu konuda sabıkası oldukça kabarıktır. Bu dönemde batılılaşma adına yapılanlar milletin hafızasında derin yaralar açmıştır" dedi.
Medrese aşkı ile ilgili bir başka bilgi ise BirGün''den Mustafa Kömüş''ün haberinde görülüyor. Habere göre İsmailağa Cemaati''ne yakın Erenler Vakfı''nın İstanbul''un birçok noktasında medrese açtığı söyleniyor. Vakfın sitesinde "Batılı eğitim sisteminin en iyi taklitçisi ve takipçisi olmakla yarışıp övünürken taliplerine verdikleri unvanlarla (doktorluk, doçentlik vb.) onları bir seraba meftun etmektedirler. Bu anlayışın, İslam düşmanlarının sepetini doldurmak olduğunu fark edemediğimiz gibi, Arabı ve Acemiyle kendi mukaddesatımıza, değerlerimize, geçmişimize, kitabımıza, üstadımıza, mabedimize ve mabudumuza karşı saygıyı da yitirmiş olduk. Acı bir gerçektir ki; hürmet etmediğimiz değerlerimize başkalarının saygı göstermesini bekleme hakkımız yoktur." Denilmektedir.
İktidar ve iktidara yakın kafadakilerin batı kavramının ne demek olduğunu ve aydınlanma devrimini idrak edemedikleri ortadadır, ayrıca idrak etmek istiyorlar mı ondan da çok emin değilim. Tam tersine mevcut cehalet durumundan beslendikleri ve güç devşirdikleri müddetçe aydınlanma devrimini görmek istemeyeceklerini düşünüyorum.
Osmanlı''yı da batıran, yok eden tam da bu kafaydı zaten.
Bakın Ayasofya ne kiliseyken Bizans''ı yıkılmaktan kurtardı ve ne de Bizans enkazı üzerine kurulan Osmanlıya cami iken bir hayır getirdi, getirmesi de beklenemezdi zaten. Üniversite kurma yerine Ayasofya''yı cami yapma derdine düşen Osmanlı batı uygarlığı ile rekabet edemedi yıkıldı, gitti. Çünkü batı uygarlığı aydınlanma devrimini yaşamış, politikalarını rasyonel akıl ve bilimsel yöntem çerçevesinde belirlerken Osmanlı dogmaların peşinde koşuyor, geçmişte yaşıyordu. Batı uygarlığı geleceği hayal edip şekillendirirken uyuyan Osmanlı sonunda güç kaybetti ve yıkılıp gitti.
Osmanlı''nın enkazı üzerine inşa edilen Cumhuriyet en temelde iki büyük devrim üzerine kurulmuştur bunlardan birincisi egemenlik devrimi ikincisi ise eğitim devrimidir.
Cumhuriyet ile birlikte egemenlik hakkı bir ailenin tekelinden sökülüp alınmış ve halka verilmiştir. Eğitim devrimi ile birlikteyse insanların bilgiye erişimi ezberletilen dogmalardan kurtarılmış, rasyonel akla ve bilimsel yönteme dayandırılmıştır.
AKP''nin de bir unsuru olduğu karşı devrim hareketi bu iki devrime karşı da direnmiş; egemenliği tekrar hanedan ve din adamlarının tekeline alacak, eğitimi de dini ve ideolojik dogmaların baskısı altına sokacak politikalar izlemiştir.
Oysa bir toplumun gücü doğrudan doğruya ne bildiği ve ne yapabildiği ile ilgilidir. Bilgi birçok kaynaktan elde edilebilir, lakin elde ettiğiniz bilgiden şüphe etmez, bilgiyi bilimsel yöntem ile sınayarak doğruluğundan emin olamazsanız o bilgiye güvenerek yapacağınız iş ve eylemlerde başarılı olma olasılığınız fevkalade azalacaktır. Bilimsel yöntem ile sınanmamış, doğrulanıp yanlışlanmamış bilgi ile yapılacak işler diğer toplumlar ile rekabet ve güç yarışında toplumun kaybetmesine yol açacaktır.
Bu yüzden çağdaş eğitim sistemleri rasyonel aklı ve bilimsel yöntemi öğretmeyi esas alan bir politika izler. Bu politikaları izleyen toplumların diğer toplumlara nazaran elde ettikleri başarılar asla bir tesadüf değildir.
Sonuç olarak AKP ve karşı devrim kafası kazanırsa rasyonel akıl ve bilimin rehberliğinden çıkılacak, Türk milleti mutlak bir şekilde kaybedecektir.
Kazanmamız için bu kafanın kaybetmesi, medrese eğitimi yerine üniversite eğitiminin kazanması gerekmektedir.
