2021 yılının son aylarında Hazine ve Maliye Bakanlığına atanan Nureddin Nebati, o yılışık tavrıyla karşısındaki muhabire: "Gözlerime bak ne görüyorsun" demişti.

Sayın Nebati ben senin gözlerine baktığım zaman bir hinlik görüyorum.

Senin gözlerine bakınca zam zam yine de zam görüyorum.

Senin gözlerine baktığım zaman yalakalık, takiyye ve iki yüzlülük görüyorum.

Senin gözlerine bakınca vatandaşa yalan söylediğini görüyorum.

Senin gözlerine bakınca Merkez Bankası'ndan buharlaşan dolarları ve altınları görüyorum.

Senin gözlerine bakınca gurur, kibir ve nobranlık görüyorum.

Kısaca senin gözlerine bakınca Türk Milletinin enflasyon karşısında ezildiğini, döviz kurları karşısında her gün biraz daha fakirleştiğini görüyorum.

GÖZLER YALAN SÖYLEMEZ

Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın son dönemde halüsülasyonlar gördüğünü düşünüyorum. Ben bir gazeteciyim. Her gün tüm haberleri ve en ince detaylarına kadar okuyor ve yorumluyorum.

Ancak Ak Parti Genel Başkanı Sayın Erdoğan'ın ortaya attığı gibi hiçbir siyasi parti Genel Başkanı değil, herhangi bir partilinin bile sokağa çıkacağız veya çıkalım diye bir tabir kullandıklarını okumadım ve duymadım. Dahası bu konuda dünden sokağa çıkmaya teşni olan HDP'lilerden dahi bu sözü duymadık. Nereden çıktı bu sokak muhabbeti.

Anlatalım. Kazakistan'da akaryakıt zamlarına karşı halkın ayaklanması ve işin şirazesinden çıktığını görünce iktidar olarak paniğe kapıldılar. Bizim yaptığımız zamlar karşısında acaba bizde de  bu tür sokak olayları olur mu diye korkmaya endişelenmeye başladılar. Dolayısı ile Sayın Erdoğan da önlem almak adına sakın sokağa çıkmayın sizi pişman ederiz diye tehdit dili kullanmaktadır. Halbuki Türkiye Cumuriyeti Anayasası toplanma, gösteri ve yürüyüş konusunda herkesin kırıp dökmeden bu hakkını kullanabileceğini güvence altına almıştır.

Sayın Erdoğan, ekonomik sıkıntı içindeki halkın homurtularını duymamış olamaz. Her gün zam üstüne zam gelmesine rağmen doların yükselişini durduramaması ve ekonomik sıkıntıların gündemden düşürülmesi için b planı olarak bu sokak muhabbetini ortaya atmıştır. Muhalefet partileri de peş peşe Sayın Erdoğan'ın bu çıkışına cevap yetiştirmeye çalışıyorlar. Dolayısı ile Sayın Erdoğan bir nebze de olsa hedefine ulaşmış durumdadır. Bu sokak muhabbeti bir süre daha tartışılacak ve konuşulacaktır.

Bu çok tehlikeli ve bir o kadar da milletimizi kamplaştıran tehdit dilini devleti yönetenlerin bir an önce bırakmalarını tavsiye ediyoruz.

Ne mutlu Türküm ve Müslümanım diyene, ve diyebilene.