Ekonomi yönetimi geçtiğimiz hafta, Türk Lirasına yatırımı teşvik edeceğini hayal ettikleri bir enstrümanı âlâ-yı vâlâ ile duyurdu…
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati konu hakkında bir açıklama yaptı "20 Aralık''tan bu yana uygulamakta olduğumuz KKM''ye ilaveten GES''in ihraç edileceğini açıkladık. GES''ler bireysel yatırımcılara yönelik. 15 Haziran''dan itibaren talep toplanacak. Yıllık bileşik getiri yüzde 23,04 olacak. GES''lere konu olan KİT''lere aktarılan hasılat performansı beklenenin üzerinde geldiğinde yatırımcılara ilave getiri sağlayacak." dedi. İlave getirinin içeriği ve nasıl olacağı konusu ise, meçhul bakanlık açıklamasında bir alt limit bir de üst limit var ve bu limitin aşılacağına dair de bir ibare mevcut değil.
Hazine tarafından Bireysel Yatırımcılara İhraç Edilen Gelire Endeksli Senetler Yatırımcı Kılavuzu yayınlandı. Bu kılavuzda söz konusu "GES''in 3 aylık getirisi asgari %4,88; azami %5,65 olarak gerçekleşecek olup, toplam hasılat paylarının belirlenen asgari ve azami sınırlar arasında değişmesi sonucu yatırımcının elde edebileceği getiri oranı da %4,88 ile %5,65 arasında değişebilecektir." Deniyor. Kılavuzda Getiri Oranı (Yıllık Basit,%) 20,56 olarak tarif ediliyor.
Esrarengiz bir şekilde gecenin bir vaktinde duyurunun duyurusu yapılarak "geliyooor geliyooor" nidaları ile duyurulan açıklama tamamı ile fos çıktı. Basit bir borçlanma enstrümanını niye bu kadar abarttıklarını anlamak mümkün değil, işin açığı tam manası ile dağ fare doğurdu.
Bugün Türkiye''de enflasyon yüzde 160 seviyesinde TÜİK tarafından açıklanan kimsenin ciddiye almadığı enflasyon bile yüzde 73,5 ve hiç kimse önümüzdeki bir yıl içinde enflasyonun düşeceğini de öngörmüyor. Ölçülen enflasyon bu seviyelerdeyken yatırımcılara %23,04 ile borç ver demek yatırımcının zekâsına resmen hakarettir. Birçok defa dediğim gibi parası olan insan akıllıdır ve bu teklifin zekâsına hakaret olduğunu şıp diye anlar. Ha ekonomi yönetimi bu şekilde borç bulabileceğini düşünüyorsa şimdiden söyleyeyim avucunu yalar…
Hani konu gerçek kişiler olmasa, hükümet tasarrufundaki fonlar falan kâr zarar demez belki girer ama hangi gerçek kişi bu ortamda parasını %23 faiz ile bir yıl boyunca bağlar?
Faize faiz dememek, enflasyonun üstünde bir faiz vermemek için kırk takla atmışlar ama demedi demeyin bu işin sonunda çırak çıkacaklardır.
Türk Lirasının ana sorunu, bu parayı basma imtiyazına sahip olan yönetime kimsenin güvenmemesidir!
Sadece Türk Lirasına değil Türk ekonomisine de kimse güvenmemektedir 800 baz puanın üstüne çıkan CDS primleri bunun en önemli göstergesidir.
Bu tip şapkadan tavşan çıkarma oyunları ile enflasyonu dizginlemek ve kurları kontrol etmek mümkün olmayacaktır.
Önünde bir yıldan az bir süre kalmış bir iktidarın enflasyonu kontrol altına alabilecek bir program açıklaması ve uygulaması mümkün değildir. Uygulamak isteseler bile iki temel eksikleri vardır; birincisi böyle bir programı hazırlayıp uygulayabilecek bilgili, liyakatli ve güvenilir kadroları yoktur. İkincisi böyle bir programı destekleyecek kaynak yoktur. Bu iki temel sebep yüzünden seçimlerden önce ciddi bir önlem almaları piyasa tarafından beklenmemektedir. İktidar da bu gerçeğin farkında olmalı ki sadece seçimlere kadar işlerin daha da kötüye gitmesini engelleyebilecek pansuman tedaviler ile oyuncaklanmakta, ciddi bir ameliyata girmemektedir.
Bu koşullar altında ekonominin yeni kur atakları görmemesi, enflasyonda yeni zirvelere şahit olmaması mümkün değildir. İşler zıvanadan çıkmış bulunmaktadır enflasyon üç hanelere savrulmuştur.
Bu noktada iktidarın yapabileceği tek şey, dar gelirlilerin hayatını biraz olsun kolaylaştıracak maaş zamları yaparak seçimlere gitmektir.
