Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Emin Mert Odabaş

Emin Mert Odabaş

Fenerbahçe’nin deplasman kâbusu

Fenerbahçe Beko, bu sezon Eureleague’de çıktığı 5 deplasman müsabakasından 4. mağlubiyetini alarak çift maç haftasını kapatmış oldu.

Üst üste 3. kez Belgrad deplasmanına çıkan Fenerbahçe üçüncü Belgrad maçını ise Maccabi Tel Aviv ile oynadı. İsrail’de yaşanan olaylar sebebiyle maçlarını yurt dışında oynayan Maccabi için ayrıcalık tanındı.

Normal şartlar altında, 9. hafta müsabakası olan Fenerbahçe Beko-Maccabi Tel Aviv maçının İstanbul’da Fenerbahçe’nin ev sahipliğinde oynanması gerekirken, Euroleague yönetimi ne hikmetse bu maçın Maccabi ev sahipliğinde, seyircisiz şekilde Belgrad’da oynanmasına karar verdi. Rus takımlarını bir anda lig dışında bırakan lig yönetimi ise İsrail takımına karşı, İsrail’in işlediği savaş suçlarına ve savaş koşullarına rağmen, oldukça anlayışlı davranıyor.

Umarım sezon sonunda olumsuz sonuçlarını görmeyiz ancak Fenerbahçe bu maçı kendi sahasında oynasaydı sonucun çok daha farklı olacağını düşünüyorum. Üst üste iki Sırp takımına kaybeden Fenerbahçe’nin ivme yakalamak için kendi sahasında oynayacağı maç, işleri çok daha farklı yapabilirdi. Olmadı. Takım yönetimi bu karara nasıl bir tepki verdi bilemiyorum ancak sonuç olarak baktığımızda 3 maçtır üst üste Belgrad’a giden ve bu maçlardan mağlubiyet alarak bir anda kendisini 8. sırada bulan bir Fenerbahçe var.

Ligde de bugün Manisa deplasmanına gidecek olan sarı lacivertliler hafta içinde de Eurolague’de Bologna ile karşılaşmak için İtalya deplasmanına gidecek. Üst üste 4. Euroleague deplasmanına çıkacak olan Fenerbahçe’de sakatların durumu ise belli değil.

Çift maç haftasında Guduriç, Calathes, Pierre, Sertaç ve Metecan’dan yararlanamayan Fenerbahçe, Maccabi maçında Tarık Biberoviç’i de kaybetti. Kafa travması yaşayan ve travma protokolüne alınan Tarık’ın Manisa maçında oynaması beklenmezken Bologna maçına yetişip yetişmeyeceği ise merak konusu.

Fenerbahçe geçtiğimiz iki maçı kısa rotasyonunda Madar, Willbekin, Dorsey ve Şehmus ile geçerken takımın ana kısa yönlendiricilerinin olmayışı oyunu belirli oyunculara yıktı. Willbekin ve Hayes’in yanına Tarık eklense de ikinci devrede bir kez daha kilitlenen Fenerbahçe Beko oyuna neredeyse başka hiçbir oyuncuyu dâhil edemedi. Maç adeta göz göre göre Maccabi’ye dönerken koç İtoudis de bana kalırsa bir kez daha sınıfta kaldı.

Evet sakatlıklar bir gerçek ve sorun ancak bu kadar yatırım yapılan ve koçun kurduğu bir takımın iki farklı devrede bu kadar net şekilde ayrılan iki farklı oyun ortaya koyması bir soru işareti. Açık konuşmak gerekirse de Tarık’ın ilk yarıdaki olağanüstü performansı olmasa maç Kızılyıldız maçı gibi ilk devrede kopabilirdi.

Sakatlıkları bahane etmeden Fenerbahçe’nin kendine gelmesi ve kurulan kadroyu koçun bir şekilde verimli hale getirmesi gerekiyor.

Avrupa maçlarında kendi sahasında 4’te 4 yapan Fenerbahçe’nin deplasman maçlarında 5’te 1 galibiyet alabilmiş olması ciddi bir soru işareti. Üstelik bu maçlardan ikisini ikinci yarıda kaybederken Kızılyıldız maçında İtoudis döneminin en ağır mağlubiyetini aldı bu takım. Evet takım iki sezondur daha sezon başlamadan kadro planlamasında ana roldeki oyuncuları millî maçlarda sakatlıklara kurban veriyor ancak koçun işi de bu noktada bir çözüm bulmak zaten.

Fenerbahçe bir an önce toparlanmalı çünkü bir anda kendisini ilk 10’un dışında bulabilir ki bu oldukça olası bir durum.

Umarım sakat oyuncular bir an önce iyileşir ve Fenerbahçe tekrar kendi formuna döner. Takım oyununun ortadan kalktığı topun kısaların elinde kaldığı ve tamamen onların tercihine bırakılmış bir basketbol Fenerbahçe’ye yakışmıyor. Kısaların gününde olmadığında yenilgiler kaçınılmaz oluyor.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları