Fenerbahçe Beko bu sezonun ilk çift maç haftasını kendi evinde tamamlarken, hâlâ eksikleri olduğunu gösterdi.
Çift maç haftasının ilk ayağında bu haftanın ‘zorlu rakibi’ olan Panathinaikos’u ağırladı Fenerbahçe Ülker Arena’da.
Fenerbahçe fırtına gibi girdiği ilk çeyrekle birlikte maçta da üstünlüğü ele alırken son set hariç maçın hâkimiyetini rakibe vermedi. Son sette de maçın kopmasıyla birlikte skor ve oyun üstünlüğü görece Panathinaikos’a geçse de ilk üç çeyrekte fişi çeken Fenerbahçe, zorlu geçmesi beklenen 3. hafta müsabakasından 83- 69’luk net bir galibiyetle ayrıldı.
Fenerbahçe taraftarının kapalı gişe yaptığı bu maçın bir diğer anlamı ise Ülker Arena’da pek de hoş karşılanmayan Ergin Ataman’ın geri dönüşü oldu. Yeni takımı ile çok da iyi bir başlangıç yapamayan Ataman için olası Fenerbahçe galibiyeti hem kendisi hem de takımı için de şüphesiz ekstra bir motivasyon kaynağı olurdu…
Maçın sonunda ise beklenmedik bir gerginlik yaşandı. Geçtiğimiz transfer döneminde adı uzun süre Fenerbahçe ile anılan ancak büyük bir sürprize imza atarak Panathinaikos ile anlaşan eski Fenerbahçeli ve Olympiakoslu Kostas Sloukas ile Fenerbahçeli Willbekin arasında yaşandı. Maç sonunda Panathinaikoslu oyuncuların Fenerbahçe logosu üstüne toplanmasına karşı çıkan Willbekin ile Sloukas arasında ciddi bir sürtüşme yaşanırken diğer oyuncuların da tartışmaya kısmi dahli gerginliği bir an için büyütürken iki takımın görevlilerinin ve kaptanların devreye girmesiyle olaylar tatsız bir noktaya evrilmeden sonlandı.
Sloukas salondan ayrılırken ise eski takımının taraftarlarından ciddi bir protesto gördü. Yunan yıldız soyunma odasına giderken elini kafasına götürerek adeta ‘bugünü unutmayacağım’ mesajı verdi…
Bakalım, Kostas kendi sahasında Fenerbahçe’ye karşı nasıl bir performans gösterecek, hep birlikte göreceğiz.
Çift maç haftasının ikinci ve son maçında ise yine kendi sahasındaydı Fenerbahçe Beko. Rakip bu sezon kâğıt üstünde çok kötü bir kadrosu olmasa da sezona iyi bir başlangıç yapamayan ve koçları Terence Parker için tehlike çanlarının çaldığı Asvel’di. Asvel’de eski Fenerbahçeli Nando de Colo ve Joffrey Lauvergne’de forma giyen isimler arasındaydı.
Maçın ilk iki çeyreği için söylenecek pek bir şey yok, Asvel Fenerbahçe’yi iyi çözmüş olmalı ki ne hücumda fırsat tanıdılar ne de kendilerini savunmasına izin verdiler Fenerbahçe’nin. Takım adeta ilk yarıda sahada ruh gibi dolaştı durdu ve potasında tam 55 sayı gördü.
Euroleague’de rakip kim olursa olsun hedefi Final Four olan bir takım kendi sahasında ilk yarıda 55 sayı birden yeme lüksüne sahip değil. Hele hele ligin dibine demir atmış bir takımdan bu sayıları yemenin izahı olamaz.
Neyse ki ikinci yarıda oyuncuların söylediklerine göre soyunma odasına İtoduis’in ‘sihirli değneği’ devreye girdi de oyuncular hangi forma altında mücadele ettiklerini hatırladı.
Willbekin, Biberoviç, Motley, Guduriç ve Hayes Fenerbahçe’de çift haneli sayılara ulaşırken; Biberoviç ikinci yarıda harika bir performans göstererek Euroleague’de kariyer gecesini yaşayarak 8’de 5 üçlükle 17 sayı üretti.
Bir parantez de Calathes’e açmak lazım. Maçın son çeyreğinde maç koptuğu için kenara gelen Yunan yıldız oynamaya devam etseydi muhtemelen Tripple double ile maçı tamamlayacaktı. Calathes; 7 sayı 8 ribaund ve 9 asist ile muhteşem bir ‘combo guard’ performansı gösterdi ve saygıyı hak etti.
Fenerbahçe ligde ise çıktığı deplasmandaki Galatasaray derbisini rahat bir oyunla 62-74 kazanmasını bildi.
Fenerbahçe’nin Avrupa’daki rakibi ise yarın Bayern Münih olacak. Biletlerin geçen haftadan bittiği maçın Fenerbahçe için ‘kendi seyircileri önünde oynayacağı’ bir deplasman olacağını söylemek ise sanırım abartılı olmayacaktır.
