Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Emin Mert Odabaş

Emin Mert Odabaş

Fenerbahçe Beko neşe saçıyor

Fenerbahçe Beko, iki maçını da kendi evinde oynadığı EuroLeague çift maç haftasına birbirinden farklı iki profil çizdiği iki maç oynadı. İki maçtan da galibiyetle ayrılmasını bilen Fenerbahçe Beko, koç Jasikevicius ile ligde ve Avrupa’da estirdiği rüzgârı daha da güçlendirerek adeta dosta güven düşmana korku salmaya devam ediyor. İnsanın aklına içeride kaybettiğimiz Kızıl Yıldız maçı ise ister istemez geliyor. O maçı da kazanmış olsaydık her şey çok daha güzel olabilirdi hissi gitmek bilmiyor. Ki bu şımarıklık Fenerbahçe’nin formunun da ulaştığı noktayı özetlemek açısından oldukça anlamlı olsa gerek.

Fenerbahçe aldığı iki galibiyetle birlikte 21. haftayı 13 galibiyet ve 8 mağlubiyet ile 5’inci sırada kapatmayı başardı. Fenerbahçe, 6’ncı sıradaki Maccabi ile 1 galibiyet fark açarken, 4’üncü sıradaki Panathinaikos ile aynı galibiyet ve mağlubiyet derecesine sahip. Çift haftasındaki iki maçını da kaybeden Virtus Bologna ile ise galibiyet farkı, bu hafta sonunda 1’e inmiş oldu. İkinci sıradaki Barcelona ile galibiyet farkı 2 iken ligin açık ara lideri Real Madrid ile ise 6 galibiyet fark bulunuyor.

Yani Fenerbahçe’nin bu formu devam etmesini umarsak liderlik uzak bir ihtimal gibi gözükse de ilk üç içerisinde olmak bence kötü bir hedef değil. Ki bana kalırsa deplasman performansımızın bu kadar kötü olduğu bir sezonda ilk 4 içerisinde bitecek normal sezon sonrası alınacak iç saha avantajı oldukça tatmin edici bir başarı olacaktır.

Fenerbahçe Beko’nun takım olarak son iki maçta verdiği reaksiyon ise inanılmaz derecede umut verici. Partizan maçında 17 sayı geriden gelip, 85- 66 ile 19 sayı öne geçti, 15 sayı farkla kazanırken maçın yıldız isimlerinden biri şüphesiz Sestina oldu. Sezon başından beri birçok kesim tarafından transferine burun kıvrılan ve sezon içerisinde de özellikle EuroLeague’de kayda değer bir performans gösteremeyen Sestina, Partizan maçının tartışmasız kahramanlarından biri oldu.

Hem maç esnasında hem de maç sonunda Sestina’ya gösterilen sevgi, onun başarı dolayısıyla yaşanılan mutluluk ve keyif takımda oluşan atmosferi anlamak için oldukça kayda değer bir örnek olarak önümüzde duruyor.

Koçun gelişi şüphesiz takım kimyasını yukarı çekti ancak bireysel olarak da neredeyse bütün oyuncuların performansına da doğrudan olumlu olarak yansımış gözüküyor. Kızıl Yıldız yenilgisi acaba dedirtir mi demiştik ancak hem maç sonu tribündeki ‘gerçek’ taraftarların takımı tekrar parkeye çağırarak onlara ne kadar inandıklarını göstermesi; sonrasında kazanılan maçlar ve sahada gösterilen performans bu takımın olumlu anlamda ne çok şeye gebe olduğunu gösteriyor.

Şimdi Fenerbahçe’nin önümüzdeki üç haftada, son iki maçı deplasmanda çift maç haftası olmak üzere, dört maç var. Bu dört maçtan dört galibiyet çıkarmamak için bir sebep göremiyorum.

Zor bir sezon geçiren ve koç değişikliğine giden Zalgiris deplasmanı elbette kolay olmayacak ancak kazanmamak için bir sebep yok. Sonrasında içeride oynayacağımız Bologna maçı da bizim için sezonun hedef maçlarından biri. Kendi sahamızda oynayacağımız hedef maçı için de galibiyet beklentisi içinde olmak oldukça doğal.

Çift maç haftasında ise önce Asvel, sonra Monaco deplasmanına gideceğiz. Asvel zaman zaman rakiplerine sıkıntı çıkartan ve fırsatını bulduğunda can yakan bir takım olsa da oldukça kötü bir sezon geçiriyor. İkide iki galibiyetle geldiğimizi varsayarsak da bu maçın da mutlak favorisi olarak Fenerbahçe’yi görmek bana abartı gelmiyor.

Bu dört maçlık serinin bence en kritik maçı Monaco olacak. Sıralamada üstlerinde olsak da Monaco öyle ya da böyle doğrudan rakibimiz olan/olabilecek takımlardan biri. Bu maçta 40 dakikaya yayılan savunma sertliğini gösterebilirsek, kazanabileceğimizi düşünüyorum.

Bakalım ön görülerimiz ne kadar doğrulanacak, bu üç haftalık sürede göreceğiz.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları