Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

EKONOMİ VE GERÇEKLER

Faizler neden yüksek?

Herkes biliyor ki, Türkiye'de hem ekonomik ve hem de siyasi riskler çok yüksektir, bu yüksek riskin tek sebebi ve sorumlusu da ülkeyi çok kötü yöneten AKP iktidarı ile Erdoğan'ın tek adam olma hevesidir.

Ülke ekonomisinde risk yüksektir çünkü:

1- Türkiye kazandığından fazla döviz harcıyor, ülkenin üretimi tüketimine yetmiyor, ithalat artıyor ve sonuçta ekonomi döviz açığı veriyor.

2- Türkiye'de israf var, devletin topladığı vergi harcamalarına yetmiyor ve sonuçta bütçe açığı veriyor.

3- Türkiye'de belki de en önemlisi nitelikli insan açığı var, ülkenin yetiştirdiği insan gücünün niteliği, küresel rekabette vazgeçilemeyecek mal ve hizmetler üretmeye yetmiyor, Türkiye katma değeri arttıracak markalar yaratamıyor.

4-  Türkiye'de bilgi açığı var kurumlarımızda ne yeterli know-how (üretim bilgisi) var ve ne de know-how üretebilecek yeterlilikte kurumlarımız. Teknolojide bırak önder olmayı, iyi bir yakın takipçi bile değiliz.

5- Türkiye'de sermaye açığı var ülkede sermayeye katkı sunacak birikimler yeterli değil, yurt dışında gelecek sermaye için ise iklim uygun değil.

Bu iki açık yüzünden sadece devletin değil ülkenin de ekonomisi aşırı risk taşıyor.

Riski arttıran açıklar ne yazık ki sadece bunlar da değil, ülkede siyasi risk de çok yüksek, çünkü:

1- Türkiye'de Demokrasi açığı var, Türkiye'de demokratik standartlar zaten düşüktü 16 Nisan referandumu ile tesis edilen tek adam rejimi ile güçler ayrılığı ilkesi berhava edilip, denge ve denetleme mekanizmaları tamamen ortadan kaldırılınca demokrasi standartları çok daha aşağıya düştü. Tabiri caizse Türkiye'de artık demokrasinin adı var kendisi yok. Demokratik olmayan her rejimde siyasi risklerin artması doğaldır ve biliyoruz ki siyasi riskler arttıkça ülke riski de artar. Kimse malını, yatırımını, servetini ve canını tek bir adamın iki dudağı arasından çıkacak kerameti kendinden menkul sözlere emanet etmek istemez.

2- Türkiye'de hukuk açığı var, hukukun olmadığı coğrafyalarda hem siyasi ve hem de ekonomik riskler aşırı miktarda yükselir. Bir ülkede hukuk sistemi adaleti ve öngörülebilirliği sağlayamaz ise o ülkede yaşamanın ve iş yapmanın riski çok ama çok yüksektir. Hiç kimse böyle bir ülkede sermayesini, malını ve hatta canını tehlikeye atmak istemez. Bırak yatırım yapmayı olanak bulan yaşamak istemez bile, gider adalet ve hukukun olduğu ülkelere sığınır.

Eğer bir memlekette aydınlar, yazarlar, çizerler, gazeteciler, siyasetçiler ve hatta iş insanları haklarında ciddi bir delil olmadan tutuklanıyor, iddianame bile hazırlamadan yıllarca tutuklu mahpusta yatıyorsa, böyle bir ülkede hukukun varlığından kim söz edebilir? Bir mafya babası çıkıp ülkenin ana muhalefet partisi liderini tehdit edebiliyor, Cumhurbaşkanı, İçişleri ve Adalet bakanları bu konuda uzunca bir müddet suskunluklarını koruyorsa, o ülkede hukuk var denebilir mi? Yıllarca önce atılmış tek bir tweet için insanlar sabahın köründe evinden toplanıyorsa o ülkede hukuk var denebilir mi?

İşte bu saydığım açıklar bir araya gelerek Türkiye'nin toplam riskini yükseltiyor, borcu geri ödeme kapasitesi hakkında tereddütler oluşturuyor, doğal olarak bu ülkeye borç verecek kişilerin bu riski üstlenmek için talep ettikleri risk pirimi ve buna bağlı olarak faiz de yükseliyor.

Peki, faizleri yükseltmek Türkiye'nin sorununu çözer mi?

Elbette çözmez, sadece kanser hastasına aspirin tedavisi uygulamak kadar işe yarar.

Ayrıca faiz neye göre yüksek? Faizler gerçek enflasyon oranının üstünde mi değil mi?

İktidarın açıkladığı enflasyon oranına inanan var mı? Elbette yok "efendim biz faizleri TÜİK tarafından açıklanan enflasyon oranının üstüne yükselttik" derseniz kimse sizi ciddiye almaz.

Ayrıca özellikle yurt dışından döviz ile para getirip Türk Lirasına çevirerek borç verecekler öncelikle enflasyona değil kura bakar.

Döviz kıtlığı çeken, Merkez Bankası rezervleri 40 milyar dolar civarında ekside olan ve devamlı olarak cari açık veren bir ülkede kurların uzun müddet baskı altında tutulabilmesinin mümkün olmadığını yatırımcılar çok iyi bilir.

Döviz bozdurarak Türk Lirası varlıklara yatırım yapacak olanların en sevdiği şey yüksek kurdan döviz bozdurup bir müddet yüksek faiz aldıktan sonra, düşük kurdan sattıkları dövizi geri toplamaktır, bu tam bir "gaymaklı ekmek gadayıfıdır" onlar için. Borç para verecek olan ters dalgaya binmekten yani düşük kurdan döviz bozdurup yeterince faiz alamadan dövizini yüksek kurdan geri alarak zarar yazmaktan korkar, bir ülkede kurların kısa süre içinde kontrolden çıkma riski varsa kimse o ülkeye yerel para cinsinden borç vermez.

Bu eksiklikleri giderecek acil anayasal, yasal ve yapısal reformlar yapılmadan da daha biz çok yüksek risk, yüksek faiz ve yüksek kur sohbeti yaparız...

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları