Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

EKONOMİ VE GERÇEKLER

Esnafın Durumuna AA Şahit

Malum pandemi ortalığı kasıp kavuruyor, yarattığı ekonomik kriz ise öncelikle esnafın belini büküyor, kepenklerini indirtip dükkanını kapattırıyor.

Anadolu Ajansı, Türkiye Cumhuriyeti'nin resmî haber ajansıdır. Nerede ise 100 yıl önce Mustafa Kemal Atatürk'ün talimatıyla Türk Kurtuluş Savaşı hakkındaki haber ve gerçekleri duyurmak amacıyla 6 Nisan 1920'de Halide Edip Adıvar ve Yunus Nadi tarafından Ankara'da kurulmuştur.

Gerçeklere ulaşmak ve duyurmak görevini üstlenen Anadolu Ajansı bu pandemi döneminde de görevini ihmal etmemiş, hakkı ile yerine getirmiş ve esnafın yaşadığı ekonomik sıkıntıları dünyaya başarı ile duyurmuştur...

Görevini yerine getirirken seçmiş olduğu konu ve kesim doğru olsa da coğrafi olarak bir miktar sıkıntılıdır. Öncelikle Türk esnafının yaşadığı sıkıntıyı dile getirmesi, çözüm bulmakla yükümlü yetkili ve etkili kesime iletmesi gerekirken, Anadolu Ajansı muhabiri gitmiş taa 8 bin 500 kilometre ötede, uçakla bile 17 saat uzaktaki Japon esnaf ile bir söyleşi yapmış, onların derdini dinlemiş ve dile getirmiş...

İşine yürekten bağlı olduğu anlaşılan bir Anadolu Ajansı muhabiri, Japonya'nın başkenti Tokyo'da esnafa, salgının gelir düzeylerine etkisi ve OHAL sürecinde yaşadıkları zorlukları sormuş:

Giysi satıcısı Ojima, salgın dolayısıyla seyahat, alışveriş ve eğlence faaliyetlerinin durmasının işlerini olumsuz etkilediğini belirterek, "Dışarı çıkılmıyorsa yeni kıyafet ihtiyacınız olmuyor demektir." demiş. Geçen yıl satışların yarı yarıya düştüğünü, bu yıl da düşüşün sürdüğünü anlatan Ojima, "Hükümetten maddi destek istiyoruz." diye konuşmuş.

Kafe işletmecisi Şef Yukimori ise, restoranların salgının kolaylıkla yayılmasına gerekçe gösterildiğini ve devletin ısrarla işletme saatlerini kısaltma adımlarına karşılık sektörü yeterince desteklemediğini savunmuş. Yukimori, "OHAL yeniden uzatıldı, restoranlar 'tehlikeli yerler' diye ilan edildi. Bir kriz durumu var." ifadelerini kullanmış.

Ülkenin popüler pirinç krakeri "Senbei" satıcısı Toyona ise piyasaların geçen yıl mart ortasına dek dayandığını ancak nisanda ilk OHAL'in uygulanmasıyla işlerin yarıdan fazla azaldığını söylemiş, "Ne zaman düzelir belli değil, sabrediyoruz. Bu yıl geçen seneden daha kötü." diyerek Toyona, aldıkları devlet desteğinin de yetersiz olduğunu belirtmiş.

Manav Hamana ise restoranlara ürün tedarik ettiklerini ancak salgının yeme içme piyasasında etkisiyle halihazırda bu işi yapamadıklarını söylemiş. Hamana, "Restoranların işinin 5'te 1 oranında azalması bizi de zor duruma düşürdü. Bu süreçte okullara ürün veriyoruz, bu şekilde kurtarıyoruz." şeklinde konuşmuş.

Çiçekçi Suzuki ise OHAL uygulaması sonucu bölgede organizasyon sayısının büyük oranda düşmesi sebebiyle çiçek taleplerinin oldukça azaldığını belirtmiş. Suzuki, "Düğünler, piyano ve bale resitalleri sona erdi, dükkan açılışları olmuyor. Çiçek satışları durdu, durum kötü." ifadelerini kullanmış. Suzuki, geçen yıl ülke geneli kişi başı verilen 100 bin yen (950 dolar) yardımın eriyip gittiğini, esnaf üzerindeki vergi yükünün hafifletilmesi gerektiğini söylemiş.

Yahu gel de çıldırma, Japon esnaf bulmuş da bunuyor resmen! Arkadaşlar Japonya'da devlet yaklaşık 3 trilyon dolarlık en büyük yardım bütçelerinden birini açıklamış, her esnafa her aileye nakdi yardımlarda bulunmuş, adamlar bu halde bile sızlanıp ağlaşıp duruyor, dert yanıyorlar!

Dünyada millî hasılaya oranla koronavirüse karşı en büyük destek paketlerinden birini Japonya açıklamış, adeta helikopter ile para dağıtmış adamlar gene de beğenmiyor.

Ya bir de Türkiye'de yaşasalar, Türkiye'de esnaflık, yapsalar; dükkan, kafe, tezgah açmış olsalar ne olacaktı?

Elbette dert derttir, her bir insanın derdi ile dertlenmek insan olmanın gereğidir, emeklerine de saygısızlık yapmak istemem, lakin takdir edersiniz ki Anadolu Ajansı'nın öncelikli görevi Ayşe'nin, Fatma'nın, Hasan'ın, Ahmet'in derdini dinlemek onların yaşadıkları gerçeklikleri halka ve çözmekle yükümlü olan yöneticilere aktarmak olmalıdır.

Ülkemizde aylardır kapalı duran kahvehaneler, kafeler, restoranlar, internet salonları ve benzeri küçük işletmelerin durumu, buralarda yaşanan sorunlar, çalışanların feryadı, esnafın batıyoruz çığlığı öncelikle duyurulmalı değil midir?

Koronavirüs ile mücadele önlemleri kapsamında işten çıkarmaların yasaklanması sonucunda ücretsiz izne ayrılan işçiler ile 15 Mart sonrasında işsiz kalan ve işsizlik ödeneğinden yararlanamayan kişilere Türkiye İş Kurumu tarafından ödenen Nakdi Ücret Desteği 2021 yılı için hepi topu bin 422 TL oldu, günde 47 lira! Bozdur bozdur harca, doya doya ye iç, aylardır bu gelirle yaşamakta olan ahalinin hali en az Japon emekçilerin hali kadar vahim değil midir?

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları