Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Aydın Tomakin

Aydın Tomakin

AYDIN'CA

Erken seçimin ayak izleri!

Dünyayı saran ve aynı zamanda sarsan bir koronavirüs salgını ile boğuşmaya devam ediliyor. Bu global salgından Türkiye de nasibine düşeni aldı ve almaya da devam ediyor.

Türkiye bu salgınla ilk günden itibaren sıkı bir hazırlık ve mücadele içinde oldu. İktidarı ilk defa bu konuda süreci başından itibaren iyi yönettiği için bir önceki yazımızda da tebrik etmiştik. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, ilk günden itibaren süreci iyi takip etti ve kamuoyunu sürekli bilgilendirdiği için ayrıca öne çıkan bir kimlik oldu.

Türkiye uzun sayılabilecek bir süre salgından etkilenmedi. Ancak bu salgın global bir salgın olduğu için Türkiye er veya geç koronavirüsle tanışacaktı. Nitekim ilk bulguyla karşılaştıktan sonra her gün katlamalı olarak artış gösterdi. Bu arada en büyük riski ülkemize 'umre'ye gidip dönenler, orada kaptıkları virüs ile taşımıştır. İlk başlarda umreden dönenler direkt olarak toplumun içine yayıldıkları için hiçbir önlem alınmadı ve virüsün etkisi de o hızla arttı. Son bir haftadır umreden gelenler 14 günlük karantinaya alınmaya başladı ve kısmen de olsa umre cenahından gelen tehlike önlenmiş oldu.

Türkiye'deki son durumu ise Sağlık Bakanı dün yaptığı bir twitle özetlemişti. Koca, twitinde, an itibariyle salgın nedeniyle hayatını kaybeden 2 kişi olduğunu, vaka sayısının da 191 olduğunu açıklamıştı. Ancak bu açıklamadan sonra bir kişinin daha hayatını kaybettiği açıklandı. Birde eski Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman'ın da koronavirüsten öldüğü kesinleşti ve dolayısı ile salgın nedeniyle ölenlerin sayısının 4'e yükseldiği belirlenmiş oldu.

Gelelim madalyonun öbür yüzüne!

Dünya Bankası, koronavirüsle mücadele veren ülkelere 50 milyar dolar (yaklaşık 305 milyar TL) vereceğini taahhüt etti. Bu açıklamanın hemen ardından Sayın Cumhurbaşkanı bir sürü ekonomik tedbirler aldıklarını maddeler halinde açıkladı. Koronavirüsle mücadele için yapılan bu düzenlemeler son derece doğru ve olumlu karşılandı. Ancak maddeler arasında koronavirüsle uzaktan yakından ilgisi olmayan maddeler vardı. Bu ise koronavirüsle mücadele bahane edilerek bir erken seçim yatırımı mı yapılıyor izlenimi kamuoyunda oluşmaya başlamasına neden oldu.

Sayın Cumhurbaşkanı'nın açıkladığı önlemler paketinde '500.000 TL'nin altında kredilendirilebilen miktarı %80'den %90'a çıkaracağız ve peşinatı da %20'den %10'a düşüreceğiz' dedi. Şimdi bunu koronayla mücadele ile ilişkilendirip Sayın Cumhurbaşkanını hangi müteahhit veya müteahhitler ikna etti kamuoyunun merakına mucip olmuştur.

Korona ile mücadele önlemler paketi biraz da sanki ERKEN GENEL BİR SEÇİM YATIRIMI gibi algılanıyor. Hani bütçede para yoktu. EYT'lilere verecek para yoktu. Asgari ücreti 2.500 liraya çıkarırsak bütçeye çok büyük bir yük getirir deniliyordu. Verginin, vergisinin vergisi alınırken önlemler paketine bakınca doğrusu bunun bir ERKEN SEÇİMİN AYAK İZLERİ olarak görülmesi kehanet olarak algılanmamalıdır.

Bu arada koronavirüs nedeniyle Türkiye'nin gündemi bir anda değişti. İdlib'de neler oluyor? 36 şehidimizin katilleri ne oldu? Failler bulundu mu? İdlib konusu adeta buzdolabına konulmuş gibi hiçbir haber dahi yapılmıyor. Kısaca koronavirüs salgını Türkiye gündemini yüzde yüz değiştirmiş bulunuyor.

Öte yandan İYİ Parti'nin TBMM'de koronavirüs araştırma önergesi Ak Parti ve MHP'liler tarafından reddedildi. Durum, iktidar ve küçük ortağının, bu kadar vahim bir olayın bile araştırılması için verilen önergenin muhalefetten geldi diye reddedecek kadar sağ duyudan yoksun olduklarının göstergesidir. Vatandaşlarımız bunları görüyor ve bir kenara not alıyor. Elbet gelecek de bir gün gelecek ve sandık milletin önüne konulduğu zaman bu notlar tekrar gündeme gelecektir. Ben bu milletin sağ duyusuna güveniyorum. Sorun global, tedbirler ulusal ise tüm partiler bu ortak noktada buluşabilmeliydi. İYİ Parti'nin verdiği koronavirüs araştırma önergesi neden reddedildi? Koronavirüs olayında gizli kalan bir yönleri mi var ki reddedildi? Ama görüyoruz ki sadece parti taassubu ile olumlu da olsa teklif muhalefet partisinden geldi diye reddedilmiştir. Olay budur...

Ne mutlu Türk'üm ve Müslüman'ım diyene ve diyebilene...

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları