Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

EKONOMİ VE GERÇEKLER

Erdoğan enflasyon ile mücadele edecek miş?

AKP Genel Başkanı Erdoğan, "İnşallah enflasyonu en kısa sürede kontrol altına alarak raflardaki, tezgâhlardaki, etiketlerdeki fahiş fiyat artışlarının önüne geçeceğiz. Hem maliyetlerdeki yükselişle hem fırsatçılarla mücadele ederek milletimizin refah seviyesini daha da yukarılara taşıyacağız." diye konuşmuş…

İktisatçı olması ile övünen, benim uzmanlık alanım iktisat diyen Erdoğan, enflasyonla mücadelenin inşallah maşallah ile olmayacağını bilmiyor mu? Hâlbuki uzmanlık alanı iktisat ise enflasyonist politikalar uygulanmazsa enflasyon olarak tanımlanan ekonomik olgunun ortaya çıkmayacağını da bilmesi gerekir…

Demedi demeyin, enflasyonun kendi tercih ettiği ekonomik ve siyasi politikalar sonucunda ortaya çıktığı gerçeği ile yüzleşmek yerine suçu fırsatçılara atmak tam anlamıyla zeytinyağı gibi üste çıkma çabasıdır.

Fırsatçı dediğin bir yerde birkaç sektörde olsa, gaz ve elektrik gibi oligopol piyasalarından bahsetsen anlarım, ama hıyarın, domatesin, Ayşe kadın fasulyenin fırsatçısı mı olur? Aslında artık Ayşe kadın fasulye de dememek lazım, fiyatı 15-20 lirayı gördüğüne göre bundan sonra fasulyede sosyeteye karışmış demektir, Ayşe hanımefendi fasulye demek daha doğru olacaktır…

Ayrıca serbest piyasa ekonomilerinde fırsatçılar, spekülatörler ve hatta manipülatörler her daim olmuştur ve olacaktır da sen ekonomiyi iyi yönetirsen bunların zerrece hükmü olmaz.

Kapalı emir komuta ekonomilerinde bile ekonomiyi iyi yönetemezsen ortaya yokluklar, kuyruklar ve karaborsacılar çıkmaz mı?

Bak güzel kardeşim, enflasyonu engellemenin tek yolu enflasyonist ekonomi politikalarından vazgeçmektir. Hem enflasyonist ekonomi politikaları uygulayıp ve hem de fırsatçılar o bu demek anlamsızdır, ayrıca polisiye tedbirler ile enflasyon hiçbir şekilde düşmez.

Enflasyon eğer arz talep kaynaklı ise arzı arttırıp talebi azaltacak ekonomi politikaları uygulayacaksın, lakin bunun için önce fiyat artışlarının arz talep dengesizliğinden meydana gelip gelmediğini iyice araştırman gerekir. Bir ülkede tüm sektörlerde, tüm mal ve hizmet gruplarında aynı anda arz talep dengesizliğinin ortaya çıkması çok zordur. Ancak büyük doğal afetler, savaş ve benzeri çok büyük toplumsal olaylar bir ekonominin tamamında arz talep dengesini bozabilir. Bu gün Türk ekonomisinde böyle bir gelişme yok. Salgının arz yönlü etkisi çok kısıtlı oldu, talep yönlü etkisi ise talebi daraltıcı şekilde çok daha ciddi oldu. Bu noktada bir arz talep dengesizliği ortaya çıkmış olsa dahi bu talep düşmesi olarak görülmüştür.

Zaten bütün büyük ekonomiler, gelişmiş ülkeler talebi canlandırabilmek için adeta helikopter ile para dağıttılar, fakat buna rağmen talep hala canlanmadı. Fakat oralarda da enflasyon yükselme eğilimine girdi, bunun sebebi talep patlaması ve arz eksikliği değil mal ve hizmetlerin alım satımında kullanılan para biriminin miktar artışı yüzünden uğradığı değer kaybıdır.

Kâğıt paralarının değerini belirleyen iki temel unsur vardır; bunlardan birincisi paranın dolaşımdaki miktarıdır ve bu miktar arttıkça para değer kaybeder, yani ters orantılı bir ilişki vardır. İkincisi ise parayı basan otoritenin itibarıdır, burada ise ilişki doğrusaldır otoritenin itibarı arttıkça paranın değeri de artar, otoritenin itibarı düştükçe paranın değeri de düşer.

Enflasyon ile mücadele etmek istiyorsan önce dolaşımdaki para miktarını azaltacaksın sonra da itibarını arttıracaksın.

Haa, şunu da bilesin, itibar öyle "itibardan tasarruf olmaz" diye yapılan lüks harcamalar ile falan artmaz, tam tersine bu tip harcamalar bunlar müsrif işi bilmiyor diye itibar kaybına yol açar.

Ekonomik itibarını yükseltmek için:

·              Varlıklarını arttıracaksın

·              Üretim gücünü arttıracaksın

·              İş ahlakını ve güveni arttıracaksın

Demedi deme, bu üç maddede gelişme sağlamadan paranın değerini ve satın alma gücünü hiçbir şekilde yükseltemezsin, paranın değer kaybından kaynaklanan enflasyonu falan da engelleyemezsin...

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları