Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

EKONOMİ VE GERÇEKLER

Enflasyon politik bir tercihtir

Enflasyon bir canavardır, enflasyon ile savaşacağız diyor bazı yetkililer, geç bunları anam babam geç bunları, enflasyon canavar manavar değil, tamamı ile politik bir tercihtir, enflasyon uygulanan enflasyonist politikalar sonucunda ortaya çıkan ekonomik bir olgudur...

Enflasyon bir ülkede fiyatlar genel seviyesinin yukarı yönlü hareketidir. Bu hareket üzerinde etki eden iki asli unsur vardır bunlardan birincisi üretim ve tüketime konu olan mal ve hizmetlerin değerini etkileyen arz talep dengesi ikincisi ise bu mal ve hizmetlerin alım satımında kullanılan paranın değeri.

Ekonomi yönetimi bu iki etken üzerinde de bir ölçüde kontrol sahibidir. Özellikle serbest piyasa ekonomilerinde arz talep dengesi her ne kadar piyasa koşullarında dengeleniyor ve fiyatlar piyasada arz talep dengesine göre oluşuyor olsa dahi ekonomi yönetimi en azından uyguladığı vergi ve teşvik politikaları ile fiyatların oluşumu üzerinde etkili olabilir. Örneğin olağanüstü koşullarda, bir malın fiyatı radikal ölçüde değişiklik gösteriyorsa gümrük vergisi, KDV, ÖTV ve benzeri vergilerin seviyesi ile oynayarak arz, talep ve fiyat değişimlerini kontrol edebilir.

İşin açığı arz talep dengesizliği yüzünden fiyatlar genel seviyesinin olağanüstü bir şekilde artması bu günkü lojistik ve üretim teknolojileri sayesinde pek mümkün değildir. Hatta üretim teknolojilerindeki gelişmeler mal ve hizmetlerin değerini düşürmekte ve satın alınmasını kolaylaştırmaktadır. Geriye ikinci etken yani bu mal ve hizmetlerin satın alınmasında kullanılan paranın değeri meselesi kalıyor. Bir iktidar paranın değerini koruyamazsa, para değer kaybederse doğal olarak fiyatlar genel seviyesi hızla artar.

Günümüzde herhangi bir ülkede, herhangi bir kağıt paraların değeri altın ya da gümüş gibi bir kıymetli madene bağlı değildir. Kağıt paraların altın ve gümüş gibi kendi başına bir değeri de yoktur. Kağıt paraların değeri aynı bir senede benzer bir şekilde tamamen itibaridir.

O parayı basan ekonomi otoritesinin itibarı, dolaşımdaki para miktarı ve bu paraya verilen faiz paranın değerini belirler. Adeta bir sihirbaz hüneri ile bu üç etken iyi yönetilemezse para değer kaybeder.

Dolaşımdaki para miktarı ve paraya verilen faizi kontrol etmek biraz daha kolay olsa dahi ki bu noktada Merkez bankalarının bağımsızlığı son derecede önemlidir, itibar meselesini halletmek çok daha zordur.

Malum bu gün ekonomilerde altın, gümüş ve kripto paralar hariç her paranın arkasında bir devlet bulunuyor ve bu devletler bir iktidar tarafından yönetiliyor. Dolayısı ile iktidarlar ve devletin itibarı da birbiri ile çok yakın bir bağ sergiliyor.

Peki itibar nedir, nasıl sağlanır?

Bir devlete ya da yönetime ekonomik açıdan itibar getiren en önemli şey onun arkasındaki üretim gücüdür. Bir devlet ancak ve ancak üretim gücü kadar itibar sahibidir.

Aynı bir tüccarın senedi gibi düşünün, malı mülkü çok olan, işi gücü iyi giden, aklı başı yerinde, rasyonel kararlar alan, varsıl bir tüccarın senedi nasıl itibar görür, her yerde geçerse benzer bir şekilde malı mülkü çok, üretim gücü yerinde, rasyonel kararlar ve bilimsel yöntem ile yönetilen bir devletin de parası itibar görür, her yerde geçer, değer taşır.

İrrasyonel kararlar ile yönetilen, üretim gücü düşük, ürettiğinden fazlasını tüketen, borç içinde yüzen bir devletin parasının değerli olması beklenebilir mi?

Dolaşımdaki para miktarı da elbette önemlidir karşılıksız olarak basılıp dolaşıma sokulan paranın satın alma gücü düşecektir, bunu bilmek için kahin ya da allame-i cihan olmaya da gerek yoktur. Aynı şekilde paraya verilen faiz yükseldikçe o paraya talep artar paranın değeri yükselir, faiz düştükçe talep azalır ve paranın değeri düşer buda son derecede basit bir temel kuraldır.

Peki bir iktidar niye enflasyonist politikalar uygular? Bunun temel nedeni kolaya kaçmak ve popülizmdir. Normal şartlar altında bir devlet bütçe yapar, giderlerini karşılamak için vergi toplar. Olağanüstü koşullar ortaya çıkar ve toplanan vergiler yetmezse gelecek yıllarda toplanacak vergi gelirleri ile ödemek üzere borç alır.

Bu iki kaynak da yetmezse, para basar ki bu aslında bir tür gizli vergi salmaktır, biz ekonomistler bu vergiye enflasyon vergisi deriz. Devlet bu şekilde hem yükümlülüklerinden kurtulur ve hem de harcama yapma imkanına kavuşur, lakin paranın satın alma gücü de hızla düşer.

Beceriksiz iktidarlar bu son tercihi yoğun olarak kullanır, banknot matbaasını fayrap çalıştırır ve paranın değeri düşer, enflasyon olur, bu kadar basit...

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları