Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

EKONOMİ VE GERÇEKLER

Ekonomi, hukuk ve demokrasi reformu yapacaklarmış...

Epeyce uzun bir zamandır Türk ekonomisinin temel sorununun güven bunalımı olduğunu, güven yeniden inşa edilmediği müddetçe her ne yaparlarsa yapsınlar, hangi tedbiri alırlarsa alsınlar bir fayda etmeyeceğini ve ekonomik krizin derinleşmesini önleyemeyeceklerini yazıyorum.

Kriz başladığından beri bu krizi durdurmak için yapılması gereken ilk işin; damadı görevden alarak ekonomi yönetimini akraba-i taallukat, eş dost, ahbap çavuş görüntüsünden kurtarmak ve sonrasında da ekonominin kaptan köşküne liyakat ehli, piyasaların güven duyacağı, ekonomi çevrelerinde itibar sahibi bir ismin atanması olduğunu söylüyordum.

Bu yapılsa ve damat görevden azledilse, yerine liyakat ehli biri atansa bile yeterli olmayacağını, yerli ve yabancı yatırımcıların güvenini kazanmak için bağımsız, tarafsız iyi işleyen bir hukuk sistemi ile güçler ayrılığının inşa edilmesinin ve demokrasinin kurumsallaştırılmasının mutlak bir gereklilik olduğunu hep dile getiriyordum.

Bu iki konuyu elbette sadece ben dile getirmiyordum, ekonomi bilen, dünyayı okuyan, piyasaları analiz edebilen tüm ekonomistler benzer görüşleri dile getiriyor, yazıp çiziyorlardı.

İktidar sanırım bizim gibi düşünen ekonomistlerin yazdıklarını çizdiklerini takip edip okumakla kalmıyor, ciddiye de alıyor olmalı ki uzun zamandır dillendirdiğimiz bu iki konudan birincisini yaptı ve damadı görevden aldı ve ikincisi ile ilgili de son günlerde bir takım niyet beyanlarında bulunuyor.

Bu çerçevede AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Salgın sonrası yeniden şekillenecek küresel, siyasi ve ekonomik düzende ülkemizi hak ettiği yerlere çıkaracak adımları da kararlılıkla atıyoruz" diyerek, "Ekonomi, hukuk ve demokraside yepyeni bir seferberlik başlatıyoruz. Ekonomi yönetimini yeniden oluşturduk. Hem mevcut sıkıntıları çözecek adımları hem bizi hedeflerimize ulaştıracak hamleleri süratle hayata geçirme azmindeyiz. Aynı şekilde, geçtiğimiz yıl başlattığımız hukuk reformlarını, ekonomik güven iklimini de tahkim edecek şekilde hızlandırarak sürdürüyoruz" ifadelerini kullandı.

Niyetlerinde ciddilerse yapmaları gereken ilk iş 16 Nisan referandumu ile tesis edilen bu otokrat tek adam rejimini derhal gözden geçirerek, güçler ayrılığı ile denge ve denetim mekanizmalarının yeniden tesis edilmesini sağlayacak anayasa değişikliklerini yapmak olacaktır.

Ciddi bir demokratikleşme reformu için yapılması gereken anayasa değişiklikleri parlamentoda grubu bulunan, bulunmayan tüm partilerin görüşü alınarak yapılmalıdır. Bu sayede yeni bir referanduma gidilmesine gerek kalmadan sorun Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında rahatlıkla ve son derecede hızlı bir şekilde çözülebilir.

Elbette siyasi partiler görüş beyan edecek, ama her kesimden sivil toplum örgütlerinin görüşlerinin alınması da asla ihmal edilmemelidir.

Açık ve net olarak söyleyeyim sonuç almak, güveni tesis etmek ve ekonomik krizi kontrol altına almak istiyorlarsa öyle göstermelik birkaç yasa değişikliği ve alınacak birkaç ekonomik karar hiç bir işe yaramaz. Sorun derin ve iltihap yaygındır, neşteri derine vurmak ihtiyaç duyulan anayasal değişiklikleri acilen yapmak gerekmektedir.

Ben daha 16 Nisan referandumu dillendirildiğinde "bakın serbest piyasa ekonomisinin uygulandığı bir demokraside (eksikleri olsa da) ilk defa BAAS tipi bir tek adam rejimine geçiş düşünülüyor, bu hayata geçirilirse ekonomik ve siyasi sonuçları çok ağır olur, Türk milleti çok ağır bedeller öder", demiştim; dinlemediler.

Şimdi de eğer sorunun ana kaynağının bu rejim değişikliği olduğu konusunu dikkate almaz ve sade suya tirit üç beş yasa değişikliği ile kamuoyu tepkisini yatıştırmaya çalışırlarsa, demedi demeyin durum çok daha kötüye gider, ekonomik kriz çok daha derinleşir diyorum, umarım dinlerler.

Tarihe not düşmek için buraya yazayım; eğer bu dediklerim yapılmaz ise Türkiye en iyisi Arjantin en kötüsü ise Venezuela seviyesinde bir krizin içine savrulur, yıllarımızı yitiririz, insanımız yoksulluk batağında yıllarca debelenir durur.

Bu işin şakası yok yapılması gerekenler belli, o ya da bu sebepten yapılması gerekenler ihmal edilir yapılmazsa vebali çok ağır olur, demedi demeyin...

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları