Hasan Ali Yücel'in Millî Eğitim Bakanlığı'ndan ayrıldığı 1946 yılı Cumhuriyet'in eğitim hedeflerinden sapmanın da başlangıcı olmuştur.

1954 yılında 52 Öğretmen Okulu, 7 İmam Hatip Okulu var iken, 1998 yılında 74 Öğretmen Okulu, 601 İmam hatip okulu olmuştur. 2014'de 4000 İmam Hatip Lisesi!

Yeniden Çağdaş Köy Enstitüleri kurmalıyız. TSK içinde de, onların katkılarıyla yöresel teknik okullar açabilmeliyiz.

Son yıllarda TSK'nin Güneydoğu illerinde başlattığı ve çok başarılı olduğu Üniversiteye girişe hazırlanan gençlerimizi yetiştirdiği okullar geleceğin Türkiye'sinin yapı taşları olacaktır. TSK'nın yaptıklarına Üniversitelerde sahip çıkabilseler çok iyi bir iş gerçekleştirirler.

Yavaş yavaş ama planlı ve güdümlü bir programa göre ülkemizin tüm değerli kaynakları, vatan topraklarının bir bölümünü, Atatürk devrinin tüm ulusal endüstriyel kuruluşları özelleştirilerek satılıyor, yok ediliyor. Adeta Atatürk'ün imzasını, adını, anısını taşıyan her bir yapıt özellikle ve öncelikle ortadan kaldırılmaya çalışılıyor. Ulusça kalkınışın kaleleri yıkılmak isteniyor...

Bu anlamda "Atatürkçülerin Türkiye"si ile Amerikan ve AB Mandacılarının savaşı her alanda gerçekleşiyor... Oynanan bu büyük oyunun, ana senaryoları arasında TSK'nın yıpratılışı, Üniversitelerin çökertilişi, Uyum Yasaları, Özelleştirmeler vb. dikkati çekiyor... Yurdunu sevenler, akılları ve gönülleriyle ve bu bilinçle hep "uyanık olmanın" gerekliliğine inanıyorlar... 2. Ulusal Kurtuluş Savaşı başlamıştır. 2. Kuvayi Millîye Ruhu yeniden uyanmıştır. "Bağımsızlık benim karakterimdir" diyen Büyük Önder Atatürk bugün dünden daha canlıdır... Çünkü bugün milyonlarca Türk'ün yüreğinde bu ateş yanmaktadır... Türkiye parçalanamaz, Türkiye hiçbir zaman bir Yugoslavya, bir Filistin, bir Ukrayna, bir Gürcistan olamaz... "Ne mutlu Türk'üm" diyenler buna asla müsamaha etmezler...

2018'de birçok sorunun çözülmediğini yaşadık. Bu sorunları şöyle sıralayabiliriz;

* Devlet sorguluyor, örneğin, Sayıştay Kurumu THY, TRT, DDY gibi önemli kuruluşlarda yolsuzluklar yapıldığını belgeliyor.. Yapanlar Adalet önüne konulmuyor..

* Ülkemizde neredeyse çökmeyen, çökertilmeyen bir kurum kalmamış. En son bir uygulamayla sağlam kalmış, siyasete bulaşmamış, hukuksal sağlam verilere sahip güçlü Vakıfların yönetici kadrolarına dışarıdan müdahalelerin başladığı söyleniyor. Örneğin, Mehmetçik Vakfı gibi...

* Türkiye'nin en önemli, en değerli, en ulusal kurumlarından olan TAİ, Aselsan, Roketsan vb. lerde çok değerli yönetici ve  mühendislerin istifa etmelerinin veya istifa ettirilmelerinin nedenleri nelerdir? Sorulamıyor araştırılmıyor...

* Uzatılmış OHAL içinde Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile ülke yönetiliyor. Parlamenter Sistem (Meclis Sistemi) yok varsayılıyor... Hukukun üstünlüğü kalmamış. Çözüm yolları tıkatılıyor...

* Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşları, yasa dışı kurulduğu öne sürülen özel silahlı grupların varlığından endişe ediyor... Bir iç savaş olasılığından rahatsızlık duyuyor...

* Sorunları ve günahları nedenleriyle, bulundukları makamları bırakmak istemeyenler; bunun için her riski göze alabilirler. Gerekirse bir nedenle seçimleri iptal edebilirler, birden bire ülkeyi savaşa sokabilirler veya genel af çıkarabilirler, birden bire milyonlarca kadro açabilirler mi diye düşünebiliyor vatanını sevenler.

* Yunanların küstahça uluslararası sözleşmelere aykırı olarak 18 adamızı işgal etmelerine Türkiye Cumhuriyeti'nin yetkili ve sorumlu makamları nasıl tepkisiz kalabiliyorlar? Yoksa verilen tavizler mi var? Vatanseverler bunu sorguluyor.

* Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin geleceği, Türk Milletini çok endişelendiriyor. AB'ye girmek uğruna bu KKTC Cumhuriyeti acaba feda mı edilecek? Vatanseverler bunu sorguluyor. (Konuya devam edeceğim.)