Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hakan Paksoy

Hakan Paksoy

MİLLİ DÜŞÜNCE

Devlete vurulan mühür: Türk Devrimi

Bugün size bir kitaptan bahsedeceğim. Adı Türk Devrimi ve Atatürk.

Kitabın yazarı Prof. Dr. Konuralp Ercilasun. Tarih bilgini. 2020''de çıkan Türk Tarihinin Çağları kitabının Sunuş bölümünde İskender Öksüz''ün yazdığı gibi sadece bilen değil de. Sezen, sezgileriyle de olaylara bakarak hepsini birlikte değerlendiren bir bilgin. Bu kitapta da bu görülüyor.

Lozan''da yüzyıllardır süregelen kapitülasyonlar kalkmıştır. Kapitülasyon da sadece ticarî konularda da değildir. Suç işleyen bir yabancıyı yargılamak şartlara bağlıdır. Koca Cihan Devleti, egemenliğin en önemli unsuru yargı hakkını kullanamaz bir durumdadır. Kaynakları da bol ama yine başkaları tarafından kullanılmaktadır.

Lozan''la dünyaya kabul ettirilen Türkiye, İsmet Paşa''nın dediği gibi "Mütecanis, yeknesak bir vatan"dır. Adlî, idari ve ticarî kapitülasyonlardan kurtulmuş, kendi kaynaklarını kendisi kullanabilecek bağımsız bir vatan. Değişen dünya şartlarına uyamayan bir milletin vatanı. Ama artık vatan kurtulmuş ve değişmeye hazırdı. İşte Türk Devrimi ve Atatürk bu Türkiye''nin başardıklarını anlatıyor. Başarmak için neler yaptığını, nasıl bir tarihî altyapısı olduğunu da ortaya koyuyor.

En önemlisi de "Türk devrimi, çağdaş dünya medeniyetine Türk kimliğimizle olumlu katkılarda bulunmamızın temelidir" diyor. Bu cümle kitabın ilk cümlesi. Yani kitap bugünkü yöneticilerin ve yanındakilerin mücadele ettiği kimliğimizi vurgulayarak başlıyor.

Bilgi herkese lazım, özellikle de…

Kırgızistan Manas Üniversitesi''nde ders verirken hem Türkiye''den gelen hem de Kırgızistan ve Türk dünyasından olan öğrencilerin bütünü için farklı bir müfredatın gerekliliğini fark ediyor. Tayvan''da eğitim alırken Çin yakın tarihinde modernleşme üzerinde benzer tartışmaların yaşandığını görüyor. Bütün bunlarla birlikte baktığında da meselenin Avrupa''nın dünyanın diğer bölümüyle kopuşundan kaynaklandığını belirtiyor. Ne oldu da bu kopuş yaşandı artık doğru sorudur.

Yazar bu sorunun ve ardından gelen soruların peşini bırakmamış. Yoluna devam edip tarihin dehlizlerinde, labirentlerinde ipuçlarını aramış. Bunu da sadece bilim için yapmamış. Türklüğe duyduğu aşk hakikate sadakatle birleşince ortaya bu eser çıkmış.

Konuralp Ercilasun derslerini işlerken izlediği yolu anlatıyor. Ayrıca ilk, orta ve yükseköğrenim öğrencileri için bir yardımcı ders kitabı olarak tasarladığını da söylüyor. Dili, üslubu ve işlediği bilgiler itibarıyla doğru ancak Hoca biraz mütevazı davranıyor. Kitap aynı zamanda artık eğitimini tamamlamışlar ve Türk Milletine hizmet edecekler için de çok önemli bilgileri veren kaynak. Sadece inkılap tarihi dersleri için değil özellikle siyaset insanları için de çok ama çok önemli bir kitap.

Türk Devrimi ve Atatürk modern bir devletin nasıl olduğunu, bireylerin haklarının gruplar üzerinden arandığı takdirde yaşanacakları daha en başta ortaya koyuyor. Bunlar da egemenlik meselesi. Özellikle Türk kamuoyunun tartışmalarına bakıldığında bu konularda yoğunlaşma yaşandığı da açıkça ortada. Bireylerin eşitliği üzerine inşa edilmiş vatandaşlık yerine kimlik gruplarının ve/veya inanç gruplarının eşitliğinin tartışıldığı bir dönem yaşanıyor.

Vatandaşlık için yeni tarif, kimlik için yeni bir isim arayışları çok yakın geçmişteydi. Hâlâ da yaşanıyor. Vatandaşlık hukukunu aklın, bilimin, tarihin ve milletin gerçeklerinde aramak gerekir. Bunlar yerine ideolojik ezberlerin hapishanesinin demir parmaklıkları arkasından ne görüyorsanız onunla devlet yönetirsiniz. Hapishanenin tek bir bakış açısı vardır. Ayrıca ideolojik ezberler de kör ve sağırdır da.

Türk Devrimi ve Atatürk bu ideolojik körlüğe ve sağırlığa tedavi olabilecek bir kitap olarak ortaya çıkmış bir eser.

Son yirmi yılda yaşananlar vatanın bütünlüğünü, milletin istiklâlini tehlikeye attı. Onun içindir ki 1923''ten sonra neler olduğunu bu ülkede yaşayan herkesin bilmesi ve anlaması gerekiyor.

Bedel ödeyenlerin kurduğu cumhuriyet

İktidar değişikliği kolaydır. Demokrasi içinde bir seçim meselesidir. Ama egemenlik kılıç hakkıdır. Savaşla kurulur. Bedeli dökülen kanlardır. Egemenliğin sahipleri gücünü kılıçtan alırsa onu yıkacak başka bir kılıç mutlaka bulunur. Ancak gücünü hukuktan alır ve millete dayanırsa yıkabilecek daha üstün bir güç yoktur. Kitap, Türkiye Cumhuriyeti''ni kuranların ve devrimleri yapanların savaş hâli demeden hukuka nasıl ve ne kadar riayet ettiklerini anlatıyor. İlk iki bölümün başlığı da bunu ortaya koyuyor. Birincisi Savaş Yıllarında Hukukun Üstünlüğü diğeri Türk Anayasacılığında Halk Hâkimiyetine Doğru…

Konuralp Ercilasun Türk Devrimi ve Atatürk''te İstiklâl Harbi içinde başlayıp 1937''ye kadar süren bir devlet yapılanmasının nasıl olduğunu anlatıyor. Türk Devrimi anayasa, saltanatın kaldırılması, Diyanet teşkilatının kurulması, Şapka Kanunu, tekke ve zaviyelerin kaldırılması, alfabenin değişmesi gibi konular yanında Sümerbank, Etibank, takvim, tarım ve zirai kredi kooperatifleri gibi 41 başlıkta inceleniyor. En arkada da yasaların birbiriyle ilişkileri tablolarla verilmiş. Bu tablolar okuyucuya bir bakış açısı kazandırıyor.

Son bölüm ise devrimlerin tamamlandığı ve Türkiye Cumhuriyeti''nin bugün çok da hatırlanmayan kurucu ilkelerinin tespiti ve anayasaya girdirilmesiyle ilgili. Başlığı da Anayasada Temel İlkeler. Kitabın arka kapağında bu konuda "1937''de de temel kurucu ilkeler Anayasada açıklandı ve yeni Türk devletinin mührü basıldı." cümlesi çok dikkat çekici.

Türk Devrimi ve Atatürk yazılanların tamamı da dönemin çeşitli kaynaklarından incelenerek ve en önemlisi yasaların gerekçeleri ve çıkarken TBMM''de yapılan tartışmaları okuyarak yapılan değerlendirmeler. Konuralp Ercilasun da ataları gibi hukuka riayette çok hassas davranıyor.

Büyük Atatürk''ün uzağı gören hamleleriyle ileriye taşınan ve medeni milletler arasında onurlu bir şekilde var olmamıza vesile olan Türk devrimini anlatan Türk Devrimi ve Atatürk kitabı için Konuralp Ercilasun''a teşekkür ediyoruz. Ötüken Yayınevi''nden çıkan kitap 255 sayfa.

 

 

 

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları