Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

EKONOMİ VE GERÇEKLER

Deprem vergileri ne oldu?

Bundan 20 yıl kadar önce yaşanan 99 depremleri vesilesi ile konulan ve 20 küsur yıldır toplanan vergiler bugün itibariyle çok ciddi bir meblağa ulaşmış bulunmaktadır. CHP Sözcüsü Faik Öztrak, İzmir'de meydana gelen şiddetli depremle ilgili yapmış olduğu açıklamalarda deprem vergisi olarak yıllardır toplanan özel iletişim vergisini hatırlatarak, "2003 ile 2020 yılının Eylül ayı arasında toplanan özel iletişim vergisi tam tamına 35 milyar dolardır" iddiasında bulundu.

Elbette hepimiz 99 yılında peş peşe gelen iki çok büyük ve yıkıcı deprem sonrasında oluşan maddi zararın karşılanması için depreme özel vergilerin konulduğunu hatırlıyoruz, lakin bu vergilerin ulaştığı meblağ ve harcandığı yerler konusunda resmî yetkililerin ne yazık ki açık ve net bir beyanı bulunmuyor.

Kamuoyunun "deprem dayanışma vergileri" olarak adlandırdığı vergiler, 26 Kasım 1999 tarihinde, "17.8.1999 ve 12.11.1999 tarihlerinde Marmara Bölgesi ve civarında meydana gelen depremin yol açtığı ekonomik kayıpları gidermek amacıyla bazı mükellefiyetler ihdası ve bazı vergi kanunlarında değişiklik yapılması hakkında kanun" ismiyle Resmi Gazete'de yayımlanan kararla uygulamaya konulmuştu. Bu kararda vergilerin sadece bir yıllığına alınacağı belirtilmişti lakin bu vergiler kalıcı oldu, o günden bugüne tıkır tıkır alınıyor.

Bu kanunun 8. maddesinde "31.12.2003 tarihine kadar uygulanmak üzere cep telefonu işletmecileri tarafından verilen her hizmetin yüzde 25 oranında özel iletişim vergisine tabi olacağı" hükmü bulunmaktadır. Yani ödediğiniz her faturanın yüzde 25'i kadar...

Özel işlem vergisi ise 8 yıllık zorunlu temel eğitime katkı payı kesilen bazı işlem ve kâğıtlardan katkı payı kadar alınacaktı.

Aynı zamanda ek emlak vergisi, ek motorlu taşıtlar vergisi, ek gelir ve ek kurumlar vergisi de aynı kanunla uygulamaya kondu.

Devreye sokulan başka birtakım düzenlemelerle de devlet iç borçlanma senetlerinden alınan vergi oranının ve çeklerden alınan kağıt bedellerinin artırılması gibi farklı uygulamalara da gidildi.

HESAP SORULMALI

17 Ağustos 1999 Gölcük depreminin ardından deprem için toplanan paraların kentsel dönüşüm ve benzeri depreme karşı önlemler için kullanılıp kullanılmadığının hesabını o günden bugüne iktidarda olanlara açık ve net bir şekilde sormamız gerekmektedir.

Malum "Bütçe Hakkı" demokrasi, egemenlik ve millî iradenin en büyük kazanımıdır, vatandaş ödediği vergilerin kuruşu kuruşuna nereye ve ne için harcandığını bilme ve hesabını sorma hakkına sahiptir.

Bu sorunun gündeme gelmesi ise elbette yeni değildir. Deprem için toplanan vergilerin nerelere harcandığı sorusu daha önce de gündeme gelmiş ve dönemin AKP'li Maliye Bakanı Mehmet Şimşek: "Sonuçta bunlar 74 milyonun servetidir. Deprem vergisi adı altındaki vergiden çok sürekli hale gelmiş ÖTV vs. var. Bu vergiler bizim sağlığımıza gidiyor. Diyorsunuz ki bu çerçevede 44 milyar liralık vergi topladınız, nereye gitti. Sadece bir yıllık vatandaşın sağlığı için yaptığımız harcama 44 milyar lira. Bu, duble yollara gidiyor, demir yollarına, hava yollarına, çiftçimize, eğitime gidiyor." demişti.

İzmir'de yaşanan son deprem felaketi sonrası vatandaşların "deprem vergileri nerede" sorusu tekrar gündeme geldi ve AKP Grup Başkanı Naci Bostancı da, "Bunlar toplanacak ve depreme gönderilecek tarzında bir düzenleme söz konusu değildir" ifadesinde bulundu.

Bütçe usulü ve tekniği açısından tüm gelirlerin aynı havuzda toplanması elbette doğaldır, lakin bu giderlerin gelirlerin toplanma amacı dışında harcanmasının asla bir mazereti ya da gerekçesi olamaz.

EZBERLENEN SLOGAN

Türkiye'de iktidarların en önemli ve acil görevi yurttaşlarının can ve mal güvenliğini deprem ve benzeri afetlere karşı korumak olmalıdır.

"Deprem öldürmez çürük çarık binalar öldürür" sloganını artık hepimiz biliyoruz, ezberledik, o halde sorunun çözümü de ayan beyan ortada demektir, depreme dayanıksız çürük çarık binaları yıkıp depreme dayanıklı binalar inşa etmemiz gerekiyor.

Önceliğin hangi bölgelerde olduğunu da jeolog ve deprem bilimciler açıkça ifade ediyorlar.

Size çok basit bir hesap yapayım: Deprem gerekçesi ile toplanan 35 milyar dolar kadar.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yayınlanan mimarlık ve mühendislik hizmet bedellerinin hesabında kullanılacak 2020 yılı yapı yaklaşık birim maliyetleri hakkında tebliğine göre konut inşaatlarının birim maliyeti 1.100 Türk Lirasıdır.

35 milyar dolar bugün 297 milyar 500 milyon Türk Lirası yapmaktadır. Bu para ile 270 milyon metre kare yahut 100 metre karelik 2.704.545 adet depreme dayanıklı konut inşaatı yapılabilirdi.

İktidarın beyanına göre Suriyeliler için de bir 50 milyar dolar harcanmış bulunmaktadır, bu para da 425 milyar Türk Lirası yapmaktadır. Bu para ile 386 milyon metre kare yahut 100 metre karelik 3.860.000 adet depreme dayanıklı konut inşaatı yapılabilirdi.

Bu iki kaynak ıvır zıvara değil de depreme dayanıklı konut inşaatına harcansaydı toplamda 6.500.000 adet konut yapmamız mümkün olur ve bugün bir deprem olursa kaç canımız yitecek korkusunu da yaşamazdık.

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları