Ülkemizde iki turlu seçim sistemi bundan önceki cumhurbaşkanlığı seçiminde de yapılmış fakat Recep Bey ilk turda kazandığı için ikinci tur yaşanmamıştı.

Bu defa ise Recep Bey ya da başka biri ilk turda kazanamadı önümüzdeki Pazar ikinci turu ilk defa yaşayacağız.

Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunda üç aday yarıştı, Muharrem İnce adaylıktan çekilmiş olsa da hem oy pusulasında adı yer aldığı için ve hem de yurt dışında oy kullanılmaya başlandıktan sonra çekildiği için ona da oy çıktı işte bu yüzden geçerli oylar dörde dağıldı ve sonuçlar şu şekilde ortaya çıktı:

Evet, geçerli oylar bu şekilde dağıldı ama aslında bu, tablonun tamamını da yansıtmıyor. Tablonun tamamına bakmadan durumu net olarak anlamamız mümkün değildir. Tablonun tamamını anlamak için de aşağıdaki tabloya bakmamız gerekir.

Bu tabloya baktığınızda ilk turda en fazla oy alan Recep Tayyip Erdoğan'ın toplam seçmenin sadece %42,27 kadarının oyunu alabildiğini göstermektedir.

Bu toplam seçmenin %57,73'ünün Recep Bey'e ve mevcut düzenin sürmesine oy vermediğini göstermektedir. Kılıçdaroğlu'nun pastanın bu dilimine hitap etmesi çok daha kolaydır.

Toplam seçmenin %38,31'i ise Kemal Kılıçdaroğlu'na oy vermiş bulunmaktadır. İktidara muhalif kesimin aldığı toplam oy yüzdesi ise % 42,72'dir.

Bir de elbette %14,63'lük kullanılmayan ya da geçersiz oy havzası var. İktidarın bu kesime hitap etmesi ise çok kolay değil çünkü iktidar kendine yakın, kendisine oy verecek kesimi nerede ise tamamı ile hareketlendirip sandığa götürebiliyor. Sandığa gitmeyenlerin, oy kullanmayanların ya da bilinçli olarak geçersiz oy kullananların çoğu umutsuz, bıkkın ya da protest seçmenler ve bu seçmenlerin iktidara muhabbet besleyeceğini beklemek sosyoloji ve siyaset bilimine aykırıdır.

Rakamlara baktığınızda muhalif kesim ile iktidar kesimi arasında büyük bir denklik var fakat Sinan Oğan'ın Erdoğan'a, Ümit Özdağ ve Zafer Partisi'nin Kılıçdaroğlu'na verdiği destek ile birlikte dengeler derinden sarsılmış bulunmaktadır.

Sinan Oğan'ın Erdoğan'a verdiği kişisel destek onu destekleyen kesimde büyük bir öfke ve hayal kırıklığı yaratmıştır. Desteğini bir otel lobisinde, yanında Erdoğan bile yer almadan açıklaması ise son derecede ezik bir imaj yaratmış bulunmaktadır ve bu yüzden onun peşine takılıp gidecek seçmen sayısının fevkalade sınırlı sayıda olacağı beklenmelidir.

Ümit Özdağ ve Zafer Partisi'nin Kılıçdaroğlu'na verdiği kurumsal destek ise hem çok daha etkili ve hem de çok daha değerlidir. Değerlidir çünkü Recep Bey'in bütün kampanyası Kılıçdaroğlu ve Millet İttifakı'nı PKK ve terör ile ilişkili göstermek, bu konuda fitne yaratmak üzerine inşa edilmişti.

Zafer Partisi ve Ümit Özdağ'ın verdiği bu destek sadece oy getirmeyecek, işte sahtekârlık üzerine inşa edilmiş bu algı operasyonunu da etkisiz hale getirecektir.