Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

EKONOMİ VE GERÇEKLER

Demokrasi masasının önemi

İnsanlık tarihi boyunca demokratik bir sisteme sahip olmayan ülkelerin halklarına sürdürülebilir bir refah toplumu sağlayamadığı son derecede açık ve nettir. Demokratik olmayan toplumlar zaman zaman askeri, teknolojik ve hatta ekonomik başarılar sağlayabilmiş olsalar dahi bu başarılar daima bir saman alevi gibi parlayıp çok kısa bir süre sonra sönmüştür. Hitler Almanya''sının ve SSCB''nin yükselişi ve düşüşü tarih boyunca teknoloji ve askeri güç yaratabildiği halde demokratik bir rejim oluşturamadığı için kısa sürede çöken, çökerken de hem kendi halklarına ve hem de başka halklara büyük acılar ve felaketler yaşatan rejimlere en iyi örneklerdir.

Ders alınması gereken tüm bu tarihi gerçekliklerin ışığında ülkemizde 16 Nisan 2017 referandumu ile tesis edilen tek adam rejiminin çok büyük bir hızla tam bir diktatörlüğe dönüşmesi olasılığı Türkiye''nin önündeki en büyük tehdit ve beka sorunudur.

Bu sorun tüm ağırlığı ile ülkenin üstüne bir karabasan gibi çökmüş ve insanlar umutlarını kaybetmişken, hemen hemen tüm muhalefetin açık ve net bir demokrasi talebini dile getirerek bir araya gelebilmesi halkımızın gönlünde demokratik bir Türkiye umudunun yeşermesine yol açmıştır.

Geçtiğimiz pazartesi günü, Şubat ayının 28''inde demokrasinin ülkemizin geleceği için öneminin idrakinde olan altı parti bir araya geldiler ve Türk demokrasisinin geleceği için açık ve net bir irade beyanı açıkladılar, neyi, nasıl yapacaklarını taahhüt eden bir mutabakat metnini imzaladılar.

Bu masaya bir isim vermek gerekiyorsa açık ve net olarak söyleyeyim bu masa demokrasi masasıdır ve eğer Millet İttifakı genişleyecek, yeni bir adlandırma gündeme gelecekse, bu yeni ittifakın adının Demokrasi İttifakı olması ise bence en uygun seçenek olacaktır.

Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde başarılan Türk devrimlerinin bu toplumsal dönüşümü olağanüstü kısa bir süre zarfında yaratmayı başardığını demokratik bir Türkiye ideali uğruna bir masa etrafında toplanmayı başaran bu altı parti tablosunu gördüğümüzde çok daha iyi anlıyoruz.

İmzaladıkları mutabakat bildirisi ile bu altı parti, arkalarındaki parti teşkilatları ve temsil ettikleri neredeyse ülke nüfusunun yüzde altmışına varan büyük çoğunluğu oluşturan halk kitlesi ile birlikte demokrasiye bağlı ve sadık olduklarını açık ve net olarak beyan etmektedirler.

Sadece bu bir araya geliş ve beyan bile Türkiye''mizde demokratik rejimin ne kadar derine kök saldığını ve ne kadar geniş kitlelere yayıldığını ispatlamaktadır.

Her şeyden önce Türkiye''yi demokrasi çizgisinde tutmak ve Türk demokrasisini geliştirmek için bir masa etrafında toplanarak irade beyan eden:

·              Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu''na

·              Demokrasi ve Atılım Partisi Genel Başkanı Ali Babacan''a

·              Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal''a

·              Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu''na

·              İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener''e

·              Saadet Partisi Genel Başkanı Tamer Karamollaoğlu''na

Türk milleti minnettar olmalıdır.

Halk egemenliğine dayanan demokratik rejimlerin kurulduğu Fransız devriminden bu yana dünya tarihine baktığımızda demokratik rejimlere sahip olan ülkelerin bir beka sorunu yaşamadığı, halklarına refah sunabildiği ve bu rejimlere sahip hiçbir devletin bölünüp parçalanmadığı görülmektedir.

Halk egemenliğine dayanmayan antidemokratik, monarşi, teokrasi ve yahut da diktatörlük rejimlerinin ise ülkelerini felakete sürüklediği, bu ülkelerin eninde sonunda bir savaş yahut da iç savaş sonrasında bölündüğü ya da yıkıldığı görülmektedir.

Peşin peşin söyleyeyim, bu masanın kurulması sadece ülkemizin refahı açısından değil bekası açısından da son derecede önemlidir.

Bu masa başarılı olduğu zaman Türkiye bir iç savaş yaşamadan demokrasiyi kolayca tesis edebilecektir, bu yüzden önemlidir ve hatta başarılı olmaya mahkûmdur.

 

 

 

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları