Türkçemizde bir deyim vardır. "Erken öten horozun boynunu keserler." Hayır. Senin boynun falan kesilmez ama itibar kaybına uğrayacağın bir gerçek. Ön almak adına Afganistan'dan Türk askeri çıkmayacaktır, çıkmamalıdır dedin iki gün sonra ne oldu?

Demek ki neymiş sayın Bahçeli? Erken konuşmayacakmışsın. En azından bunu öğrenmiş oldun. Biz senin geçmişte yaptığın zikzakları çok iyi bilenlerdeniz. Ama bu kez nasıl bir U dönüşü yapacaksın kamuoyu çok merak ediyor. Dolayısı ile biz de merak ediyoruz. Biz neler mi biliyoruz? Biz senin kavgada dahi söylenmeyecek derecede ağır  sözlerle Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a söylediğin sözleri biliyoruz. Biz senin söylediğin sözlerini bir süre sonra 180 derece tersini söylediğini biliyoruz. Birkaçını hatırlatalım isterseniz. Andımız konusunda söyledikleriniz. Cumhurbaşkanı Erdoğan için söylediğin sözleriniz, Ak Parti iktidarları için söyledikleriniz. Son olarak ta Afganistan'daki Türk askerlerinin çekilmesi konusundaki sözleriniz. Gerçi henüz açıklamanız gelmedi ama diğerleri gibi olacağından eminiz.

Amerika askerlerini çekme kararı almış, hatta tarih bile vermiş. 31 Ağustos. Afganistan'dan bu tarihte tamamen çekiliyoruz demiş. Sen çıkmışsın ön alma adına açıklama yapıyorsun. Türk askeri Afganistan'da kalacaktır, kalmalıdır diyorsun. Anlaşılıyor ki, birilerinin gazına gelmiş ve peşin bir açıklamada bulunuyorsun. Allah uzun ömürler versin. Ömrün yeterse göreceksin sana o gazı verenler seni yarı yolda bırakacaklar, silkeleyip bırakacaklardır. Bundan hiç şüpheniz olmasın.

Sahi sizi bu açıklamayı acele olarak yaptıran sebep neydi? Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanı bile net bir açıklama yapmamışken, siz neden bu kadar acele ettiniz? Sayın Cumhurbaşkanı "Kabil Havaalanı'nın güvenliğini Türk askerlerinin yapmasını istiyoruz, görüşmelerimiz devam ediyor demesine rağmen sizi bu aculluğa iten sebep ne idi?"

Ne oldu Sayın Bahçeli…!

Sen açıklamayı yaptığının ertesi günü Türk askeri Afganistan'dan dönüyor açıklaması yapıldı. Burada bir kere ofsayta düştün. Gerçi en az senin kadar olmasa da Sayın Cumhurbaşkanı da düştü. Çünkü Sayın Cumhurbaşkanı,  Taliban Afganistan'ı henüz kuşattığı günlerde, "Bizim görüşlerimiz, Taliban'ın görüşleri ile çelişmeyecek noktadayız, biz de onlardan farklı düşünmüyoruz" mealinde açıklamalar yapmasına rağmen, Taliban sözcüsü ; "Biz Türkiye ile iyi ilişkiler içinde olmak istiyoruz ancak Türk askerlerini de Afganistan'da istemiyoruz" dedikten iki gün sonra Türk askerlerini Afganistan'dan çekme kararı veriyorsunuz. Öyle anlaşılıyor ki; Taliban şahsım hükümetine dedi ki; arkadaş her ne kadar sizlerde Müslüman olsanız da ben ülkemde Türk askeri görmek istemiyorum, dedi. Kabil havaalanını korumaya talip iken, orada kalmayı düşünüyor iken, apar topar Afganistan'ı terk etmenin başka bir anlamı olabilir mi?

Şimdi ne olacak?

Şahsım hükümetinin her ne kadar Afganistan'da kalmayı arzulasa da, ABD'nin jandarmalığına soyunsa da, sonuç ortada. Sayın Bahçeli erken konuşarak, Türk askeri Afganistan'da kalacaktır dese de tıpış tıpış Türk askeri geri dönüyor veya dönmek zorunda bırakılıyor. Zırva tevil götürmez derler. Bakalım nasıl bir tevilde bulunacaklar? Yoksa Nasrettin Hoca gibi "Biz zaten geri dönecektik" mi diyecekler? Nasıl bir açıklama yapacaklar hep birlikte bekleyip göreceğiz.

Ne mutlu Türküm ve Müslümanım diyene, ve diyebilene.