Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Aydın Tomakin

Aydın Tomakin

AYDIN'CA

Bir bardak suda fırtına!

CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır'ın Habertürk TV'de canlı yayında söylediği maksadını aşan cümleler söylediği herkesçe malum. Ne demişti Başarır? Tank Palet Fabrikası'nın Katar'lılara satılması üzerinden Ordu'yu Katar'a sattılar dedi. Hem programın moderatörü, hem de programa katılan diğer konuşmacılar tarafından Ali Mahir Başarır'ı telin ettiler. Bu cümlenin yanlış olduğunu, Türk Milleti'nden özür dilemesini istediler.

Ali Mahir Başarır da bunun üzerine sözlerinin çarpıtıldığını, yanlış yorumlandığını Ordu derken Tank Palet Fabrikası askerî malzeme üreten bir kuruluş olması hesabı ile, Tank Palet Fabrikası'nın Katar'a satılmasını kast ettiğini söyledi. Bu açıklamalara rağmen iktidar ve yandaş basın "bir bardak suda fırtına koparıyorlar."

Efendim Ordu Peygamber Ocağı imiş, Ordu bizim göz bebeğimizmiş, Ordumuza kimse dil uzatamazmış. Ve daha birçok laf salatası. Ordumuz doğru. Peygamber ocağı olarak bilinir. Ancak ortada Türk Ordusunu aşağılayan bir cümle yok. Beni tanıyanlar tanır. Ben bir Türk Milliyetçisiyim. Ülkücüyüm. CHP ile hiç işim olmaz. Benim burada bir CHP Milletvekilini aklamak gibi bir niyetim yok. CHP'ye güzelleme yapacak durumda da değilim. Ancak maksadını aşan ve açıklaması da yapılan bir cümle üzerinden koparılan yaygaraya vurgu yapmak istiyorum.

İktidar cenahının kamuoyundaki desteği iyice düşünce ne yapacaklarını, kime ve nasıl saldıracaklarını şaşırdılar. Bir atasözümüzde olduğu gibi 'Şaşkın ördek havuza kıçıyla dalarmış'. Kamuoyunda oy kaybetmenin verdiği hırçınlıkla, açıklaması da yapılmasına rağmen bir söz üzerinden konuşmalar yapılıyor, hakaretler yapılıyor, yandaş televizyonlarda saatlerce süren programlar yapılıyor. Nedir? Ne oluyor? Ortada fındık kabuğunu dolduracak bir konu yok. Ama günlerdir bu konu köpürtülüp duruyor.

Gelelim madalyonun öbür yüzüne! Madem Ordumuz Peygamber Ocağıdır, ki el hak doğrudur. Biz de öyle biliriz. Ancak geçmişte Sayın Cumhurbaşkanımızın Ordumuzla ilgili söylediği ağır sözleri nereye koyacağız. Sayın Cumhurbaşkanı geçmişte bir konuşmasında 'Şehitlere kelle, bebek katili Abdullah Öcalan'a Sayın" demişti. Yine Ak Parti iktidarlarında birçok bakanlık yapan Hüseyin Çelik şehitlerimiz için "Üç beş asker öldü diye TBMM toplantıya çağrılır mıymış" diyebilmişti. Yine Sayın Erdoğan, Orduyu aşağılamak için sarf ettiği başka sözler de vardı. Askeriye yan gelip yapma yeri değildir dedi. Şehitlerimiz için, eski Ak Parti Milletvekili Muhsin Kızılkaya'nın yine Habertürk TV'de canlı yayınında kullandığı "Askerlerin görevi hayatını vermek, bunun için maaş alıyorlar, bana ekstra bir iyilik yapmıyorlar" sözlerini nereye oturtacağız. Ordumuz, iktidarın 'çözüm süreci dediği, bizim ise yıkım süreci dediğimiz' o PKK'lılara yapılan 2.5 yıllık hoşgörü sürecini nereye oturtacağız. Ordu mensuplarına, PKK'lılar yanınızdan geçse bile dönüp bakmayacaksınız diye talimat verilmedi mi? PKK'lılar askerî birliklerin önünden geçerken askerlerimize nanik yaptıklarını ve askerimize verilen talimat üzerine kimsenin bir şey yapamadıkları günleri ne çabuk unuttuk. Bu ve benzeri Ordumuzu aşağılayan, hakir gören iktidar cenahından o kadar örnek var ki  vermeye kalksak köşede yer kalmayacak.

Yine bu söylenilen ve açıklaması da yapılan söz üzerinden hiç hak etmediği halde RTÜK tarafından, Habertürk TV'ye 5 program kapatma ve reklam gelirlerinin yüzde 5'ine el koyma gibi bir ceza verilmiştir. Bu çok ağır bir cezadır. RTÜK belki de tarihinde hiçbir televizyona kesmediği cezayı Habertürk'e kesmiştir. Ben şahsen inanıyorum ki; bağımsız! Türk Mahkemeleri bu oyunu bozacaktır. Böyle bir ceza olmaz, olamaz.

Ne mutlu Türk'üm ve Müslüman'ım diyene ve diyebilene...

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları