Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

EKONOMİ VE GERÇEKLER

Baz etkisi ile % 20,7

Geçtiğimiz yılın 2. Çeyreği pandeminin patladığı, bir sürü önlemin alındığı kapatmaların yaşandığı bir dönemdi. 2020 yılı ikinci çeyrek GSYH zincirlenmiş hacim endeksi olarak, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre % 9,9 azalmıştı. Son gelen veriye göre ise, GSYH 2021 yılı ikinci çeyrek ilk tahmini; zincirlenmiş hacim endeksi olarak, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre % 21,7 oranında arttı. Dolayısı ile bu kadar büyük bir çeyreklik artışta en önemli faktör baz etkisi olmuş oluyor.

Zincirlenmiş hacim endeksleriyle GSYH, üretimdeki değişimin daha sağlıklı ölçülebilmesi için enflasyon etkisinin arındırılmasıyla yapılan hesaplamadır. Bu endeksin doğru ölçüm yapabilmesi için öncelikle enflasyon oranının doğru ölçülebilmesi ve enflasyonun nominal değerden doğru bir şekilde arındırılması gerekmektedir.

AKP bu büyüme kavramını çok severek kullanıyor, ben bu kavramı sevmem çok anlamlı da bulmam.

Ben büyümeci değil kalkınmacı görüşe sahip bir ekonomistim. Öncelikle büyümenin doğru ölçülebilmesi bunun içinde enflasyon oranlarının doğru ölçülmesi gerektiğini söylerim. Sonra da büyümenin obez değil, sağlıklı ve fayda sağlayan bir büyüme olması gereğine işaret ederim.

Konuyu bir iki örnekle açayım: diyelim ki bir dükkânınız var ilk yıl cironuz 100 bin lira olsun ve ikinci yıl ise cironuz 120 bin liraya çıkmış olsun. Bu noktada nominal olarak büyümüşünüzdür, fakat gerçek büyümeyi anlayabilmek için enflasyon etkisinden arındırarak hesap yapmanız gerekir. Eğer gerçek enflasyon yüzde 20 ise işiniz ya da cironuz hiç büyümemiş demektir. Enflasyon yüzde 20 den fazla mesela yüzde 30 ise gerçekte yüzde 10 küçülmüşsünüz anlamına gelir. Ancak enflasyon 0 ise yüzde 20 büyümüş olursunuz.

Peki, bu sonuç yeter mi? Elbette yetmez sonuçta ticaret kazanç sağlamak için yapılır, bu büyümenin sağlıklı olup olmadığı sizin kazancınız ve karlılığınız ile ölçülür. Diyelim ki 100 bin lira ciro yaparken 10 bin lira kazanıp yüzde 10 kar ediyordunuz cironuzu 120 bine çıkardınız ama maliyet artışları o ya da bu sebep yüzünden karınız 6 bin liraya düştü, yüzde 5 kar elde eder duruma geldiniz bu faydalı ve olumlu bir gelişme midir? Birde cironuzun arttığı halde zarar etmeye başladığınızı düşünün ne güzel büyüdüm, işler iyi gidiyor diye sevinir misiniz? Elbette hayır…

Bu örnekler konuyu biraz açmış olsa da aslında yeterli değil, büyüme ve benzeri göstergelerin toplumsal etkilerini kalkınma ve refaha katkılarını tam olarak anlatmaz. Bu konuda bir başka örnek vereyim: Diyelim ki, 100 kişinin yaşadığı bir köy olsun. Köylüler tarlalarında mısır, tahıl, pamuk, günebakan yetiştirsin, hayvan beslesin, zeytin ve incir ağaçları olsun, köyün gölünde balıkçılık yapsınlar ve her köylü 100 bin lira kazanıyor olsun. Bu durumda 100 kişi x 100 bin liradan köyün toplam geliri 10 milyon lira olur. Bu köy gelirin eşit dağıldığı, herkesin mutlu mesut yaşadığı, kavganın dövüşün olmadığı bir toplum olur. Peki, köyden biri çıksa dağda siyanürle altın arasa sonuçta köyün suları kirlense, hayvanları zehirlenip ölse, ağaçları kurusa, tarlalarında ot bitmese ama bu köylü tek başına 20 milyon lira kazansa ve diğer köylülerin de geliri 100 bin liradan 50 bin liraya düşse bu hesap ne olur? Hesap şöyle; 99 kişi x 50 bin lira = 4 milyon 950 bin lira, buna 1 kişinin 20 milyon lirasını eklediğimizde köyün geliri 24 milyon 950 bin liraya çıkmış olur. Kağıt üstünde nominal olarak baktığımızda bu köy ne kadar büyümüş deriz değil mi? Peki, bu kalkınma mıdır? Köy nüfusunun yüzde 99'u yoksullaşırken sadece 1 kişinin aşırı zenginleşmesi köye faydalı mıdır?

İşte büyüme kadar ve hatta büyümeden de önemli olan kazancın ve faydanın toplumda ne kadar eşitlikçi ve adil olarak dağıldığıdır. Büyümenin ne ile ne pahasına sağlandığı büyümenin kendisinden çok daha önemlidir.

Sonuç olarak bu açıklanan büyüme rakamları hem çok sağlıklı değildir ve hem de çok bir mana ifade etmez. İstatistiki verileri gerçekleri öğrenmek için değil de algı operasyonlarında kullanmak için üretirseniz demedi demeyin güven bunalımına yol açar ve ekonomiyi hepten yönetemez olursunuz.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları