Antalya Valiliği'nin 19/06/2020 ve İzmir Valiliği'nin 01/07/2020 tarihlerinde T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğüne gönderdikleri "Villa ve Dairelerin Kiralanması" konulu bakanlığın görüşünün sorulduğu yazılı başvuruya, 27/07/2020 tarihinde 14495848-321.04(321.04)-E-54029 sayılı yazı ile Bakan Adına , Genel Müdür Vekili Ş. A. D. imzası ile cevap verilmiş.
"İlgili yazılarla, turizm amaçlı villa ve daire kiralaması yapan kişi ve kuruluşların yürüttükleri bu faaliyetin 1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanununa aykırı olduğunun Türkiye Seyahat Acentaları Birliğince Valiliklerine iletildiği, Birlik tarafından bu tür kiralama faaliyeti yürütenlerle ilgili 1618 sayılı Kanun kapsamında işlem yapılmasının istenildiği bildirilerek, villa kiralama faaliyeti gösteren kişi ve kuruluşlar hakkında işletme belgesiz seyahat acentacılığı faaliyeti kapsamında işlem yapılıp yapılamayacağı hususunda Bakanlığımız görüşü talep edilmiştir.
Ülkemizde seyahat acentalığı faaliyetleri, 14/09/1972 tarihli ve 1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu ile bu Kanuna dayandırılarak hazırlanan ve 5/10/2007 tarihli ve 26664 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan seyahat Acentaları Yönetmeliğinde yer alan hükümler çerçevesinde Bakanlığımızdan işletme belgeli seyahat acentaları tarafından yürütülmektedir."
1618 sayılı Kanunun;
1 inci maddesinde;
"Seyahat Acentası: Kâr amacı ile turistlere turizm ile ilgili bilgiler vermeye, paket turları ve turları oluşturmaya, turizm amaçlı konaklama, ulaştırma, gezi, spor ve eğlence hizmetlerini görmeye yetkili olan, oluşturduğu ürünü kendi veya diğer seyahat acentaları vasıtası ile pazarlayabilen ticari kuruluşu,"
İfade eder olarak tanımlanmış,
4 üncü maddesinde; "Türkiye'de seyahat acentacılığı faaliyeti göstermek için Bakanlıktan işletme belgesi almak zorunludur."
Hükmü yer almıştır.
Seyahat Acentaları Yönetmeliğinin 5 inci maddesinde sadece seyahat acentalarınca yapılabilecek münhasır hizmetler tanımlanmış ve bu hizmetlerin seyahat acentası olmayan kişi ve kuruluşlar tarafından yapılması yassaklanmıştır.
Bu kapsamda, otel, motel, tatil köyü, pansiyon gibi ticari faaliyet gösteren konaklama işletmelerinin pazarlanması ve satışı, bu yerlerin sahipleri veya işletenleri dışında yalnızca Bakanlığımızdan belgeli seyahat acentaları tarafından yerine getirilmesi gerekmektedir.
Ancak, villa ve daire olarak konut niteliğine sahip olup ticari işletme statüsünde olmayan bu yerlerin kiralanması işleminin seyahat acentalarına münhasır faaliyet olarak nitelendirilemeyeceği ve 1618 sayılı Kanun kapsamında faaliyeti yürüten kişi ve kuruluşlara idari işlem uygulanamayacağı değerlendirilmektedir.
Bilgilerinizi rica ederim
Yukarıda, TÜRSAB tarafından Valiliklere yapılan başvuru ile emlak ve inşaat firmalarınca alenen günübirlik veya haftalık "yüksek ücretlerle konaklama amaçlı pazarlanan villa v.b konutların turizm faaliyet kapsamında olduğu dolayısı ile turizm faaliyeti kapsamında ortaya çıkan bu ürünlerinde ancak TÜRSAB üyesi seyahat acentalarınca pazarlanabileceği ve diğer hizmetlerin verilebileceği kanun ve yönetmelik maddeleri delil gösterilerek, seyahat acentası işletme belgesi olmadan bu "konaklama ürününü satan" kişi ve kuruluşlar hakkında idari işlem yapılmasını talep ediyor."
Bakanlığın Valiliklere verdiği cevap tam da "özrü kabahatinden büyük" dediğimiz türden bir durum. Turizmden sorumlu olduğunu düşündüğümüz bu kurumun, daha turizm amaçlı konaklama hizmeti vermek amacı ile pazarlanan bu villa v.b konutların sahiplerinin yerel Maliye Birimlerine gidip, sahibi oldukları villa v.b konutların tam açık adreslerini vererek turizm amaçlı kiraya verdiklerini beyan edip, her yeni turist girişinde konaklayanların kimlik bilgilerini İç İşleri Bakanlığı'na internet üzerinden bildirdiklerini bile bilmiyor.
İşin en kötü tarafı, sahadaki işleyişin nasıl olduğundan bir haber olan bu yetkili, kendi kendisini aslında suçlu duruma düşürüyor. Emlak firmalarının saatlik, günlük veya haftalık konaklama ürünlerini pazarlama yetkisi yok. Villa veya dairesini "ticari amaçlı olarak konaklama hizmeti vereceğini Maliye'ye bildirmiş ve yıllardır buna göre vergilendirilmiş olan konut sahibinin kendisi, ben ticari olarak konutumu işletiyorum diye Maliye'ye beyanda bulunduğu halde" Bakanlık yetkilisi, Bakan adına yazdığı cevap ile "Ancak, villa ve daire olarak konut niteliğine sahip olup ticari işletme statüsünde olmayan bu yerlerin kiralanması işleminin seyahat acentalarına münhasır faaliyet olarak nitelendirilemeyeceği ve 1618 sayılı Kanun kapsamında faaliyeti yürüten kişi ve kuruluşlara idari işlem uygulanamayacağı değerlendirilmektedir" diye valiliklere görüş bildiriyor.
Sayın Bakanlık yetkilisi, bu cevabınız ile Mali Suç İşliyorsunuz, Ticari olarak faaliyet gösteren her işletmenin vermesi gereken vergiyi, bu görüşünüz ile kaçırılmasına neden oluyorsunuz.
