Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

EKONOMİ VE GERÇEKLER

Bakalım faizler ne olacak?..

Bugün saat 14'te Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın yeni atanan partili Başkanı Naci Ağbal başkanlığında ilk defa bir araya gelecek Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında alınacak faiz kararları açıklanacak, tüm ekonomi ve finans çevreleri adeta kilitlenmiş bir vaziyette bu açıklamayı bekliyor.

Bu açıklama çok önemli çünkü; Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "faiz sebep, enflasyon neticedir" teorisinin çöpe gidip gitmediği ve iktidarın bu iddiadan vazgeçip geçmediğinin en önemli delili bu karar olacak.

Şu anda uygulanan faizler zaten yüzde 14 civarında, Temmuz ayından bu yana nerede ise iki misli artmış durumda ve son iki haftada sert bir şekilde zıplayan kurlar ise bir miktar sakinleşmiş bulunuyor, görünen o ki faiz kararının açıklanması bekleniyor.

Bugün açıklanacak faiz kararı ile ilgili üç ihtimal var:

1- Faiz arttırılmaz, hatta düşürülebilir: Eğer bu ihtimal gerçekleşirse kurların hızla yükselme yönünde bir tepki vereceğini cümle alem biliyor, söylüyor. Bu seçenek ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "faiz sebep, enflasyon sonuçtur" teorisine bağlılığın devam ettiği, bundan sonraki ekonomik politikaların da bu yönde şekilleneceği ortaya çıkacaktır. Doğal olarak da ekonomi ve piyasaların tüm aktörleri bu tercihe göre pozisyon alacaklardır.

2- Faizler piyasanın beklentilerinden daha az bir miktarda, durumu idare etmek için arttırılabilir: Eğer bu ihtimal gerçekleşirse kurların yukarı yönlü fakat çok da radikal olmayan bir hareketlenmeye gireceğini tahmin etmek hiç de zor değil. Piyasa iktidarın kararsız kaldığını düşünerek belki yeni yönetime bir miktar zaman tanıyabilir.

3- Faizler en az piyasa beklentileri kadar ve hatta bu beklentilerin de üzerinde arttırılabilir: Eğer bu seçenek gerçekleşirse piyasa "faiz sebep, enflasyon sonuçtur" teorisinin çöpü boyladığını, yeni dönemde artık rasyonel aklın, ekonomi biliminin ve piyasa beklentilerinin dikkate alınacağı ekonomik politikalar uygulanacağını düşünerek olumlu bir tepki verecektir. Bu tepki sonucunda kurlarda yüzde 10 civarında bir düşüş olmasını beklemek de son derecede mantıklıdır. Bu seçeneğin geçerli olabilmesi için faizlerin 5 tam puan yahut da 500 baz puan ve üstünde arttırılması gerekmektedir.

Uzman yorumları ve piyasa beklentilerine göre öncelikle yüzde 10,25 ile piyasa faizlerinin çok gerisinde kalan politika faizinin yüzde 15'e çekilerek sadeleşme yönünde ilk adımın atılması gerekiyor.

İKTİDARA YENİ ŞANS!

Eylül toplantısında gecelik borçlanma faizi ile geç likidite penceresi faizi arasında açılan 300 baz puanlık farkın yeniden 150 baz puana çekilmesi bekleniyor. Politika faizinin yüzde 15 ile fiili faiz oranlarına getirilmesini analistler, para politikasında düzeltme ve sadeleşme adımı olarak nitelendiriyor. Böylece kredi ve mevduat fiyatlamasında da politika faizine yeniden dönüş yapılmış olacak.

Faizleri düşük göstereceğiz diye bankalara haftalık repo ile değil de geç likidite penceresi üzerinden kredi kullandırılması gibi anormal ve ciddiyetsiz bir uygulamaya da derhal son verilmesi ve bu saçma yöntemin bir daha asla kullanılmaması gerekmektedir. Bu şekilde faiz konusunda rasyonaliteye dönüş olduğu anlaşılacaktır.

Elbette piyasa sadece faize bakmayacak ama bu faiz kararı ile iktidara yeni bir şans tanıyacak, alınması gereken diğer rasyonel kararları, yapılması gereken yapısal reformları görmek isteyecektir. Bu noktada her ne kadar iktidar biz IMF defterini kapattık dese de  IMF'ye gidilerek bir finansman desteği alınması da mecburi istikamet olarak görülmektedir.

SÜRPRİZE YER BIRAKILMAMALI

Bu üç olasılıktan hangisinin gerçekleşeceğini biz bilmiyoruz ama keşke bilebilseydik. Emin olun ne yönde bir karar çıkacağını önceden bilenler bugün, yarın kur üzerinden çok ciddi para kazanacak, çok ciddi bir kâr elde edebilecekler.

İşte asıl çözülmesi gereken konulardan biri de budur. Ekonomi yönetimi şeffaf ve öngörülebilir olmalı, kararlarında sürprizlere yer bırakmamalıdır. Finans piyasalarında Insider trading'in yani içeriden bilgi alarak ticaret yapıldığının dedikodusu dahi yapılamamalıdır.

Hepimiz biliyoruz ki ekonomide radikal kararlar buzda kaygan zeminde araba kullanırken sert bir şekilde gaza basmaya, direksiyon kırmaya yahut da fren yapmaya benzer, arabanın kontrolünü kaybeder ve ilk şarampole yuvarlanırsınız.

Rasyonel aklın ve bilimin ciddiye alınmadığı o eski kafa ile yeni ekonomiyi yönetmeye kalkacaklara şimdiden bol şans diliyorum, lakin başarılı olmaları ihtimali yok denecek kadar azdır, göreceksiniz aynı çukurlara tekrar düşecekler.

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları