Tarafların görüşmeleri sonucunda 1 Ocak 2021 tarihinden itibaren geçerli olacak asgari ücret, brüt 3 bin 577 lira 50 kuruş, net 2 bin 825 lira 90 kuruş olarak belirlenmiş ve böylece bir önceki yıla göre net asgari ücret 500 lira artmış, yüzde 21,56 oranında yükseltilmişti.
04.01.2021 günü saat 15:30'da Belirlenen Gösterge Niteliğindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kurlarına göre 1 Türk Lirası 7,36 dolar seviyesindeydi. Bu parite üzerinden net asgari ücretin dolar cinsinden karşılığı 383,95 dolardır. Brüt asgari ücretin dolar cinsinden karşılığı ise 487,07 dolardır.
Asgari ücret ile çalışan bir emekçinin 2021 yılı başındaki satın alma gücünü koruyabilmek için verilmesi gereken net asgari ücretin 13,60 seviyesindeki bu günkü kuru baz alırsak 5.260,11 Türk lirası olması gerekir.
Peki, bu yeter mi? Elbette yetmez çünkü Amerika'da da % 6 civarında çok ciddi bir enflasyon var, emekçilerimizin hakkını ve satın alma gücünü koruyabilmek için bu enflasyon farkını da vermemiz gerekir bu durumda asgari ücretin en az 5.575,72 Türk Lirası olarak belirlenmesi gerekir. Bu asgari ücrete yaklaşık % 85 oranında bir zam yapılmasını gerektirir ki zaten aşağısı da kurtarmaz.
İktidar cenahından "efendim ne karıştırıyorsun doları, dolar enflasyonunu biz Türkiye'de yaşıyoruz, Türk Lirası ile kazanıp Türk Lirası ile harcıyoruz" diyen olursa onlara cevabım o zaman Yap İşlet Devret projelerinde üç, beş müteahhide neden dolar bazında garanti ödeme ve dolar enflasyonu oranında güncelleme garanti ettiniz? Diye sorarım utanır, apışıp kalırlar.
Üç beş müteahhitten esirgenmeyen hesaplama metodunun milyonlarca emekçiden esirgenmesi emin olur iktidarı götürür sandığa gömer! Madem hepimiz aynı gemideyiz diyoruz gemideki herkes eşit olmalı, kimse kayırılmamalı değil mi?
Şimdi bu 5,575 liralık asgari ücreti çok gören olursa onlara da şu bilgileri vereyim:
TÜRK-İŞ'in Türkiye'de açlık ve yoksulluk sınırı ne kadar oldu araştırmasının Kasım 2021 ayı sonucuna göre;
· Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 3.191,55 TL'ye,
· Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 10.395,91 TL'ye,
· Bekâr bir çalışanın 'yaşama maliyeti' ise aylık 3.902,57 TL'ye yükseldi.
DİSK BESAM hesaplamalarına göre ise Ekim 2021 Dönemi için;
· Açlık sınırı: 2.988 TL
· Yoksulluk sınırı: 10.335 TL
Dört kişilik bir ailenin sağlıklı beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarı 2 bin 988 TL'dir. Bu harcama tutarı sadece gıda için yapılması gereken minimum tutardır. Açlık sınırı üzerinden hanehalkı tüketim harcamaları esas alınarak yapılan hesaplama sonuçlarına göre ise yoksulluk sınırı 10 bin 335 TL olarak gerçekleşmiştir denmektedir.
Şimdi siz bir hanede iki kişi çalışsa bile yoksulluk sınırının bir çıt üstüne çıkan tek kişinin çalışması durumunda açlık sınırının az üstünde olan bir asgari ücrete yüksek diyebilir misiniz?
Üstelik 2022 yılı enflasyonun 2021 yılını bile aratacağı, TÜİK tarafından açıklanan enflasyon oranlarının hikâye olduğu aşikâr döviz kurlarının 2022 yılında ne oranda artacağı belirsizken bir yıl boyunca insanların mahkûm edileceği çalışma ücretini hesaplarken daha makul davranılması gerekmez mi?
Diğer yandan Türkiye'de asgari ücret adeta ortalama ücret olmuştur, sadece işe yeni başlayan niteliksiz personel değil eğitimli kalifiye personel dahi asgari ücretle işe başlatılmakta ve asgari ücrete çok yakın seviyelerde çalıştırılmaya devam edilmektedir.
Bu noktada halkımızın satın alma gücünün korunabilmesi için dolara endeksli yukarıdaki hesap yöntemi uygulanmalı ve kurlarda yükselme devam ederse yıl içinde asgari ücret en az dört defa güncellenmelidir.
