Kısa bir süre önce Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan'ın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın daveti üzerine gerçekleştirdiği ziyarette, Türkiye'ye doğrudan yatırımları kapsayan bir dizi anlaşma imzalanmış ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin Türkiye'ye yatırım için 10 milyar dolarlık fon ayırdığı duyurulmuştu.
Bu haber doğal olarak kamuoyunda bayram değil seyran değil bu muhabbet neden sorularını gündeme getirmişti.
Hepimiz biliyoruz ki 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında AKP iktidarı ve yandaşı basın BAE yönetimine epeyce bir yüklenmiş ve darbenin arkasındaki güçler arasında olmakla itham etmişti.
Ayrıca Libya'da yakın geçmişte Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarının da bulunduğu iddia edilen stratejik Watya Hava Üssü'nün Fransız yapımı Birleşik Arap Emirlikleri'ne ait savaş uçakları tarafından bombalandığı da iddia edilmişti.
En son Sedat Peker'in BAE'ye sığınması ve buradan çektiği videoları paylaşarak AKP iktidarı ve yandaşlarının kirli çamaşırlarını bir itirafçı kimliği ile youtube üzerinden yayınlaması ile ilişkiler çok daha fazla gerilmişti.
Sonra her ne olduysa Sedat Peker söz verdiği halde video yayınlayamaz hale geldi, birkaç tweet ile yetinir oldu Türkiye'yi sallayan ifşaatların da ardı arkası kesildi.
İktidarın BAE nezdinde baskı uyguladığı bu dönemde söylenip duruldu. Lakin görünen o ki sadece baskı uygulanmamış, BAE yönetiminde tavır değişikliğine girişilmesini sağlayacak ekonomik tavizler de verilmiş, yoksa Türkiye'de böyle bir ekonomik krizi hüküm sürer AKP iktidarı sallanırken Araplar neden gelip Türkiye'ye böyle bir yatırım yapsın?
Dünya ve Türkiye böyle bir krizden geçerken Araplar en azından nizalı oldukları bir iktidara can suyu manasına gelecek böyle ciddi bir jest yapıyorlarsa emin olun ki çok ciddi bir parasal avantaj yakalamışlardır.
Bu haber duyulduktan sonra acaba hangi Türk varlığı Araplara üç otuz paraya verildi diye düşünüyorduk ki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bombayı patlattı. Kılıçdaroğlu, Birleşik Arap Emirlikleri'ne ASELSAN, ROKETSAN ve HAVELSAN'ın satılacağını iddia etti.
Tank Palet Fabrikasını üç otuz paraya Katar'lılara satmaya çekinmeyen iktidarın bu sıkışık dönemde Türkiye'nin en kıymetli, askeriyenin en stratejik fabrikalarını satmaktan imtina edeceğini de kimse düşünmüyor zaten.
Bu noktada Kılıçdaroğlu çok sert ve son derecede isabetli bir uyarıda bulundu ve Türkiye'ye 10 milyar dolar yatırım yapacağı söylenen BAE hakkında şu ifadeleri kullandı:
"Birleşik Arap Emirlikleri veliahtı geldi... Havaalanında kırmızı halılarla karşılandı. Düne kadar bu adamlara şerefsiz diyordun, ne oldu bir anda? 15 Temmuz'u finanse edenleri kırmızı halıyla davet ettin. Buradan Erdoğan'a söylüyorum Birleşik Arap Emirlikleri veliahtına da söylüyorum, ordunun HAVELSAN'ına, ASELSAN'ına, ROKETSAN'ına da el koyarsanız fitil fitil burnunuzdan getiririm." dedi…
Umarım bu söylem etkili olur ve Türkiye'nin göz bebeği ordumuzun en stratejik yatırımlarının Araplara üç otuz paraya satışı suya düşer.
Elbette söz konusu firmalar sadece bunlarda olmayabilir EİAŞ Elektrik İletim A.Ş.'nin satışı da gündemde. Bu şirket de Türkiye için Türkiye'nin enerji güvenliği için çok ama çok önemli ve stratejik bir şirkettir! Bu şirketin bırak öyle üç beş kuruşa, çuvalla paraya bile özelleştirilmemesi yabancılara devredilmemesi gerekir.
Buradan iktidarı açık ve net olarak uyarayım 15 Temmuz gecesi EİAŞ darbeye destek veren bir gücün elinde olsaydı ve tüm Türkiye'nin elektrik altyapısı çökertilip memleket karanlığa gömülseydi Erdoğan cep telefonundan kime nasıl ulaşabilirdi? Kim televizyon izleyip, olan bitenden haberdar olarak sokağa çıkıp darbeye karşı durabilirdi?
Son söz olarak; iktidarı aklıselime davet etmek ve memleketin stratejik kurumlarının üç beş kuruşa yabancılara satılmasını engellemek her yurtsever için bir görevdir…
