Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hasan Balaban

Hasan Balaban

TAKAZA

Amerika Türkiye'yi işgal edecekti...

TBMM, Amerika'nın Kuzey Irak'a asker sevkiyatına izin vermek için sunulan tezkereyi kabul etmiş olsaydı, Amerika Türkiye'yi stratejik ve lojistik olarak işgal edecekti.

"TSK'nın yabancı ülkelere gönderilmesi ve yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunması için hükümete Anayasa'nın 92'nci maddesi uyarınca yetki verilmesi" başlıklı savaş tezkeresi, TBMM'de 1 Mart 2003 tarihinde 4 oy farkla reddedilmişti.

Aksi olsaydı, 8 Mayıs 1960 tarihinde TBMM'de kabul edilen 7480 sayılı Yasa ile yürürlüğe giren 5 Mart 1959 tarihli Türkiye Cumhuriyeti ile ABD Hükümeti Arasında İşbirliği Antlaşması'nın uygulanma olanağı doğacaktı.

Anılan anlaşmaya göre, Türkiye tehditle karşı karşıya kaldığında, ABD'nin yardımını isteyecek, ABD de ancak kendi yasaları ve anayasasını uygulamak kaydıyla yardım edecekti. Amerika o günlerde sürekli Türkiye'nin de Irak'ın kimyasal silahları ve füzelerinin tehdidi altında olduğunu dünya kamuoyuna yayıyordu.

Hiç kuşku duyulmasın ki, tezkerenin kabulü, Türkiye'nin işgali demekti ve Allah bizi korudu. Amerika'nın işgalinden o zaman kurtulmuştuk.

Güneydoğu'da önemli bir alana yerleşmeye çalışan Amerikan askerlerinin, bir daha bu topraklardan kolay kolay çıkmayacağını söylemek kehanet sayılmamalıydı.

Kısaca bugün de, ülkemizin geleceğini ABD'nin tuzağı ve hedefi olmaktan çıkardığımızı düşünmek gerçekleri görmemek olur.

Oynanan oyun apaçık ortadayken ve terör örgütleriyle iş birliği içinde olanlara binlerce TIR silah veren ABD'nin niyetini anlamayanlara ve hâlâ stratejik ortaklıktan bahsedenlerin hangi hesapların peşinde olduğunu sormak lâzım.

Bugün tek hedefimiz; emperyalizme boyun eğmemek ve bağımsızlığın kıymetini bilmektir. Türkiye dünya üzerinde bağımsızlığını kaybetmemiş tek ülkedir.

"Bağımsızlık benim karakterimdir" diyen Mustafa Kemal Atatürk, itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor, Cumhuriyet devrimleri yok sayılıyor. Demokratik, laik, sosyal, hukuk devleti olmaktan uzaklaşılıyor. 6 Ekim İstanbul'un kurtuluşu kutlanmıyor. Kanaatimce, 29 Ekim ve 10 Kasım da salgın bahanesiyle yok sayılacak.

Toplum; ayrıştırılıyor, eşitlik, özgürlük, dostluk ve kardeşlik ilkelerine yabancılaştırılıyor. Bu; tam da otokrat ve diktatörlerin istediği bir ortamdır.

Umalım bu gidişin sonunda, bugüne kadar yapılan demokrasi ambalajlı seçimler "ahmak tuzağı" aşamasına gelmesin.

Umalım ve dileyelim; ABD bizden uzak, kim isterse ona yakın olsun.

 

 

 

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları