Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

EKONOMİ VE GERÇEKLER

Almanya bizi kıskanıyordu

Şaka değil, AKP propagandalarından da değil,  hafıza-i beşer nisyan ile maluldür demişler. Almanya'nın Türkiye'yi kıskandığı, özendiği ve rol model almaya çalıştığı bir dönem gerçekten de vardı!

Almanya, Birinci Dünya Savaşı'ndan yenik çıkmıştı, imzalamak zorunda kaldıkları çok ağır koşullar içeren Versay Anlaşması ile neredeyse her şeylerini kaybetmişlerdi. O yıllarda Almanya'da ekonomi çökmüş, yokluk ve açlık kol geziyordu.

Birinci Dünya Savaşı'nın bitiminden sonra, galip devletler ile mağlup devletler arasında Almanya ile Versay, Osmanlı ile Sevr, Avusturya-Macaristan ile Sen Jermen, Bulgaristan ile Nöyyi barış antlaşmaları imzalanmıştı.

Galiplerin yenilenlere imzalattığı bu anlaşmalar gerçekten de çok yüklü tazminat ödemeleri ve sair ağır koşullar içermekteydi. Bu anlaşmaların biri hariç diğerleri yürürlükte kaldı, sadece Osmanlı ile imzalanan Sevr Anlaşması yırtılıp çöpe atıldı.

O yıllarda Fransa ve İngiltere gibi galip ülkeler tarafından yüklenen savaş tazminatları yüzünden Almanya hükümeti, büyük bir meblağa ulaşan bütçe açığını durmaksızın para basarak finanse etmeye çalışıyordu. 1923 yılında en hızlı para basma makineleri bile ihtiyacı karşılayamıyordu. Ülke, savaş tazminatlarını ödeyemez duruma gelmişti.

Alman Markı, Amerikan Doları karşısında güneş görmüş kar gibi eriyordu 19 Kasım 1923'te 1 Amerikan Doları 4,2 Trilyon Alman Markı oldu. Ocak 1922'de 1 Mark'a satın alınabilen bir içkinin fiyatı, Kasım 1923'te 192 Milyon Mark'a yükseldi. Bazı bölgelerde alışverişte trampa usulüne dönülmüştü. Almanya böyle bir hiperenflasyon girdabına düşmüştü.

O yıllarda Sevr'i yırtıp atan ekonomik istikrarı ve kalkınmayı başaran Mustafa Kemal Atatürk'e, TBMM ordusuna ve Türkiye'ye Almanya'da çok büyük bir hayranlık vardı!

Almanya'da, merkezden sağa hatta sola kadar önde gelen politikacılar, gazeteciler ve kanaat önderleri Türk modelini ve Mustafa Kemal Atatürk'ü örnek alıyorlardı. "Türkler Sevr'i nasıl ret etmişlerse Almanlar da Versay'ı öyle yok etmeli" diye yazılar yazılıyor ve nutuklar atılıyordu.

Bakınız Türkiye Cumhuriyeti ekonomik yönden son derecede zorlu koşullarda kurulmuştur. Büyük yıkıma sebep olan savaşlar, üretmeyi bilen nitelikli iş gücü eksikliği, gelişmemiş bir sanayi yapısı, tarımdaki ilkel yöntemlerle yapılan üretim, Osmanlı Devleti'nden kalan dış borçlar ve nüfusu kıran hastalıklar bu dönemin en büyük sıkıntılarıydı. Cumhuriyet bütün bu sorunlara karşı topyekûn bir savaş başlatmıştı.

Almanlar nasıl Türkiye'yi kıskanmasınlardı ki, Almanya'da korkunç bir enflasyon dalgası, yokluk ve hatta açlık yaşanırken Atatürk döneminde Türkiye'de enflasyon yok mertebesindeydi.

Atatürk denk bütçeyi hedefleyen para ve maliye politikaları uygulamış ve 1925 yılında Aşar Vergisi'nin kaldırılmasından, 1931-32'de Lozan Antlaşması gereğince Düyun-u Umumiye borç taksitlerinin başlamasından ve 1934-35 yıllarında devlet yatırımlarındaki artış nedeniyle oluşan açıklar haricinde bütçe hep fazla vermiş ve uygulanan sıkı para politikasını desteklemiştir.

Atatürk'ün paranın değerinin korunmasına verdiği önem ekonomi politikasını oluşturan temel taşlardan en önemlisiydi.

Atatürk, Türk Lirası'nın yabancı paralar karşısında değerinin korunması, uluslararası piyasalarda itibar kazanması, iç fiyatlarda istikrar sağlanması, ödemeler dengesindeki açıkların kapatılması ve dış borçların zamanında ödenmesi 'bağımsızlığın göstergesi'dir diye düşünmekteydi.

Atatürk'ün bu politikası sonucunda 1923 yılında 763 kuruş olan 1 Sterlin 1938 yılına kadar 616 kuruşa düşmüştü. 1923 yılında 1 lira 67 kuruş olan 1 Dolar, 1939 yılına gelindiğinde 1 Lira 30 kuruşa kadar düşmüştü.

Atatürk döneminde, Türk ekonomisi yıllık ortalama yüzde 7,4 büyüdü. 1923- 1938 arasında milli gelir, 15 yılda 2,9 katına ulaştı.

Unutmadan şunu da söyleyeyim; o zamanlar Almanya'dan kaçanlar Türkiye'ye sığınmaya çalışıyordu, kimse Türkiye'den kaçıp kapağı Almanya'ya atmaya falan çalışmıyordu.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları