Alman hükümeti, 2024 yılı için daha önce yüzde 0,2 olarak açıkladığı resmi büyüme beklentisini, "hafif konjonktürel iyileşme işaretleriyle" revize ederek yüzde 0,3'e yükseltti.
Berlin'de düzenlediği basın toplantısında Almanya Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanı Robert Habeck, ilkbahar dönemi tahminlerini paylaştı. Buna göre, bu yıl için hükümetin önceki olarak açıkladığı yüzde 0,2'lik resmi büyüme beklentisi yüzde 0,3'e yükseltildi. Ayrıca, 2025'te ekonominin yüzde 1 büyümesi öngörülüyor.
Kasım 2023'te yüzde 1,3 olarak açıklanan büyüme beklentisi, zayıf küresel talep, jeopolitik belirsizlikler ve yüksek enflasyonun etkisiyle şubatta yüzde 0,2'ye düşürülmüştü.
Enflasyon tahminleri de 0,4 puan aşağı çekildi. Geçen yıl yüzde 5,9 olan enflasyonun bu yıl yüzde 2,4'e, 2025'te ise yüzde 1,8'e düşmesi bekleniyor.
Almanya'da işsizlik oranının 2024 ve 2025'te sırasıyla yüzde 5,8 ve yüzde 5,6 olması tahmin ediliyor.
İhracatın ise bu yıl yüzde 0,6 düşmesi, gelecek yıl ise yüzde 3,1 artması bekleniyor.
Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller ve Hür Demokrat Partiden (FDP) oluşan hükümet, bu yıl sabit yatırımlarda yüzde 1,8 bir düşüş öngörüyor. 2025'te ise bu yatırımlarda yüzde 0,7'lik bir artış bekleniyor.
Bakan Habeck, ekonomide hafif konjonktürel iyileşme işaretlerinin görüldüğünü belirterek, "İçinde bulunduğumuz 2024 yılına ilişkin ekonomik beklentilerimizi hafifçe yukarı yönlü revize ederek yüzde 0,3'e yükseltiyoruz" dedi.
Habeck, enerji fiyatlarındaki düşüşün enflasyonu da aşağı çektiğini ve sanayide üretimin arttığını ifade ederek, "Enflasyon enerji fiyatlarıyla birlikte düşmeye devam ediyor. Bu da insanların alım gücünü güçlendirmekte ve özel tüketimin canlanmasını desteklemektedir" değerlendirmesinde bulundu.
Ancak Habeck, ekonomideki yapısal sorunlara dikkat çekerek, daha yüksek büyüme oranları için "yapısal değişikliklerin" gerekliliğini vurguladı. "Bu umut işaretlerine rağmen, ekonominin yapısal sorunları konusunda hala endişeliyim" diyen Habeck, yeniden daha yüksek bir büyüme elde etmek için inovasyonun güçlendirilmesi, bürokrasinin azaltılması ve iş gücü açığının ele alınması gerektiğini belirtti.
