Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

EKONOMİ VE GERÇEKLER

Aktay ve Özhaseki'nin Suriyeli aşkı

Atalarımız "Minareyi çalan kılıfını uydurur" demiş lakin bu sefer "mızrak çuvala sığmadı" uydurulan bütün bahanelere rağmen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları AKP'nin mülteci politikalarından rahatsız, ülkenin girip çıkanın belli olmadığı Dingo'nun ahırına çevrilmesine tepkili...

Geçenlerde AKP'nin etkili isimlerinden, eski AKP Genel Başkan Yardımcısı ve halen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın danışmanı olan Yasin Aktay "İşverenler, yatırımcılar, sanayiciler Suriyelilerden çok memnun. Suriyelileri çekin bu ülke ekonomisi çöker..." demişti...

Yasin Aktay'ın açıklamasının yarattığı tartışma gündemdeyken üstüne AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki'nin açıklaması geldi. Özhaseki de aynı görüşteydi ve "Bazı şehirlerde sanayiyi onlar ayakta tutuyorlar. Gaziantep sanayisine gidin yüz binlerce insan en ağır ve en zor işlerde çalışıyor. Kayseri sanayisinde de öyle. İşçi bulamıyorlar, bu adamlar çalışıyor." dedi...

Her iki AKP'li ismin bu açıklamaları AKP'nin vahşi kapitalizme hayran doğasını bir kez daha ortaya koymuş bulunmaktadır.

Emek ve yasalar cephesinden baktığımız anda bir suç itirafı ve utanılacak bir durumu mazeret olarak ileri sürmüş olmaları AKP'li politikacıların bu günlerde aklı selimden ne kadar uzaklaştığını açık ve net olarak göstermektedir...

Bu sözler açık bir suç itirafı ve AKP'nin bile bile suç işlenmesine göz yumduğunun dile getirilmesidir!!!

Bir yabancı işçiyi gerekli izinleri almadan, sigorta yaptırmadan ve vergisinin ödemeden kayıt dışı olarak çalıştırmak çok ciddi bir suçtur...

Ülkemizde de yabancı iş gücünün çalışma izinlerinin usul ve esasları "6735 sayılı Uluslararası İş Gücü Kanunu" çerçevesinde belirleniyor. Türkiye'de yabancılara çalışma izinleri belirli bir iş yeri veya işletme üzerinden verilmektedir. Yabancılara istedikleri herhangi bir iş yerinde çalışabilmesine imkan veren bir izin sistemi mevcut değildir.

Bu esaslara uygun hareket etmeyen iş yerleri ise, farklı birtakım cezai yaptırımlarla karşılaşıyor.

2021 yılında, iş kuran yabancılar ile yabancı işçi çalıştıran işverenlerin, dikkat etmesi gereken kurallara uymaması durumunda, uygulanacak idari para cezaları aşağıdaki gibidir:

·              Çalışma izni olmayan yabancı çalıştıran işverene veya işveren vekiline (her bir yabancı için). 11.796 TL

·              Çalışma izni olmaksızın bir işverene bağlı olarak çalışan yabancıya 4.716 TL

·              Çalışma izni olmaksızın bağımsız çalışan yabancıya 9.438 TL

İdari para cezası uygulanan işverenin bir kez daha bu eylemi tekrar etmesi durumunda, yeni ceza 1 kat artarak uygulanıyor. Görüldüğü gibi cezalar oldukça ağır.

SGK kurallarına göre ise kayıt dışı işçi çalıştırdığı tespit edilen işverenlere çeşitli idari para cezaları uygulanır. Bir yıl bir işçiyi kayıt dışı çalıştırıldığının denetim sonucu anlaşılması halinde idari yaptırımı 14 asgari ücrete kadar para cezasıdır. Ayrıca bu iş yerleri bir ay boyunca herhangi bir teşvikten de yararlanamamaktadırlar.

Aktay ve Özhaseki, suç olan bir fiili överek aslında suçu teşvik ve hatta iktidarın bir parçası oldukları ve bu suça bilinçli olarak göz yumdukları düşünülürse suça iştirak etmektedirler.

Bu işin yasal boyutu, gelelim emek ve istihdam piyasaları ile ilgili boyutuna Türkiye'de işsizlik TÜİK verilerine göre bile son derecede yüksektir. İşsizlik ve gelirsizlik insanımızın özellikle de genç insanımızın en önemli sorunudur. Ülkede böyle vahim bir durum varken kendi vatandaşlarını işinden, aşından edecek kayıt dışı, kaçak çalışan yabancı işçilerin patronlar için ne kadar da karlı ve avantajlı bir ortam yarattığından dem vuran, bu düzeni öven bir siyasetçinin aklını peynir ekmekle yemiş olması gerekmez mi?

Patron elbette öncelikle kendi kârına bakar, elinden gelse gün boyu boğaz tokluğuna, hiçbir yasal hakkı hukuku ödemeden işçi çalıştırmak, işçiliği mümkün olduğunca ucuza getirmek ister.

Bu adaletsizliğe engel olmak, emekçinin hakkını hukukunu korumak, işçilerin sömürülmesine engel olmak ise devletin asli görevi değil midir?

Demedi demeyin; kendi vatandaşının, kendi emekçisinin yanında olmayan, sadece patronların kârını ve refahını düşünen, devleti şirket gibi yönetmeye çalışan bu kafanın ilk seçimde sandığa gömüleceği kesindir...

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları